Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Duje Brala ile basketbol tutkusu, Hırvat basketbolu ve fazlası

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 21/08/2020 - 04:07 GMT+3

Hırvatistan basketbolu, son yıllarda her anlamda bir ivme kaybı yaşıyor. Fakat 2002 doğumlu oyunculardan itibaren sahip oldukları potansiyellerle geleceğe dair büyük ümitler veriyorlar. Bu isimlerden biri olan Duje Brala, Kuzey Kılıç’ın sorularını yanıtladı.

Duje Brala

Görsel kaynağı: Eurosport

Duje Brala, henüz 17’sinde fakat KK Zadar’ın ana takımında forma giyme şansını yakalarken adı birçok büyük takımla da anıldı. Onun şu anki düşüncesi ise Hırvatistan’da kalıp olabildiğince gelişmek, sevdikleriyle zaman geçirirken her daim basketbola odaklanmak ve iyi bir Avrupa takımında fazla süre şansı bulan bir oyuncu olmak…
Nasılsınız?
Çok iyiyim, teşekkür ederim. Antrenman yapıyorum ve yeni sezonu sabırsızlıkla bekliyorum.
Koronavirüs sürecinde neler yaptınız?
Doğrusunu söylemem gerekirse, burada yani Hırvatistan’da koronavirüsün etkileri çok ciddi değildi. Diğer ülkeler adına elbette üzüldüm fakat ülkemin herhangi bir ciddi durumla karşılaşmamasından ötürü çok mutluyum. Yani her şey yolunda gitti, istediğim yere istediğim zaman gidebildim. Günde iki kez antrenman yaptım. Boş zamanlarımda kız arkadaşıma, aileme ve arkadaşlarıma vakit ayırmaya çalıştım. Ekonomi üzerine okula başladım.
Basketbola nasıl başladınız?
Eh, biraz garip olacak ama basketbola nasıl başladığımı bilmiyorum, gerçekten! Babam basketbol oyuncusuydu, 30 yıla yakın bir süre basketbol oynadı. Sanırım ilk başta ondan etkilendim. Fakat şundan eminim, basketbol topunu ne zaman görsem içimde tarif edemediğim bir heyecan, bir mutluluk oluşuyor. Bu spor benim için özeldi ve bu özel şeyi meslek hâline getirmemin mükemmel olacağını düşündüm. Demek istediğim, sevdiğiniz bir işi yaparsanız hayatınız mükemmelleşir, değil mi?
Babanız şu an hangi işi yapıyor? Ayrıca annenizin işi ne?
Babam 30 yıla yakın bir süre basketbol oynadıktan sonra sigortacılığa başladı. Annem ise bir bankada görevli.
Zadar’daki hayatınız nasıl geçiyor? Ayrıca bu sezonki tecrübeleriniz size neler kazandırdı?
Zadar dünyanın en güzel şehri. Sana gösterdiğim gibi, geniş, çok geniş ve temiz plajlar, mükemmel bir iklim, kültür, tarih… Kısacası bir şehirde olması gereken her şey burada. Ayrıca ailem, kız arkadaşım ve dostlarım da burada. Basketbol antrenmanlarımı dengelerken aileme ve kendime zaman ayırmayı başarıyorum. İkinci soruya geçecek olursak. KK Zadar’da oynamak benim için bir onur. Basketbolun fundamental, yani temel şeylerini öğrenmeniz için size gereken her şeyi öğretirlerken profesyonel deneyim kazanıp seviye yükseltmeniz için de ideal şeylere sahip olmanızı sağlıyorlar.
Yeni sezon nasıl geçecek sizce?
Bu sezon çok garip olacak çünkü koronavirüs nedeniyle bir şekilde her organizasyonda ciddi tedbirler alınacak. Her maça aynı ciddiyetle çıkıp yapamadığım şeyleri yapmayı ve iyi yaptığım şeyleri geliştirmeyi hedefliyorum. Tabii kazanmak da en büyük hedefim.
Duje Brala
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kolej veya akademilerden herhangi bir teklif aldınız mı?
Hayır ve sana karşı dürüst olmam gerekirse, Avrupa’da oynamayı daima tercih ederim.
Ülkenizin basketbol kültürüne dair neler söylemek istersiniz?
Yugoslavya dönemindeyken elbette çok daha iyiydik ayrıca yakın geçmişte de mükemmel işler yaptım. Cibona, Zadar ve Jugoplastika (KK Split) gibi kulüpler ve birçok genç ve profesyonel oyuncumuz bizi iyi temsil ettiler. Şu sıralarda biraz daha yeniliğe, enerjiye ihtiyacımız var. Eski, güzel günlere döneceğimize eminim.
Sizce oyun tarzınızdaki iyi ve kötü şeyler neler?
Bire bir hücumlarda, geçiş oyunlarında ve pick&roll’ü yönetip kendime orta mesafede şut yaratmakta iyi olduğumu düşünüyorum. Ayrıca savunmada çok agresifim ve pozisyonel oynayabiliyorum. Net bir kötü yaptığım şey yok bence. Üçlüklerde istikrara, driplingimde keskinliğe ihtiyacım var. Tabii her maç iyi yapabildiğim şeyleri biraz daha yukarıya taşımak zorundayım. Çünkü oyun daima değişiyor ve bu değişime ayak uydurmanız gerekiyor.
En sevdiğiniz hücum ve savunma setleri neler?
Ah, bu bira zor bir soru. Düşüneceğim. Hücumda izolasyon oynamayı ve köşelerden pick-and-roll yönetmeyi seviyorum. Savunmada ise yarı saha baskı ve 2-3 alan savunması en sevdiğim şeyler.
Hobileriniz neler?
Film izlemek, oyun oynamak ve ailemle, arkadaşlarımla, kız arkadaşımla vakit geçirmek en keyif aldığım şeyler.
En sevdiğiniz yemek ne?
Bu yemek ikimizin kültüründe de yaygın. Lahana sarması! Lahana sarmasına hayranım. Ayrıca tüm çorba çeşitlerini de seviyorum.
En sevdiğiniz film ne?
Film olarak belli bir favorim yok. Güzel film izlemeyi seviyorum.
Peki dizi?
Oh, tek ve biricik Prison Break.
Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Avrupa’da yaşamak isteyeceğiniz şehirler nereler?
Kuşkusuz ki Los Angeles ve Barcelona.
Üç yıl içinde kendinizi nerede görüyorsunuz?
İyi bir Avrupa takımında maç başına 25 ile 30 dakika süre alan bir oyuncu olabileceğime inanıyorum.
Basketbolcu olmasaydınız hangi meslekte bulunmak isterdiniz?
Klişe olacak ama bu gerçek, basketbolla doğdum ve basketbol dışında bir şeyle ilgilenmeyi asla ama asla düşünmedim.
Gelmiş geçmiş en iyi ilk beşinizle kapanışı yapmak istiyorum.
Magic Johnson, Kobe Bryant, Michael Jordan, LeBron James ve Kareem Abdul-Jabbar.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam