NBA'de Doğu Konferansı'nda heyecan başlıyor

NBA’de play-off heyecanı start alıyor. Her daim sertliğiyle hafızalarda yer etmiş Doğu Konferansı’nın bu sezonki ilk tur serilerini sizler için kaleme almaya çalışırken parkedeki mücadelenin Batı’daki kadar göze hitap etmeyeceğinin farkındayız. Fakat Avrupa basketbolunu sevenler için Doğu Konferansı’ndaki kemik sesleri hep daha cazip gelmiştir. Netice olarak Doğu ya da Batı’yı daha çok sevmenizden ziyade basketbolun tarifsiz keyfine aralıksız varabildiğiniz değişkenler yakalayabilmek önemli. Eşsiz şölen boyunca uykusuz geceleriniz bol olsun..

Atlanta Hawks (1) – Brooklyn Nets (8)

Doğu Konferansı’nı domine ederek play-off’a gelen Atlanta Hawks ile Memphis Grizzlies kıyağıyla arka sıra cam kenarından bileti kapan Brooklyn Nets ilk turda karşı karşıya geliyor. Hawks ile Nets arasındaki eşleşmenin NBA’deki tüm seriler içinde 4-0 bitebilme olasılığı en yüksek yüzleşme olduğunu vurgulayıp bu 1-8 eşleşmesinin hakkını vererek başlayayım. Brooklyn Nets konferans ayırmaksızın play-off’lara dahil olan en dağınık ekip görüntüsünde. Rakamlara göz attığımızda bu doğrultuda bir veri öne çıkıyor. Play-off maratonuna dahil olmayı başaran 16 takım içerisinde normal sezonda potasında gördüğü toplam sayı kaydettiği toplam sayıdan fazla olan tek ekip Brooklyn Nets. Yılbaşından bu yana bir nebze toparlanmış görünseler de kompakt bir takım olmaktan hâlâ çok uzaktalar.Sezonun en dinamik ekiplerinden biri olan Atlanta Hawks ile Lionel Hollins’in Brooklyn Nets’i arasındaki normal sezon kapışmalarında ortaya çıkan tabloya dikkat çekmekte de fayda var. Her ne kadar normal sezon rakamları play-off için doğrudan bir öngörü sağlamasa da Hawks’ın Nets üzerindeki dominasyonu ileri düzeyde.

Sezon içerisinde yüzleştikleri 4 maçı da kazanan Hawks, bunu yaparken herhangi bir Doğu Konferansı ekibine karşı yakaladıkları en iyi hücum performansını ortaya koydu. Nets’e karşı hücum başına 1.18 sayı kaydına muvaffak olan sezonun sürpriz ekibi, rakip potaya bırakılan basketlerin %76.4’ünü asist üzerinden icra etti. DeMarre Carroll ve Kyle Korver’ın yakaladığı %62’lik 3 sayı yüzdesi de Brooklyn ekibinin tekrarına müsaade etmemesi gereken bir durum.Serinin neticesi hakkında 4-0’dan farklı bir görüş bildirmek pek mantıklı görünmüyor. Brooklyn Nets’in Doğu liderine üstünlük kurabileceği tek nokta boyalı alan gibi duruyor. Deron Williams ve Joe Johnson gibi tecrübeli iki guardın gününe denk gelmesi durumunda 1 maç çalma ihtimalleri söz konusu olabilir. Bunun dışında sürpriz beklentisine girmenin macera olacağı bir eşleşme.

Cleveland Cavaliers (2) – Boston Celtics (7)

LeBron James’in geri dönerek şampiyonluk yürüyüşüne başladığı Cleveland Cavaliers, sürpriz fakat sonuna kadar hakedilmiş biçimde play-off biletini kapan Boston Celtics ile konferans yarı finali için kapışacak. Celtics takımın en çok ücret alan 3 isminden 2’si konumundaki Rajon Rondo ve Jeff Green’i takas ederek yeni bir yapılanmaya gitmesinin ardından sezonu 23-12’lik galibiyet kaydıyla tamamladı. Bu süreçte Cavs’i de 2 kez mağlup ettiler, ancak bunların birinde Cleveland ekibinin aslarına süre vermediğinin altını çizmeliyim. Brad Stevens önderliğinde yakaladıkları momentumun LeBron ve arkadaşlarını 7 maçlık bir seride alt etmeye yetmesi zor olsa da, Celtics şu ana kadar yazdığı peri masalıyla beklentileri fazlasıyla aştı.Cavs ile Celtics’in normal sezondaki kapışmaları üzerinden bir görüş elde etmek pek mümkün görünmüyor. Zira 4 karşılaşmanın 3’ünde Cleveland temsilcisi aslarını dinlendirdi. Öyle ki, Matthew Dellavedova, Joe Harris, Mike Miller ve James Jones bu sezon en çok dakikayı Boston Celtics karşısında aldılar. Yedek oyuncuların ağırlıkta olduğunu vurgulamama rağmen ilginç bir istatistikten bahsetmemde fayda var. David Blatt’ın ekibi bu sezon attığı-yediği sayı farkı bakımından en kötü ortalamasını (-4.6) Boston’a karşı deneyimledi.Rakamların da gösterdiği gibi Boston Celtics’in Celeveland Cavaliers’a ters gelebilecek bir yapısı mevcut. Fakat rotasyon kalitesine baktığımızda LeBron ve arkadaşlarını korkutacak bir ekip olmadıkları aşikar. Kariyerlerinde ilk kez play-off tecrübesi yaşayacak olan Kyrie Irving ve Kevin Love ile birlikte Cleveland zorlanmayacaktır.

Tahmin: 4-1 Cleveland

Chicago Bulls (3) - Milwaukee Bucks (6)

İnişli çıkışlı haftaların ardından normal sezonu 3 numarada bitirmeyi başaran Chicago Bulls, 6. basamaktan play-off vizesi alan komşusu Milwaukee Bucks ile kapışacak. İki Illinois temsilcisinin yüzleşmesi sert geçmeye namzet. Milwaukee Bucks sezonun son bölümünde yakaladığı form eşliğinde seriye moralli girecektir. Ancak Bulls’un sakatlıklarla boğuşan yıldızı Derrick Rose’un 2012’den bu yana ilk kez play-off’ta takımla birlikte olması Chicago cephesinde de moralleri bir gömlek daha yukarı çekiyor.

Aaron Brooks’un form seviyesinin de üst düzey olduğunu göz önüne alınca -sakatlık yaşanmaması durumunda- Boğalar oyun kurucu mevkiinde bu kez sorun yaşamayacak gibi görünüyor.İki ekibin normal sezon eşleşmelerindeki rakamlar, serinin ne derece sert geçebileceği hakkında net bir fikir elde etmemizi sağlıyor. Bulls’un 4 maç sonunda rakibine karşı yakaladığı %26’lık 3 sayı isabeti bu sezon herhangi bir takıma karşı deneyimledikleri en düşük seviye olurken, Bucks’ın Bulls’a karşı elde edebildiği %41.7’lik saha içi isabet oranı da yine sezonun en düşük yüzdesi olarak göze çarpıyor. Illinois derbilerinde sezon boyunca üstünlük kuran ekipse 3-1’le Chicago Bulls oldu. Bulls evindeki 2 maçı da kazanması sebebiyle rakibine karşı psikolojik bir üstünlüğe de sahip.Sezon boyunca takımın en kritik parçalarının sakatlıkla boğuşmasının ardından nihayet sağlıklı bir rotasyona kavuşan Chicago Bulls, serinin kuşkusuz favorisi.

3 yıl sonra ilk kez arzu ettikleri kadroyla play-off’a start verecekler. Bucks’ın elinde Ersan İlyasova hariç 2 yıldan fazla Milwaukee forması giyen bir isim bulunmuyor. Takım Giannis Antetokounmpo ve Michael Carter-Williams gibi isimlerin dinamizminden besleniyor, ancak Bulls’un bu enerjiye karşı Jimmy Butler ile verecek cevabı olacaktır. (Yeri gelmişken Bulls’un 25 yaşındaki kısa forvetinin normal sezonda NBA’in en çok mesafe kateden oyuncusu olduğunu belirteyim.) Chicago temsilcisinin pota altında da önemli bir size avantajı var. 1 ya da 2 maç kaybedebilirler;

Tahmin: 4-1 Bulls.

Toronto Raptors (4) – Washington Wizards (5)

Normal sezonun ikinci yarısını kepaze biçimde geçiren Toronto Raptors ile Washington Wizards play-off’ta birbirlerini bulduklarına sevinmiş olmalı. 29 Aralık’a kadar iki ekibin toplam galibiyet-mağlubiyet kaydı 46-15’ti. O günden bu güne kombine olarak 49-54’lük bir istatistik elde ettiler. 29 Aralık’tan bu yana Raptors berbat savunma yaparken Wizards rezil hücum ediyor. Belki play-off iki ekip açısından da taze bir başlangıç olabilir. Umarım öyle olur, aksi halde bu seriyi yayından kaldırmak icap edebilir.Eşleşme hakkındaki iştah açıcı girişin ardından normal sezon yüzleşmelerine göz atalım. İki ekibin 2’si Air Canada’da olmak üzere 3 karşılaşmalarının tamamını Raptors kazanmayı bildi. Bu 3 mücadelede iki istatistik çok dikkat çekici. Bunların birincisi, Toronto Raptors’ın hücumlarının yalnızca %23’ünü boyalı alandan kullanabilmiş olması. Bu rakam Randy Wittman’ın ekibinin pota altını ne derece iyi savunduğunu mu gösterir, yoksa Dwane Casey’in talebelerinin boyalı alanı kullanma konusundaki çekingenliğini mi? Takdir sizin… İkinci ilginç veriyse “contested” diye tabir edilen zorlama ya da el üzerinden diye çevirebileceğimiz şutlarla ilgili. Raptors’ın normal sezondaki 3 kapışmada “contested” şutlarda yakaladığı %48’lik isabet, Wizards’ın “uncontested” şutlardaki isabet oranından yüksek. Washington ekibi boş şutları %36 ile sokabilmiş. Düşler sahnesine hoşgeldiniz.Doğu Konferansı’nda neticesini kestirmenin en güç olduğu seri bu 4-5 eşleşmesi gibi görünüyor. Raptors hücumu mu Wizards savunması mı baskın gelecek; benim tercihim savunmadan yana.

Tahmin: Wizards 4-2 kazanır. İşler 7. maça kalırsa Toronto evinde şüphesiz avantajlı olacaktır.