Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Geleceğin yıldızları #24: 2020 NBA Draftı Özel | 10-20

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 11/07/2020 - 11:27 GMT+3

2020 NBA Draftı’na 96 gün kaldı! İlk sıra adayları kimler? Orta sıralardan seçilip “yıldız” hâle gelmesi muhtemel isimler kimler? Uluslararası oyuncu havuzunda son durum ne? Kuzey Kılıç, 60 oyuncuyu değerlendireceği serinin ikinci bölümünde, ilk 10 ile 20. sıralar arasını irdeledi.

Cole Anthony

Görsel kaynağı: Eurosport

Haziran ayında yapılması planlanan fakat koronavirüs salgını nedeniyle 16 Ekim’e ertelenen 2020 NBA Draftı, elbette 30 Temmuz’da yeniden başlayacak olan NBA sezonu kadar gündemde değil. Fakat 2020-2021 sezonunun yıl sonunda başlayacağını düşünürsek geleceğin yıldız adaylarını tanımakta fayda var. Her hafta güncellenecek olan bu listede değerlendirmeler kısa kısa yapılmıştır.
11. Cole Anthony – Oyun Kurucu – North Carolina
Oak Hill çıkışlı olan ve üniversite kariyerini North Carolina’da tamamlayan Cole Anthony, sezon başında hazırladığım mock draft listemde ilk üç sırada yer alıyordu. Fakat NCAA’de sezonun ilerlemesiyle birlikte başka isimlerin parlaması ve Cole Anthony’nin hem sakatlıklar hem de form kaybıyla boğuşması onu bu listede ilk 10 dışına almama neden oldu. Cole Anthony için hücumda direk olarak “şunu yapıyor” diyeceğimiz bir şey belirlemek zor. Agresif, özgüveni yüksek ve skoru öncelikli tutan 20 yaşındaki oyuncu, ortalama üzeri atletizmi ve hız-lateral hareket-vücut dengesi-top hâkimiyeti kombosuyla rakiplerini eksiltip potaya gidebiliyor. İzolasyon hücumlarını oynamayı ve Kawhi Leonard gibi dripling sonrası orta mesafe şut kullanmayı seviyor. 2020 NBA Draft sınıfının en iyi kısa savunmacılarından biri olan Cole, sahip olduğu fiziksel özellikleri sayesinde rakiplerini perimetrede durdurmakta ve topsuz oyunda takip etmekte zorluk yaşamıyor. Eksilerine gelecek olursak, kesinlikle daha iyi bir şutör olmalı. 6,4 denemede 2,2 üçlük isabeti bulmak gelecek adına ümit vaat etse de NBA standartlarında Cole, vasat altı bir şut tehdidi olabilir. Ayrıca serbest atışlarda da gelişmesi lazım. Zira sürekli olarak temas kovalayan bir kısanın %75 ile serbest atış atması pek de iç açıcı değil.
12. Theo Maledon – Oyun Kurucu – ASVEL
Bana kalırsa Theo Maledon, 2020 NBA Draftı’na katılan uluslararası genç oyuncular arasında NBA’deki en iyi iki kariyerden birine sahip olabilir. Rouen doğumlu yıldız guard, Birleşik Devletler’deki draft tabirlerinde sık sık kullanılan solid bir oyun yapısına sahip. Hücumda net bir şutu veya skor tehdidi yok fakat bir şekilde sayı üretmeyi ve arkadaşlarını oyuna dahil etmeyi başarıyor Maledon. Pas repertuvarı çok geniş, yaşına ve pozisyonuna göre mükemmel bir fiziksel yapısı var, basketbol zekâsı yüksek, kendisine hız kazandıran patlayıcı bir ilk adımı var, kontrolden çıkmayıp oyunun temposunu ayarlayabilen ve hem toplu hem de topsuz aksiyonlarda etkili olabilen bir draft oyuncusu Theo. Şut mekaniği akıcı veya sağlam değil. Dirsekten kafaya doğru yükselen mekanik biraz ilginç fakat NBA’deki ritim için ümit veriyor. Savunmada etkili, özellikle pick&roll savunmasındaki verimi ve rakibin perdelerini okuyup hamle yapması göz kamaştırıcı. Fakat ne var ki Theo Maledon, NBA Draftı’nda onu ilk 10’a sokacak elit bir hücum repertuvarına sahip değil. Ayrıca Isaac Okoro veya Devin Vassell kadar iyi bir savunmacı da değil. Şutu istikrarsız, atletizmi büyük bir soru işareti ve maç içinde bazen adeta kaybolabiliyor. Eğer bir sene daha Avrupa’da kalsa 2021 NBA Draft sınıfındaki etkisi çok daha yüksek olabilirdi. Günün sonunda Maledon’un ASVEL gibi bir kültürde oynayıp, TJ Parker, Tony Parker ve Zvezdan Mitrovic üçlüsüyle çalışıp üçüncül tercih olduğunda bile verim getirmesinin onu uzun dönemli bir NBA rol oyuncusu yapabileceğini düşünüyorum.
Théo Maledon
13. Tyrese Maxey – Şutör Guard – Kentucky
Tyrese Maxey, “istediği yerden skor üretebilen fakat bir türlü istikrar yakalayamayan” oyun kurucu sınıfında yer alıyor. Sahanın her yerinden (tepe, forvetler ve dipler) potaya penetre edebiliyor. Hareket hâlindeyken, nokta şutör rolündeyken veya perdeleri kullanıp bölgesine çıkıp şut kullandığı roldeyken Maxey, verim sağlıyor. Topla ilk temas sonrasında topun potaya gitmesi çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşiyor. Yani demek istediğim, kendi şut alanını hızıyla yakalıyor. Bencillikten uzak, sabırlı ve zeki bir pas yeteneği var. Mükemmel bir lider değil fakat ikincil rolde bir nevi combo guard gibi oynadığı rollerde harika işler yapabilir. İşin savunma kısmında tamamen yoğunlukla öne çıkıyor. Yani rakibinin pozisyonunu bozmak için, onun konfor alanını sıfıra indirmek için maç boyunca baskı uyguluyor. Eksilerde öne çıkan şey ise başta belirttiğim gibi, istikrar. %29,2 ile üçlük atan Maxey, NBA standartlarında hızlı şut mekaniği ile kendisine alan yaratabilecek olsa da mental anlamda istikrar yakalamalı. Trafikte, yoğun savunma hatlarının bulunduğu yerlerde, bitirebilmeli. Savunmada baskı yapmaktan fazlasını göstermeli.
14. Aaron Nesmith – Kısa Forvet – Vanderbilt
Porter-Gaud çıkışlı olan Charleston doğumlu Aaron Nesmith, NCAA kariyerini Vanderbilt’te tamamladı. Bence Nesmith, bu yılki sınıfın en iyi üç şutöründen biri hatta birincisi. Bu kanıya varırken 8,2 denemede 4,3 üçlük isabeti bulması etkili olsa da şut mentalitesi, şut anlayışı çok daha önemli bence. Demek istediğim, Nesmith, “eline geleni potaya atanlar” tarzı bir şutör değil. Oyunu iyi okuyup doğru zamanda doğru yere gidiyor. Topla buluştuktan sonra fazlasıyla akıcı şut mekanizmasıyla şutu gönderiyor. Serbest atıştan logoya kadar her yerden şut kullanabiliyor. %52,2’lik isabet yüzdesinin yanı sıra 23 sayı ortalaması da göz kamaştırıyor fakat Nesmith, işin savunma kısmında ve hücumda yaratıcılık konusunda sınırlı bir repertuvara sahip. Top yönlendiremiyor, topu yere vurup potaya penetre etmekte zorlanıyor, patlayıcı bir pota etrafı bitirişine sahip olsa da bunu sürekli yapmıyor. İşin savunma kısmında neredeyse her anlamda büyük bir gelişime ihtiyaç duyuyor. Fakat NCAA’de %50 ile üçlük atan bir forvet tüm lottery takımları için büyük bir ilgi yaratacaktır.
15. Aleksej Pokusevski – Uzun Forvet – Olympiacos
Aleksej Pokusevski, NBA çevrelerinde en fazla heyecan yaratan uluslararası genç oyunculardan biri. Neden mi? Özetlemek gerekirse; 215 santimetre uzunluğunda olan ve 221 santimetre kulaç açıklığına sahip Poku, topu yere vurup penetre etmekte, yoğun savunmaya karşı bitirmekte, hareketli hâldeyken şut atmakta, perde çıkışlarında ters eşleşmeleri izolasyonla kullanmakta, ribaundları mıknatıs gibi çekmekte ve üçlük atmakta iyi işler yaptı. Yani 2,15’lik bir uzunun bunları yapması (2003 sınıfında Adem Bona ve Yannick Nzosa ile 2004 sınıfında Victor Wembenyama muhtemelen bu işlerde çok daha büyük bir etki bırakacaklar fakat şu an 2022 ve 2023 Draftları’ndan uzaktayız) doğal olarak büyük bir etki yarattı. Ayrıca Pokusevski, savunmadaki verimi, enerjisi ve bilgisiyle de büyüledi. Fakat ona dair çok büyük üç soru işareti var. Birincisi, Olympiacos’un B takımında bile çok az maça çıkan bir oyuncuyu NBA seviyesine getirmek ne kadar doğru olabilir? İkincisi, mükemmel bir fiziksel tabana sahip olmasına karşın kas eksikliğinin onu ne kadar etkileyecek? Üçüncüsü ise tüm bu “saf” yeteneklerini NBA’in sürekli olarak adam değişmeye kayan, oyun kurucusundan pivotuna kadar fiziksel güce sahip olan savunma setlerinde ne kadar kullanabilir? İlk iki sorunun cevabı G League yanıtında gizli. Yani Pokusevski, bu sezon San Antonio Spurs’ün Luka Samanic’te yaptığı gibi seçildiği takım tarafından sezonu G League’de geçirip orada hem oyun bilgisi hem de fiziksel gelişim kazanıp bir sezon sonra harika bir NBA başlangıcı yapabilir. Zira henüz 18 yaşında. Yani en az iki sene daha gelişim aşamalarında kalabilir. Son soru ise… Son soru ise seçileceği takıma daha doğrusu o takımın kültürüne bağlı.
Pokusevski
16. Desmond Bane – Şutör Guard - Teksas Hristiyan Üniversitesi
Desmond Bane, sahip olduğu yeteneklerle aslında kendisinin önündeki oyuncuların bazılarından daha fazla şey vaat ediyor. Fakat Bane, NBA olası en erken forma giyme şansı yakaladığında 22 yaşını geçmiş olacak. Yani ilk iki yılında öyle ya da böyle uyum-gelişim süreci derken Bane, 24-25 yaşında ideal bir oyuncu haline gelebilir. Bu risk alınabilir mi? Aslında evet, alınabilir. Zira 6,5 denemede %44,2 üçlük isabetiyle oynayıp 6,3 ribaund ve 3,9 asist ortalamaları; NCAA’deki şutör guard havuzuna görmeye alışık olduğumuz bir şey değil. Savunmada istikrarlı ve sağlam kalabilen Bane, atletizm olarak biraz daha kontrollü olmalı. Sahanın her iki tarafında da karar verirken biraz daha düşünmeli ve zamanlamaya dikkat etmeli. Açık alanda biraz daha hızlı olup takımın temposuna ayak uydurmalı.
17. Patrick Williams – Uzun Forvet – Florida State
Patrick Williams, hem fiziksel hem de oyun repertuvarı bakımından Anadolu Efes’te oynayan Chris Singleton’la benzerlik gösteriyor. Oyunun her iki tarafında da etkili. Hücumdaki şut tehdidiyle takımına alan açabiliyor. Pasları çok iyi değil fakat post bölgesindeyken yapılan katları görebiliyor. Pick&roll’lerde devrilme zamanlaması mükemmel. Savunmada üç, dört ve beş numaraları savunabiliyor. Hem patlayıcı hem de akışkan bir atletizme sahip. Pozisyonuna göre vasat bir ribaund oyuncusu. Boyalı alanda iyi bir bitirici olsa da aynı şeyi pota etrafındaki bitiriş gücü için söylemek bir hayli güç.
18. Kira Lewis Jr. – Oyun Kurucu – Alabama
Kira Lewis Jr.’ı üç temel kelimeyle tanımlamak mümkün: Hız, kontrol ve zekâ. Kira, 2020 NBA Draft havuzundaki en hızlı oyunculardan biri. Hızındaki ivmeyle Dennis Schröder’i ve hızını kontrol edip pota etrafına geldiğinde iyi bir vücut kontrolüyle potaya gitmede Shai Gilgeous-Alexander’ı andırıyor. İşin şut kısmında da bir hayli ümit verici bir tablo çıkıyor karşımıza. Orta mesafeli şutları gelişen ve üçlüklerde beş denemede %36,2 isabet yüzdesi yakalayan KLJ, ayrıca iyi de bir pasör. “Tamam bu kadar şey var da neden 18. sırada?” diye soruyorsanız, Lewis, fiziksel olarak NBA seviyesinde çok hızlı olmaya elverişli bir isim değil. Evet, Shai lige ilk geldiğinde buna benzer yorumlar almıştı fakat Shai, Lewis Jr.’ın aksine izolasyonları bitirebilen ve perimetre skor üretebilen bir oyuncu olmayı başarmıştı. Kira Lewis, her ne kadar iyi bir şut repertuvarına sahip olsa da şu an için pek çeşitlilik vaat etmiyor. Ayrıca, savunmanın her alanında eksik. Topsuz oyunlarda perdelere takılmadan rakibini takip edemiyor, izolasyonları savunamıyor, adam değişim savunması tamamen yok ve pick&roll’lerde yine perdeye takılıyor ve zamanlama hatası yapıyor.
19. RJ Hampton – Oyun Kurucu – New Zealand Breakers
RJ Hampton, LaMelo Ball’un dışında draft öncesi sezonu Avustralya Basketbol Ligi’nde geçiren bir diğer isimdi. 2018’den beri draft konuşmalarında adı yer alan ve birçok kişinin 2020 NBA Draftı’nda ilk sıradan seçileceğine inandığı RJ Hampton, iki yıldır beklenen gelişimi sergileyemedi. 203 santimetrelik kulaç açıklığını iyi bir hız, top hâkimiyeti ve atletizmle entegre edip rakiplerini rahatça geride bırakabiliyor. Yarı sahada oyun kurabiliyor. Pick&roll ve stagger setlerini geniş saha görüşü sayesinde yönetebiliyor. Skor repertuvarı geniş. Savunmada lateral hareketi sayesinde sağlam kalabiliyor. Fakat RJ; orta mesafe ve üç sayılık şutlarda beklenen gelişimi sağlayamadı. Ayrıca sahip olduğu fiziksel özellikler sayesinde iyi bir floater operatörü olabilecekken bu tarz şutları neredeyse hiç kullanmıyor. Bazen fazla düşünüyor, duygularıyla oynuyor. Savunmada basit bir hata yaptıktan sonra hemen faul alıyor. Turnike kaçırdıktan sonra da öyle. Yani 2017 U16 Amerika Şampiyonası’nda “hızlı elli, göz kamaştırıcı, yetenekli ve atlet” etiketine pek bir şey katamadan 2020 NBA Draftı’na giriyor. Tabii bu durum NBA’deki kariyerinde değişebilir.
20. Leandro Bolmaro – Şutör Guard – Barcelona
Leandro Bolmaro’nun adı draft sınıflarında Avdija, Hayes, Maledon ve Pokusevski kadar anılmıyor. Fakat Arjantinli oyuncu, son 1,5 aylık süreçte ESPN başta olmak üzere birçok ABD tabanlı draft sitelerinde-yayınlarında yer almaya başladı. Peki neden? Bolmaro, Manu Ginobili’den alışık olduğumuz “yaratıcı, göze hoş gelen, cezbedici Arjantin oyunu” tabirini 2020 basketbolunda karşılayan isim. 203 santimetrelik boyuyla oyun kurucu pozisyonuna geçip yaşının üstünde (19 yaşında) bir liderlik sergilemesi, ilk adımından ikinci adıma geçerken vücudunu araya koyup aradığı alanı yaratması ve İspanyol ile Arjantinli oyunculardan alışık olduğumuz “yani bu pas da atılmaz artık” tabirine uyan paslarıyla Bolmaro, draft sınıfındaki yerini yükseltti. Çok çok iyi bir şutör mu? Hayır. Fakat orta mesafeden iyi bir şut repertuvarına sahip. İşin savunma kısmında birçok eksiği var fakat bitmek bilmeyen enerjisine NBA’in çalışma standartlarında teknik savunma eklemesi gayet rahat olacaktır.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam