"Önceliğimiz, kendi performansımızı ve enerjimizi yüzde yüz sahaya yansıtmak olacak" Tilbe Şenyürek

FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası öncesinde hazırlıklarını sürdüren A Milli Kadın Basketbol Takımı, yoğun kamp süreciyle turnuvaya odaklanmış durumda. Takımın tecrübeli isimlerinden Tilbe Şenyürek ile hem kamp atmosferini hem de şampiyonadaki hedeflerini konuştuk.

Tilbe Şenyürek

Görsel kaynağı: Eurosport

FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası’na aylar kala, A Milli Kadın Basketbol Takımı hazırlıklarını yoğun bir tempoyla sürdürüyor. Hem fiziksel hem mental olarak en üst seviyeye çıkmayı hedefleyen milli takımımız, kamp döneminde birlikte çalışma, uyum sağlama ve oyun planlarını geliştirme fırsatı buluyor. Bu kritik süreçte sahadaki liderliği, deneyimi ve enerjisiyle dikkat çeken isimlerden biri ise Tilbe Şenyürek.
Milli takım formasını yıllardır gururla taşıyan ve uluslararası arenada elde ettiği tecrübelerle takımın önemli parçalarından biri olan Tilbe Şenyürek, kamp sürecini, takım içindeki atmosferi ve yaklaşan Avrupa Şampiyonası'na dair beklentilerini bizimle paylaştı. Gerek bireysel performans gerekse takım hedefleri açısından oldukça net mesajlar veren Tilbe Şenyürek, Türk basketbolunun büyük bir adım atmaya hazırlandığını vurguladı.
Keyifli okumalar.
Hazırlık süreciyle başlayalım… FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası öncesi kamp sürecinasılgeçiyor?Fiziksel ve mental olarak takımın ve sizin hazırlık durumunuzu nasıl değerlendirirsiniz?
Hazırlık sürecimiz oldukça keyifli geçiyor. Hem mental hem de fiziksel olarak çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Bu süreçte hazırlık maçları oynadık; bazılarını kazandık, bazılarını ise kaybettik. Ancak kaybettiğimiz maçlar da bizim için önemliydi çünkü eksiklerimizi görmemizi sağladı. Bu da bizim adımıza bir artı oldu. Dediğim gibi, fiziksel olarak zorlu geçecek bu Avrupa Şampiyonası'na aynı zamanda mental anlamda da en iyi şekilde hazırlanıyoruz. Şu an için gayet iyi durumdayız ve enerjimiz yüksek diyebilirim.
Hazırlık maçlarındaki performans takımın seviyesini nasıl yansıttı sizce? Heidelberg’de Almanya ile mücadele ettiniz. Bu maçlardan nasıl bir çıkarım yaptınız ve teknik-taktik olarak takımın hangi alanlarda geliştiğini düşünüyorsunuz?
Almanya maçlarında fiziksel olarak bazı eksiklerimizi net bir şekilde gördük.O dönem tam anlamıyla hazır değildik. Hem Fransa hem de Almanya ile oynadığımız hazırlık maçlarında özellikle fiziksel anlamda yeterli olmadığımızı fark ettik. Bu nedenle yurda döndüğümüz andan itibaren kuvvet antrenmanlarına yoğunlaştık ve fiziksel gelişimimize odaklandık. Ancak artık Avrupa Şampiyonası’na çok az bir süre kaldı; bu yüzden bu dönemde daha çok teknik ve mental hazırlıklara ağırlık veriyoruz. Bana göre, bu süreçte sahadaki oyun kalitemizi ve basketbol seviyemizi geliştirdik. Çünkü bireysel gelişimimiz hem de takım içi uyumumuz arttı diyebilirim.
picture

Tilbe Şenyürek

Görsel kaynağı: Eurosport

Şampiyonada yer aldığımız grup üzerine düşünceleriniz neler? Ev sahibi Yunanistan’ın yanı sıra Fransa ve İsviçre gibi farklı oyun kimliklerine sahip takımlarla karşılaşacaksınız. Bu grubun zorluk derecesi hakkında neler söylemek istersiniz?
Bence grubumuz, diğer tüm ülkelerin gruplarında olduğu gibi, oldukça zorlu.Böyle büyük organizasyonlarda zaten kolay grup diye bir şey yok. Turnuvaya iyi başlamak elbette önemli ama biz de oldukça güçlü bir rakiple, Fransa ile başlıyoruz. Fransa; her zaman podyumda yer alan, kaliteli ve kadın basketbolunda artık bir ekol haline gelmiş bir takım. Bu nedenle ilk sınavımızı böyle güçlü bir rakiple verecek olmamız hem avantaj hem de dezavantaj olabilir. Ancak biz, sonuç ne olursa olsun, moralimizi bozmadan yola devam etmeyi hedefliyoruz. İnşallah ilk maçtan güzel bir sonuçla ayrılırız. Fransa maçının ardından özellikle İsviçre ve ev sahibi Yunanistan ile oynayacağımız maçlara odaklanacağız. Hedeflerimizi daha çok bu maçlar üzerinden belirlemeye çalışıyoruz. Dediğim gibi, Yunanistan zorlu bir rakip. Özellikle son maçımızın Yunanistan ile olması bizi ayrıca heyecanlandırıyor çünkü hem ev sahibi olmaları hem de oyun kimliği açısından bize benzeyen bir takım olmaları bu maçı daha da özel kılıyor. Bu karşılaşmanın çok çekişmeli geçeceğini ve seyir zevkinin yüksek olacağını düşünüyorum.
Milli takımın turnuvadaki hedefleri konusunda sizin bakış açınız nedir? Grubu lider tamamlamak sıkça vurgulanan bir hedef. Bu hedefe ulaşmak için en kritik faktörler sizce nelerolacak?
Grubu lider tamamlamaktan ziyade, en iyi şekilde tamamlamak istiyoruz. Çünkü gerçekten çok zorlu rakiplerimiz var. Turnuvalar ve maçlar, oynanmadan kazanılmıyor. Her rakibimiz son derece değerli ve mücadele gücü yüksek. Bu yüzden biz, kendi basketbolumuza odaklanıp, kendi yolumuzda ilerlemeye çalışacağız. Bence bizim en büyük rakibimiz yine biziz. Ne zaman moralimizi bozmaz,oyun temposundan düşmez ve mücadeleyi bırakmazsak, işte o zaman gerçek kimliğimizi sahaya yansıtabiliyoruz.Bizim için en önemli unsurlar bunlar. Sahada karşılaşabileceğimiz olumsuzluklara takılmadan, kendi basketbolumuzu sahaya koyabilir ve birbirimize olan desteğimizi oyuna yansıtabilirsek, hedeflerimizin çoğuna ulaşabileceğimize inanıyorum. Rakiplerimiz elbette çok değerli ve saygı duyulması gereken takımlar ama bizim önceliğimiz, kendi performansımızı ve enerjimizi yüzde yüz sahaya yansıtmakolacak.
Sizin bu kamp ve turnuva sürecine katkınız ne yönde şekilleniyor? Deneyimlibir oyuncu olarak hem sahada hem de soyunma odasında nasıl bir rol üstleniyorsunuz? Genç oyuncularla ilişkiniz ve takım içi liderlik yönünüz hakkında biraz bilgi verirmisiniz?
Uzun yıllardır A Milli Takım’da forma giyiyorum. Gerek ligde gerekse milli takımda, dediğiniz gibi artık deneyimli bir oyuncuyum. Bu noktada hem bana hem de benim gibi tecrübeli arkadaşlarıma ciddi sorumluluklar düşüyor. Hem saha içinde hem de saha dışında takımı bir arada tutabilmek, genç oyunculara olabildiğince destek olmak ve tecrübelerimizi onlara aktarmak oldukça önemli. Genç oyuncularımız gerçekten çok enerjik ve hevesliler. Bu yüksek enerji bazen ters de tepebiliyor çünkü her şeyi aynı anda yapmak istiyorlar. Müthiş bir istek ve tempo içindeler. Biz de elimizden geldiğince onlara öğrendiklerimizi göstererek, bu enerjiyi doğru yönlendirmeye ve takımı dengede tutmaya çalışıyoruz. Bu, bizim en önemli görevlerimizden biri diye düşünüyorum. Ben de diğer tecrübeli arkadaşlarım gibi bunu sağlamaya çalışıyorum.
Tabii buk olaydeğil.Tecrübeli olduğumuz için hem saha içinde hem saha dışında birçok şeyle ilgilenmek ve sorumluluk almak durumunda kalıyoruz. Ama A Milli Takım zaten böylebiryer. Yıllardır bu ortamın içindeyiz ve bu birikimi paylaşmaktan da gerçekten keyif alıyoruz. Genç arkadaşlarımıza olabildiğince yardımcı olabildiğimizi düşünüyorum. Aramızda çok güzel bir arkadaşlık bağı ve pozitif bir enerji var. İleride umarım onlar da, bizim onlara yaptığımız gibi, tecrübelerini yeni jenerasyonlara aktarırlar. Ben, Esra, Pelin Bilgiç ve kaptanımız Olcay Çakır gibi deneyimli oyuncuların sadece sahada değil, saha dışında da gençlere motivasyon sağlayabiliyor olması çok değerli. Biz bunun farkındayız ve bu sorumluluğun bilincindeyiz. Takımı bir arada tutan, destek olan "ablalarız" diyebilirim. Dediğiniz gibi, tecrübeli oyuncularız ve bu rolü en iyi şekilde üstlenmeyeçalışıyoruz.
picture

Tilbe Şenyürek

Görsel kaynağı: Eurosport

Kadın basketbolu adına bu şampiyonanın anlamı nedir? Sizce bu organizasyonun Türkiye'deki kadın basketbolunun gelişimine, görünürlüğüne ve genç sporculara ilham verme açısından nasıl bir katkısı olabilir?
Hem kadın basketbolu hem de genel anlamda kadının gücü adına bence bizim başarılı olmamız gerekiyor. Bu başarıyı tüm kalbimizle istiyoruz ve bu doğrultuda var gücümüzle çalışıyoruz. Kendimizi bu yönde motive etmeye çalışıyoruz çünkü kadın voleybol takımıson dönemde gerçekten çok büyük başarılara imza attı ve hepimizi gururlandırdı. Ülkemizi en iyi şekilde temsil ettiler. Biz de daha önceki jenerasyonun bize bıraktığı manevi sorumluluğu layığıyla yerine getirmek istiyoruz.
Tıpkı voleybolda olduğu gibi, kadın basketbolunu yeniden gündeme taşımak, küçük kız çocuklarına bu sporda da güçlü bir geçmişin ve potansiyelin olduğunu hatırlatmak istiyoruz.Kadın basketbolunun ne kadar başarılı bir milli takım geçmişi olduğunu yeniden ortaya koymak istiyoruz. Bu da tamamen bizim elimizde. Ülkemizde spor çok bütünleyici bir alan. İnsanlar bizi izlerken keyif alıyor, motive oluyor, günlük sorunlarından uzaklaşıyor. Sporu, hem yapılması hem de izlenmesi büyük bir mutluluk kaynağı. Bu yüzden biz de sahaya çıktığımızda hem seyir zevki yüksek maçlar izletmek hem de, dediğim gibi, kız çocuklarına sadece 40 dakika ya da 1 saatliğine bile olsa umut ve mutluluk verebilmek istiyoruz. Ülkemizdeki insanları ne kadar mutlu edebilirsek, biz de o kadar gurur duyacağız.İnşallah oynamak istediğimiz iyi basketbolu sahaya yansıtabilir ve takım içindeki birlik ve beraberliği insanlara hissettirebiliriz.
Tek temennimiz, kadın basketbolunu yeniden hatırlatmak, ülk e olarak birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirebilmek ve genç kız çocuklarına ilham verebilmek. Bu bizim için çok kıymetli.
Fotoğraf: Kaan Verdioğlu
Röportaj: Kaan Meriç
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam