"Kalite arttı"

Orhun Ene, 2011 Avrupa Şampiyonası'na hazırlanan A Milli Takım'da, tecrübeli oyuncu Kerem Gönlüm'ün sakatlığının üzücü olduğunu belirtti. Kerem Gönlüm'ün performansının yanı sıra tecrübesiyle de takıma katkı sağlayan bir oyuncu olduğunu kaydeden Ene, şöyle konuştu: 

''Geçmişte milli takım 12-13 oyuncu üzerine kurulurken şimdi 18-20 oyuncuyu kamplara göre çağırabiliyoruz. İyi durumda olmasına rağmen çağırmadığımız oyuncular da var. Bu, Türk basketbolunun geldiği noktayı gösteriyor. Tabii ki, özellikle Kerem Gönlüm'ün tecrübesi çok önemliydi, genç oyuncularımızda aynı tecrübeyi bulamayacağımız ama eskiden elimiz kolumuz bağlanırdı. Şimdi 2-3 alternatifimiz var.'' 

“Kadroyu erken şekillendirmeyeceğiz” 
Avrupa Şampiyonası öncesinde kadroyu hemen belirlemek istemediklerini dile getiren Orhun Ene, şu ifadeleri kullandı: 
''Özellikle kadroyu zorlayacak oyuncuları genç oyunculardan seçiyoruz. Onların milli takımın yapısını tanımalarını, milli takım ruhunu anlamaları, milli takım oyuncusu olmanın ne demek olduğunu yaşamalarını istiyoruz. Teknik anlamda antrenman tempomuzun içine girerek hem kendilerine hem de bize bir şey vermelerini istiyoruz. Bu nedenle kadromuzu çok erken şekillendirmeyi düşünmüyoruz.''      

“Dini görüşlere saygı duyuyoruz”    
Ramazan ayının A Milli Takım'ın hazırlıklarını nasıl etkilediğine yönelik soruyu ise Orhun Ene, şöyle yanıtladı: 

''Herkesin bu konudaki görüşüne saygı duyuyorum. Maalesef hazırlık süreci Ramazan ayına denk geldi. Profesyonel bir iş yaptığımız için oyuncularımızın kendilerini çok iyi dinlemeleri ve fiziksel anlamda da etkilenmemeleri gerekir. Hassas bir konu. Biz bu anlamda sıkıntı gördüğümüzde oyuncularımızla konuşuyoruz. Mevsim de çok sıcak olduğu için oyuncularımızın yemekten ziyade sıvı almaları çok önemli. Böyle bir talepte olanlara gerekli yakınlığı gösteriyoruz. Onlar da bize gösteriyor. Dinimize göre bu ay oruç tutamasa bile daha sonra bunu telafi etme şansları var, bunu da anlatıyoruz. Ülkemizi ilgilendiren milli bir konu için oyuncularımızın, dini vecibelerini daha sonra yerine getirebileceklerini düşündüklerini de biliyorum.''