Gurbette atletizm!

Muharrem Yılmaz (40), Türkiye'de sporla ilgilendiğini, o dönemde Eskişehir'in ünlü atletlerinden “Mehmet Terzi, Muamer Daldaban, Mithat Şahin” gibi sporculardan esinlenerek atletizme başladığını kaydetti.

Almanya'ya yerleştiğinde de spordan vazgeçmediğini anlatan Yılmaz, “Eskişehirli büyük atletlerin bize verdiği destekle 2001 yılında Almanya'da 'Atatürk Koşusu' düzenlemeye karar verdik. Son 10 yıldır her 19 Mayıs'ta yurtdışında düzenlenen ilk ve tek geleneksel koşuyu düzenliyoruz” dedi.

Türkiye Atletizm Federasyonu'nun kendilerine verdiği cesaretle 2007 yılında Ayyoteam Essen takımını kurduklarını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Türkiye dışındaki ilk ve tek atletizm takımını kurduk. Bu işe ilk olarak 30 sporcuyla başladık, şu an yaklaşık 250 sporcuyla çalışıyoruz. Kulübümüzde Türk, Alman ve diğer uluslardan da sporcular var. Kısa zamanda önemli mesafe kat ettik. Uluslararası Öger Antalya Maratonu'nda iki kez takım olarak birinci olduk. Bunun dışında Almanya'da eyalet birinciliğimiz var. Almanya ve Avrupa'daki yarışlara katılıyoruz. En son Balkan Şampiyonası'nda başarı elde ettik. Orada takımımızdan bir sporcu kendi alanında birinci oldu. Ancak, takımımız yeni kurulduğu için şampiyonalarda üst sıraları zorlamak için biraz daha çalışmak zorundayız.”

Sadece atletizm değil, triatlon ve dUatlon branşlarında da faaliyet gösterdiklerini belirten Yılmaz, “Asıl hedefimiz, spordaki başarıdan ziyade orada yaşayan Türklere sporu sevdirmek, entegrasyonu kurmak, başarıyı birlikte yaşamak ve kaynaşmayı sağlamak. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu.

“Türklerin futbol dışında bir sporla ilgilendiğini gösterdik”
Yılmaz, Almanya Hükümetinin kadro ve başarıya göre kendilerine çalışma alanı sağladığını dile getirerek, bazı branşlarda başarı sağladıklarında Almanya Hükümetinden maddi olarak da destek aldıklarını ifade etti.

Amaçlarının maddiyattan çok manevi birlikteliği sağlamak olduğunu yineleyen Yılmaz, “Manevi birlikteliği sonuna kadar başardığımız düşünüyorum. Almanya'da çok iyi tanındık. Türklerin futbol dışında farklı spor dallarıyla da ilgilendiğini gösterdik. Kulübümüzün başarısıyla birlikte Almanların bize karşı davranışları kesinlikle olumlu yönde değişti” dedi.