Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Geleceğin yıldızları #9 | Eren Has – Özel röportaj

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 27/04/2020 - 12:46 GMT+3

İlk yılları, Anadolu Efes’teki basketbol kültürü, modern döneme bakışı, saha dışı zevkleri… Anadolu Efes’in genç yıldızı Eren Has, Kuzey Kılıç’ın sorularını yanıtladı.

Eren Has

Görsel kaynağı: Eurosport

Basketbolda forvet pozisyonu tarih boyunca göreceli olarak sürekli değişmiştir. 1960 ile 1980 arasında John Havlicek, Elgin Baylor, Jerry Lucas gibi isimler fiziklerini iyi bir top dağıtımı ve penetre silahıyla birleştirebiliyorlardı. 1980-2000 dönemi arasında ise Charles Barkley, Larry Bird, Kevin McHale gibi isimlerden bazıları bu özelliklerine bol bol şut eklerken bazıları ise daha fazla atletizm ekleyerek öne çıkıyordu.
2000’lere doğru ve sonrasında iş biraz daha değişmeye başlamıştı. Tim Duncan, Scottie Pippen, Dirk Nowitzkİ, Kevin Garnett’in başını çektiği grup; fizik, şut, atletizm ve ortalama üstü pas operatörlüğü görevlerini üstleniyorlardı. Yani her şey birike birike bir bütünü oluşturmuştu.
Son 10 yıllık geçmişe baktığımızda ise bambaşka bir reçete görüyoruz. Artık takımların beş kısalı düzenlerinde kısa ve uzun forvetlerin dört-beş numaralarda oynadıklarını ve fizikli kısaların, (mesela Bogdan Bogdanovic veya Klay Thompson) üç numaraya kaydıklarını görüyoruz. Yani forvetler, sahanın her iki yönünde de yeri geldiğinde bir oyun kurucu yeri geldiğinde çember savunucu yeri geldiğinde de takımın en iyi şutörlerinden biri oldular.
Anadolu Efes’in genç yıldızı Eren Has, işte tam da bu tanıma uyan bir forvet. Zira kendisinin herhangi bir maçını izlediğinizde fizikli oyununa hayran kalırken ortalama şut performansına veya kısalar karşısındaki savunmasına da tanıklık etmeniz mümkün.
Koronavirüs nedeniyle sezon askıya alındı. Bu dönemde hazırlıklarını nasıl sürdürüyorsunu? Nelere dikkat ediyorsunu?
Kulüp kondisyonerimizin gönderdiği programla evde çalışmalarıma devam ediyorum. Bol bol ip atlıyorum. Ve evimin terasında topla ufak antremanlar yapıyorum. Bu süreçte özellikle uykuma ve beslenmeme dikkat ediyorum. Gün içerisinde kitap okuyarak, dizi ve film izleyerek vakit geçiriyorum. Umarım en kısa sürede bu salgın biter, insanlar sağlığına kavuşur ve yeniden parkelere dönebiliriz.
Basketbolla tanışman nasıl oldu? Seni bu spora yönlendiren etken neydi?
Altı-yedi yaşlarındayken basketbolla tanışmamıştım. Ve şimdi anlatacaklarım biraz klasik olacak sanırım… Her erkek çocuğu gibi futbola daha çok ilgim vardı fakat yaşım ilerledikçe altyapıda basketbol oynayan ablamı izleyerek basketbola daha çok ilgi duymaya başladım diyebilirim. Okulda arkadaşlarımla maçlar yaparak bu oyunu biraz daha sevmeye başladım. Çünkü hem arkadaşlarımla iyi zaman geçiriyor hem de spor yapıyordum. 2009 yılında Anadolu Efes altyapı seçmelerine girdim ve o zamandan beri süren Anadolu Efes maceram böyle başladı. O yıllarda benimle ilgilenip bana yardımcı olan Efe ağabeyin buralara gelmemde payı büyüktür.
Peki, bunu bir meslek hâline getirmeye nasıl karar verdin?
İlk başladığım zamanlarda bu kadar ilerleyeceğimi düşünmemiştim açıkçası. Ama basketbola her geçen gün daha çok ilgi duymaya başladım sahaya çıktığım zaman oynamaktan çok keyif alıyordum. Biraz daha büyüdükten sonra basketbola duyduğum tutku ve oyunun rekabetinin beni içine çekmesiyle kafam artık hiç bir soru işareti kalmamıştı. Maalesef günümüzde her insan sevdiği işi yapamıyor ben bu fırsatı yakaladığım için çok mutluyum. Oyunu bu kadar sevmemdeki önemli etkenlerin Anadolu Efes Spor Kulübü’ndeki aile ortamı ve kurduğum arkadaşlıklar olduğunu söyleyebilirim.
Eren Has
Cedi Osman ve Furkan Korkmaz gibi rüştünü kanıtlayan birçok oyuncu Efes altyapısından yetişti. Sıradaki jenerasyon olarak bu konu hakkında neler düşünüyorsun?
Anadolu Efes gibi ekol olarak tabir edebileceğimiz bir camiada oynamaktan dolayı çok mutluyum. Efes altyapısı bize sadece iyi sporcu olmayı değil aynı zamanda iyi birer birey olmayı da öğretiyor. Cedi ve Furkan ağabey bizim için çok güzel örnekler. Sadece Anadolu Efes altyapısı için değil basketbol oynayan her genç basketbolcu için ilham kaynağı oluyorlar. Altyapımızdaki potansiyelin çok yüksek olduğunu ve ilerleyen dönemlerde de Türk basketboluna katkı sağlayacak spor insanlarının yetişeceğine inancım tam.
Sence oyunun artıları ve eksileri neler?
İlk bakıldığı zaman fizik avantajım göze çarpıyor, yani hem boy hem de genişlik olarak. Bu sayede hücum ribaundunu rahatça alıp pota etrafında skor üretebiliyorum ki bu benim pozisyonum için oldukça önemli. Sahada koşmayı seviyorum bu nedenle hızlı hücumdaki skor tehdidimi de olumlu taraf için söyleyebilirim. Üstüne koymak istediğim özelliklerim ise pick&roll ve şutlarım. Atletizmimin iyi olduğunu biliyorum ama onu da üst seviye için daha iyi hâle getirmeye çalışıyorum.
Bir genç oyuncu olarak, Basketbol Gelişim Ligi’nin sana kattıkları şeyler konusunda ne düşünüyorsun?
Basketbol Gençler Ligi bizim için son derece geliştirici, motive edici ve güzel tecrübeler ile anılar biriktirebileceğimiz bir yer. Üç senedir oynadığım bu ligin bana çok katkı sağladığını söyleyebilirim. Özellikle deplasmanlı bir lig olmasının bizi A Takım seviyesine hazırladığını düşünüyorum. Yani oyunun saha içinde olduğu kadar saha dışında da ne kadar fazla unsurla etkileşim içinde olduğunu öğreniyoruz.

En sevdiğin hücum ve savunma setleri neler?
Topsuz alandaki perdelerden çıkıp şut kullandığım ve post oynadığım hücumlardan çok keyif alıyorum. Bu sene de takımımızda uyguladığımız tam saha savunmasının faydalı olduğunu düşünüyorum. Açıkçası bunu yapmayı da seviyorum.
Eren Has
Sence bir forvet olarak modern dönemde neyi daha iyi yapman gerekiyor?
Modern dönem basketbolunda her pozisyondaki oyuncuların şut atabilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden üst seviye basketbola daha kolay adapte olabilmek için şutumu daha üst seviyeye çıkarmam gerektiğinin farkındayım. Savunmada ise kısa ya da uzun tüm oyuncuları savunabilmem gerektiğini biliyorum.
NBA ve Avrupa basketbolunu takip ediyor musun? Orada en sevdiğin oyuncular kimler?
Avrupa basketbolunu NBA’e oranla daha çok takip ediyorum. Will Clyburn ve Vladimir Lucic, Avrupa’da en beğenerek takip ettiğim oyuncular. NBA’de ise Kevin Durant diyebilirim.
Sence ilerleyen yıllarda basketbolda ne gibi değişimler yaşanabilir?

İlerleyen yıllarda basketbolda pozisyon kavramının kalacağını düşünmüyorum. Her oyuncunun birbirini savunabildiği ve herkesin dışardan şut kullandığı bir sistem olacağını düşünüyorum. Yani günümüzde birçok takım bunu yapıyor ama bence bu konuda daha fazla gelişim olacak.

Okul ile basketbolu bir arada götürürken nelere dikkat ediyorsun?

Basketbolda üst seviyelere ilerledikçe eğitim ile sporu bir arada tutmak fazlasıyla zorlaşıyor. Ama bu konuyu elimden geldiğince dengede tutmaya çalışıyorum. Zaman buldukça okula gidiyorum ve sınavlarıma giriyorum. Şu an Bahçeşehir Üniversitesi’nde hazırlık okuyorum.

Eğer basketbol kariyeri inşa etmek istemeseydin hangi mesleği yapmak isterdin?

Psikolojiye ilgim olduğunu söyleyebilirim. O dalla ilgili bir meslek seçerdim diye düşünüyorum. Spora olan ilgimi göz önüne alırsak, spor psikoloğu diyebilirim.
picture

Eren Has

Görsel kaynağı: Eurosport

Saha dışında neler yapıyorsun?

Saha dışında kalan zamanımda çoğunlukla ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Onun dışında dizi izleyip, kitap okumayı seviyorum. En sevdiğim dizi Breaking Bad, film ise Whiplash.
Basketbol kariyerindeki ideal senaryonun nasıl olmasını istersin? NBA veya Avrupa’da en çok oynamak istediğin takım, takım arkadaşı olmak istediğin oyuncular, hedeflerin…

Öncelikli hedefim 10 yıldır altyapısında bulunduğum ve hayalim olan Anadolu Efes’in A Takım kadrosunda yer alıp kendimi gösterebilmek ve bu seviyede kalıcı olup Avrupa’da iyi bir oyuncu olmak istiyorum. Her oyuncunun olduğu gibi NBA hayalim de tabi ki var. Birlikte oynamak istediğim oyuncular ise Cedi Osman ve Luka Doncic.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam