Zirveye kestirme yol

Haftaya başlarken Neven Spahija pazar gecesi rahat rahat uyuyacak deseler herhalde Spahija dahil inanan çıkmazdı. Ama sezon değerlendirme hazırlanırken yazının yarısının ayrılacağı Unics Kazan maçı, üstünde Beşiktaş Milangaz karşılaşması ters giden her şeyi değiştirdi. Sezon başından beri Fenerbahçe’de en eksik dense karşılığı hep Mirsad Türkcan’a çıkıyordu. Sahada karakter, kazanma hırsı, konsantrasyonu kaybetmemehep eksik taraftı sarı-lacivertlilerde. Bir ay önce Beşiktaş’ın bu maçta yaptığı grei dönüşe cevap vermek bir yana, neredeyse üçüncü çeyrekte havlu atardı Fenerbahçe. Kazan galibiyetinin moralini sahaya çok iyi yansıttılar. Fakat maç öyle bir havada başladı ki, parkedekileri konuşmak yetersiz kalacak. İlk çeyrek bittiğinde üç ihraç olmuştu bile. Sarı-lacivertlilerde Kaya, Beşiktaş’ta Hawkins ve Ergin Ataman ilk 10 dakikayı tamamlayamadılar. Mücadelenin geri kalanı ise haftanın en keyifli maçlarından biri oldu. Serhat Çetin’in gün geçtikçe büyüyen oyunu, Ukic ve Preldzic’in geçene seneyi aratmayan performansları izleyenleri tatmin etti.

Beşiktaş’ın rotasyon sorunu ise her gün daha da artıyor. Arroyo ve Serhat kenara gelip soluklanamadılar bile. Dudley ise 35 dakikanın üstünde sahada kaldı. Hal böyle olunca son çeyrekte yorgunluğa bağlı tercih hataları da tavan yaptı. Fenerbahçe cephesinde ise sezon başı transferlerden Jerrels’ın kadro dışı kalmasına yakın zamanda Gist de eklenebilir. Kazan maçında o kenara geldikten sonra akıllı basketbol oynayan Fenerbahçe neredeyse Amerikalı oyuncunun hatasıyla maçı veriyordu. Bu hafta da sadece 11 dakika süre aldı. Bulduğu tek sayı ne sürprizdir ki (!) smaç oldu. Fenerbahçe Ülker bu maçı kazanmış olsa da hedefleri göz önüne alındığında gelecekte daha sorun yaşayacak takım. Beşiktaş ise kadrosundaki yerli isimleri rotasyona dahil edebilirse oldukça tehlikeli bir takım olabilir.

Yitip giden günler
Anadolu Efes sezona öyle bir bütçeyle başladı ki, futbolda Ankaragücü o parayı bulsa belki küme düşmeyecekti. Hal böyle olunca Mart’a girilirken elde sadece Türkiye Ligi kalınca idarecisinden, hiç süre almayan oyuncusuna kadar eleştirilmek gayet normal. Banvit deplasmanı ligin zor yolculuklarından da olsa, geçen hafta Türkiye Kupası’nda da rakibine yenilen ve yarı finalde elenen Efes için rövanş erken gelmişti. Üçüncü çeyreğe yedi sayı önce girdi Anadolu Efes. Son periyotun ve uzatmanın skoru ise 47-27. Euroleague’de Final-Four hedefleyen bir takım, 15 dakikada 47 sayı yemeyi başarıyorsa “Yeni kurulduk” bahanesi hiçbir zaman geçerli olmayacak. Uzatmalar dahil 30 dakika üzeri süre alan dört isim vardı Efes’te. Banvit’te ise bu sayı üç. Elde sadece lig kaldı demiştik. Henüz oynanmayan Aliağa maçından da mağlubiyet gelirse büyük ihtimalle lig de ellerinden kayıp gidecek Ufuk Sarıca’nın. Aslında sorunların nedenini Galatasaray ile oynanan Euroleague maçı sonrası açıklamıştı genç koç: “Akıllı oynamıyoruz”. Elinde oyun yönlendirebilecek tek isim 33 yaşındaki Kerem Tunçeri olan bir koç da başka bir açıklama yapamaz zaten. Ama bu sorunun bir de karşılığı var. 2011 EuroBasket’te harika bir turnuva geçiren Ilievski’den verim alamayan ve göndermek zorunda kalan gene kendisiydi.

Sorun mu? O ne demek?
Galatasaray Medical Park herhalde ligdeki en sorunsuz takım. Saha içinde 4 numara sıkıntısı var ama geri kalan değişkenler o kadar iyiye gidiyor ki o bile görmezden gelinebiliyor. Bu kadar sıkışık fikstürde içerde oynanan Hacettepe maçı herhalde can simidi gibi gelmiştir teknik yönetime. Hem Oktay Mahmuti’nin cezasından bir maç azaldı, hem dinlenemeyen oyuncular için fırsat oldu. Shipp 26 dakika süreyle en fazla sahada kalan isimdi sarı-kırmızılılarda. Buna rağmen 21 sayıyla maçın en skorer ismi gene o oldu.