TBL - Panaroma: Gören duyan var mı?

2001 – “Bu büyük turnuvayla ülkedeki basketbol sevgisini arttırmayı ve daha büyük kitlelere ulaşmayı istiyoruz”

2010 – “Böyle büyük bir organizasyonun altından başarıyla kalkabildik. Türkiye’de nasıl bir basketbol potansiyeli olduğunu gösterdik”

Türkiye’de basketbol deseniz alacağınız cevaplar hemen hemen aynıdır: “Aslında çok büyük potansiyelimiz var ama bunu kullanamıyoruz. Ah şu futbol medyası olmasa da diğer sporlara da önem verilse”

Fakat hiçbir zaman elinde imkan olanlar bile iş icraata geldiği zaman beylik laflarını hayata geçirmek için çaba göstermiyorlar. Son hücumuna 66-66 eşitlikle girilen bir maç, savunmanın bir anlık dalgınlığı üzerine gelen smaç ve ev sahibinin sahasındaki ilk mağlubiyeti. Belki de bu haftaya kadar oynanan maçların içinde en güzeli olan Karşıyaka-Banvit maçının sonu böyle bitti. Ama elde tribünden çekilmiş görüntü dışında bir veri yok. Nedeni konusunda bir açıklama da yok. Yıllarca futbolda sadece “dekoder” sattıracak takımların yayınıyla devam eden garip düzen sanırım basketbola da dönmeye başladı. Üç İstanbul takımından birer yorumcu olsun tepki olmasın, onların maçı mutlaka yayınlansın tepki olmasın, Efes’i karşımıza almayalım… Eh hal bu olunca ne gören var ne duyan İzmir’de olanları.

Galatasaray dans grubu?
Madem garipliklerle başladık öyle devam edelim. Galatasaray, Mersin’i konuk ederken maçtan çok molalarda ve devre arasında çıkan dans topluluğu konuşuldu. İyi mi kötü mü dans ediyorlar o konuda her türlü dans aktivitesine oturduğu yerden alkış tutarak katılan biri olarak yorum yapmam dünyanın en saçma olayı olur. Fakat basketbolu sadece gelsin çocuklar eğlensin gitsin şeklinde görmeyenler için takımı gerideyken parkenin ortasında gülerek dans eden bir grup insan gerçekten çok can sıkıcı olabilir. Olayın Galatasaray ve Federasyon’un ortak bir organizasyonu olması da ileride en azından lig maçlarında bunun devam edeceğini gösteriyor.

Kısa-kısa
-Tofaş, Royal Halı Gaziantep BŞB’yi zor olsa da geçerken, Samet Geyik ve Kenan Sipahi ikilisi toplam sadece 10 dakika süre alabildi. Nihat İziç-Ahmet Çakı farkı olsa gerek.
-Aliağa, Erdemir deplasmanında kaybetti fakat Preston Shumpert geçen yıllardan ufak bir hatırlatma yaptı. Bir önceki hafta Olin potasına 19 sayı atan Shumpert, Erdemir’e de 21 sayı bıraktı.
-Anadolu Efes dalgalanmayı sürdürüyor. Ligin zayıf ekiplerinden Olin deplasmanında kazanan lacivert-beyazlılar karşılaşma boyunca 6 üçlük deneyip sadece birinde başarılı olabildiler.
-Halil Üner'in Trabzon macerası sona erdi. Koç yeni yıla TBL'de bir takımla girer gibi duruyor.