"Tüm mücadele Türk bayrağı için" Merve Arı - Özel Röportaj

Futbol ile başlayan spor kariyerini basketbolla tanıştıktan sonra değiştirme kararı alan ve ülkemizi temsil etme şansına erişen Merve Arı, Eurosport Türkiye'den Kaan Meriç'in sorularını yanıtladı.

Keyifli okumalar.

Okuduğum ilkokulda Beden Eğitimi öğretmenlerim sayesinde basketbolla tanışma fırsatım oldu. Basketboldan önce yaptığım ilk spor futboldu. Ancak ailemle birlikte ileriye dönük düşündüğümüzde basketbolun benim için futboldan daha iyi olacağına karar verdik ve o yönde ilerlemeye başladım.

Her sporcu gibi benim de zorlandığım günler oldu ama artık günümüzde çoğu okul, sporcu bireylere destek olmak için imkanlar, fırsatlar tanımaya çalışıyor. İzmir’de ve İstanbul’da bu tarz sistemde olan okullarda okudum. Sağ olsunlar çok yardımcı oldular. Bizler de elimizden geldiğince bunlardan faydalanmaya çalıştık. Sporcu arkadaşlarım için söyleyebileceğim tek şey ikisini bir arada yürütmek ilk başlarda zor gelebilir ya da yorucu olabilir. Ama sonunda sporculuğun yanı sıra farklı bir meslek sahibi olmak spor kariyerleri sona erdiğinde onlara büyük bir destek sağlayacaktır. Bunun uğruna zorluklara göğüs gerebilirler.

Çok güzeldi tabii ki. Çocukluğumdan beri koyu bir Fenerbahçe taraftarıyım ve tuttuğum takımın formasını uzun yıllar boyunca terletmek ailem ve benim için gurur vericiydi.

Milli takım forması giymek çok duygusal ve heyecan verici bir olay çünkü bir yandan takımını bir yandan da ülkeni temsil ediyorsun. Dünyanın birçok ülkesinden insanlarla kıyasıya rekabet içinde oluyorsun ve saha içindeki tüm mücadeleyi Türk bayrağı için verdiğini bilmek çok güzel.

Şehir ve takım değiştirdikçe ister istemez tabii ki sosyal hayatında değişiklikler oluyor. Yeri geliyor ailenden ya da arkadaşlarından uzakta oluyorsun. Buna uyum sağlamak biraz zaman alıyor ancak alıştık...Altyapı oynadığım zamanların bir kısmı İzmir’de bir kısmı İstanbul’da geçti. Yeni insanlar tanıma şansı yakaladım. Değerli arkadaşlıklarım oldu. Bu üç şehirde de basketbol oynadığım için şanslıyım. Hayatımın farklı kısımlarında önemli anlar var bu yerlerde. Basketbol olarak ayırt edemem çünkü bu işi profesyonel seviyede yapıyorsan neresi olursa olsun işini her zaman en iyi şekilde yapmak zorundasın.

Lige yeni adım atmış bir takım olarak hepimiz için güzel bir sezon olduğunu düşünüyorum. Yönetim, teknik ekip, oyuncular herkes elinden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalıştı.

Kötü anlarda ya da hata yaptığında bunların üzerine düşünmek yerine telafi etmek için daha iyi ne yapabilirim diye düşünmek bu durumda daha makul olur diye düşünüyorum. En azından benim için böyle. Çünkü demoralize olmak kendini aşağıya çekmene ve performansının düşmesine neden olur. Bu bir sporcunun en son ihtiyacı olan şey.

Tam olarak örnek aldığım diyemem ancak Luka Doncic sevdiğim ve takip ettiğim bir oyuncu. Oyun tarzını beğeniyorum.

Aslında bir anlamı yok. Sadece bu forma numarasına karşı sıcak hissediyorum hepsi bu...

Oyunda kurallar dahilinde sertliği seven bir oyuncuyum. Fakat bazı zamanlarda faul kararlarında standart yakalanamadığı oluyor. Faul olmaması gereken bazı pozisyonlar olduğunu düşünüyorum. O yüzden sertliğin biraz daha artması için faul kuralını biraz daha esnetebilirdim diye düşünüyorum. Elbette sağlığı arka plana atmadan...

Öncelikle sağlıklı geçmesi en büyük temennim. Her sene olduğu gibi bir önceki yıldan daha da iyi bir performans sergileyebilmek ve oynadığım takımı başarılı bir şekilde temsil etmek.