Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

NBA - NBA Güç Sırası: Kasım bilançosu / 2. Bölüm

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 30/11/2012 - 15:00 GMT+2

NBA'in Türkiye'deki sesi Orkun Çolakoğlu, geride bıraktığımız bir ayın ardından takımların son durumunu değerlendirdi.

Saison 2012/2013: Dallas Mavericks vs. Golden State Warriors

Görsel kaynağı: Eurosport

Yazının ikinci bölümü:

Milwaukee Bucks (7-6) – Brandon Jennings sezon ilerledikçe standartlarına doğru iniş göstermeye başladı. Hücumda Jennings ve Monta Ellis’in taşıdığı bir takım olarak Bucks, rakip potadaki ribaundların %25’inden çok daha fazlasını almadıkça (Ersan?) ya da daha iyi savunma yapmadıkça (Hangi malzemeyle?) en fazla böyle %50 civarında kalıp, sekizinci sırayı kovalayabilir.
Chicago Bulls (7-7) – Derrick Rose geçen yıl da 27 maç kaçırmıştı ama Bulls rakiplerini %42.1’de tutan muazzam savunması sayesinde onun yokluğunda bile zirve yarışında kalmayı becermişti. Aynı kategoride bu yılki istatistikleri, kötü olmasa da geçen yılki gibi elit düzeyde de olmayan %43.4. Yani Rose kadar Ömer Aşık, Ronnie Brewer ve CJ Watson’ı da arıyorlar.
Indiana Pacers (7-8) – Ligin en kötü hücum takımlarından biri olmayı transfer dönemine borçlular: Maksimum kontratla takımda tutulan pivot Roy Hibbert %39’la 9.5 sayı atıyor, onun yedeği olarak alınan Ian Mahinmi yine %39’la 4.7, Gerald Green %37 isabette ve Danny Granger’ın yokluğunda ilk beşte tutunamadı, Darren Collison’ın yerine gelen DJ Augustin ise %25’le 3.2 sayı.
Minnesota Timberwolves (6-8) – Beklenenden erken dönen Kevin Love oynadığı beş maçta %39 isabet (%21 üçlük) ve %70 serbest atışla oynadı. Henüz kendinde olmadığı kesin ve bu beş maçın bir tanesini kazanabildiler. Ama bir de iyi haber var: Ricky Rubio beşe beş idmanlara katılmaya başladı ve dönüşü yakın.
Dallas Mavericks (7-9) – Sezon başı takımı sırtlayan guard ikilisinden OJ Mayo son üç maçta toplam 28 sayı atabildi, Darren Collison ise Rick Carlisle tarafından hava değişikliği olsun diye yedeğe çekildi. Hatta yeni transfer Derek Fisher’ın ayağının tozuyla ilk beş başlaması bekleniyor. Yetiş ya Nowitzki!
Portland Trail Blazers (6-9) – Damian Lillard-Wesley Matthews-Nicolas Batum-LaMarcus Aldridge-JJ Hickson aslında gayet hoş bir genç beş. Ne var ki yedekleri Ronnie Price, Sasha Pavlovic, Jared Jeffries gibileri olduğundan, kötü bir şut gününü ya da Aldridge’inki gibi bir sakatlığı kaldırmaları mümkün değil. Ha tabii hedef de bu sezon değil.
Charlotte Bobcats (7-7) – Bobcats şu ana kadar fikstürü güzel değerlendirmiş olabilir ama geçen sezonki galibiyet sayılarına şimdiden ulaştıklarını düşünürsek, yedi galibiyetlerinin ikisini değil, hepsini de Wizards karşısında alsalar da çok farketmezdi. Koç Mike Dunlap’in kafasında bir plan var ve takıma da ismine uyan bir top oynatıyor. Gücü ne olursa olsun bir takıma kişilik kazandırmak da başarıdır.
Phoenix Suns (7-9) – Suns’ın berbat savunmasını play-off’a girmelerine yetecek kadar örtmesini son iki yılda Steve Nash bile sağlayamamışken, Goran Dragic’den bunu beklemek zaten ayıp olur. Benim anlamadığım, Suns’ın hangi beklentiyle, iyi bir şutör olmayan, topu elinde tutmayı seven ve savunmayı beceremeyen Michael Beasley transferini yaptığı.
Detroit Pistons (5-11) – Eğer bir Pistons taraftarı olsaydım kendi kendime şu soruyu sorup dururdum: Bu takımın geleceğinde yeri olmayan Tayshaun Prince, Rodney Stuckey, Jason Maxiell gibi adamlar, play-off iddiası yokken ve kötü basketbol oynanıyorken neden en çok süre alan altı oyuncudan üç tanesi? Kaybedilecek olan nedir?
New Orleans Hornets (4-10) – Eric Gordon 14 maçın tamamını, Anthony Davis ise 8 buçuk tanesini kaçırmışken bu derecenin üzülecek bir tarafı yok. Yanında savunmayı çeken bir Dwight Howard yokken de verimli olabileceğini kanıtlayan Ryan Anderson, maç başına 8.8 asist yapan Greivis Vasquez ve her işe bulaşan Al-Farouq Aminu, Hornets’ı mutlu olması için şimdilik yeterli.
Toronto Raptors (3-13) – Kaybettikleri 13 maçın üçünü toplam 5 sayı farkla, başka ikisini de uzatmalarda verdiler. Yani halamın bıyıkları oynayıp düşününce 8-8 de olabilirlerdi. Fakat asıl önemlisi, geçen yıl kaybederken bile savunmada gelişim gösterip rakiplerini %43.5’te tutan takımın bu yıl %46’ya gerilemesi. Bunu Andrea Bargnani’ye mi yormak lazım?
Sacramento Kings (4-10) – Sezona play-off iddiasıyla girmiş olamazlar ama en azından DeMarcus Cousins, Tyreke Evans gibi adamların hem oyun hem de kafa bakımından gelişmesini bekliyorlar. Oysa Cousins’ın istatistikleri geçen yılın bile gerisinde (en önemlisi, pivot oynayıp %43’le atıyor) ve şimdiden iki maç ceza alıp, bir kez de oyundan atıldı. En azından Tyreke Evans beş maçtır iyi oynuyor, ki bu son iki yıldır yapamadığı bir şey.
Orlando Magic (5-9) – Artı eksi birkaç galibiyet Magic’i bu yıl ilgilendirmediğine göre bir takas önerim var: Şutör diye inim inim inleyen Minnesota’ya JJ Redick’i gönderip, burada oynama ve parlama fırsatı bulabilecek, potansiyelli Derrick Williams’ı alsınlar.
Cleveland Cavaliers (3-12) – Neredeyse 15-15 ortalamasıyla oynayan Anderson Varejao’nun örnek profesyonelliğini başka takımların gözündeki değerini arttırma çabasına bağlayabilir miyiz? Motivasyonu buysa bile kim ne diyebilir ki? Takımın hedefi olmadığına göre onun kişisel bir hedef bulması gerekiyordu.
Washington Wizards (1-12) – Andray Blatche, JaVale McGee ve Nick Young artık kadroda değilken bile Wizards ancak 13’üncü maçında galip gelip sezonun alay konularından olmayı başarabildi. İyimser gözle bakarsak, yokluğunda takımın bu kadar kötü gitmesi dönüşü yaklaşan John Wall’un üzerinden baskıyı alabilir. Bir süre önce dönen Nene de yardımcı olacaktır.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam