Biatlon Dünya Şampiyonası'nda erkekler sprint yarışına bir ön bakış

Erkeklerde bu sezon Dünya Kupası’nı Norveçli Johannes Thingnes Boe domine ediyor. Boe, Dünya Kupası’nda 18 yarışın 12’sinde zafere ulaşmayı başardı. Geçtiğimiz yıl sezonun son bölümünde atışlarda yaşadığı sıkıntılar sebebiyle Dünya Kupası’nda Martin Fourcade’ın gerisinde kalan J.T. Boe bu sezon ilk sekiz yarışın altısını kazanarak işleri sıkı tuttu ve Martin Fourcade’a kendisine yaklaşma şansı tanımadı.

Bu sezon Boe’nün performansındaki değişimin temel sebebi atışlarda yakaladığı istikrar. Norveçli, Dünya Şampiyonası öncesindeki son Dünya Kupası yarışında ayaktaki atışlarda yaşadığı sorunlar sebebiyle podyum dışı kaldı ve bu durum Dünya Şampiyonası öncesinde soru işaretlerinin oluşmasına yol açtı.

J.T. Boe’nün Fourcade’a karşı en büyük dezavantajı büyük şampiyonalarda Fourcade’ın aksine çok kırılgan olması ve yarışın kırılma noktalarında reaksiyon verememesi. Bu yıl kayaklı koşu kısmında Dünya Kupası turunun en iyisi olan J.T. Boe atışlarda hata yapmadığı müddetçe onu Fourcade dahil kimse geçemez gibi gözüküyor. Kayaklı koşuda yarattığı bu fark Boe’nün en büyük avantajı.

Martin Fourcade ise yaz döneminde ailevi sebeplerden dolayı çok fazla çalışamamasının bedelini çok ağır ödedi ve sezonun ilk bölümünde şampiyonluk iddiasını önemli ölçüde yitirdi. Dünya Kupası’nda 2011-2012 sezonundan bu yana üst üste yedi kez şampiyon olmayı başaran Fourcade, bu sezon bu ünvanına veda etmeye hazırlanıyor.

Geçmişte kayaklı koşuda fark yaratan Fourcade, bu sezon ise kazandığı iki yarışta da atışlarda fark yaratarak zafere ulaştı. J.T. Boe’ye karşı Fourcade’ın bu şampiyonadaki en büyük avantajı atışlardaki bu istikrarı olabilir. Özellikle baskı altında isabet yüzdesini belli bir seviyede tutmayı başaran Fourcade, büyük şampiyonalarda bu sayede fark yaratıyor.

Fourcade’ın atışlardaki bu üstünlüğü özellikle Östersund’da çok kıymetli. Zira Östersund, soğuk hava ve sert rüzgâr sebebiyle atışlarda isabet bulmanın en zor olduğu noktalardan biri. Yine de bu düelloda J.T. Boe’nün bu sezonki kayaklı koşu performansı ve istikrarı sebebiyle Martin Fourcade’a karşı bir adım önde olduğunu söylemek mümkün.

Sprint yarışında fark yaratmanın yolu bu kez kayaklı koşudan değil atışlarda başarılı olmaktan geçiyor. Sprint yarışı takip yarışındaki başlangıç sıralamasını ve zaman farklarını da belirlediği için hayati bir öneme sahip. J.T. Boe, Dünya Kupası'ndaki sprint yarışlarında bu sezon yalnızca iki kez geçildi. (Yedi sprint yarışının beşini kazandı.) Sprintte Boe dışında bu sezon yarış kazanmayı başaran diğer iki sporcu ise Norveçli Vetle Sjastad Christiansen ve Rus biatlet Alexandr Loginov.

J.T. Boe kayaklı koşuda mutlaka fark yaratacaktır. Fakat atışlarda bir ıskadan fazlasını yapmaması çok önemli. Fakat bu iş, Östersund’un zorlu yarış koşullarında çok kolay değil. Eğer Boe atışlarda hata yapmazsa herhangi bir sporcunun ona yaklaşması çok kolay değil. Peki Boe atışlarda hata yaparsa ne olur?

Martin Fourcade Östersund’da son dört sprint yarışının üçünü kazandı. Fourcade bu yarışlarda kayaklı koşunun yanı sıra zorlu koşullara karşı ortaya koyduğu dirençle de fark yarattı. Eğer Boe atışlarda sıkıntı yaşarsa Fourcade’ın bu sezon kayaklı koşuda J.T. Boe’ye kaybettiği süreyi (ortalama 40-45 sn.) telafi etmesi muhtemel.

Bu iki favori dışında sprint ve takipte ön plana çıkacak diğer isimlere baktığımızda Rusya’dan Alexandr Loginov’un öne çıkabileceğini belirtelim.

Bu sezon bir yarış kazanan Loginov özellikle kayaklı koşudaki hızıyla ön plana çıkıyor. Atışlarda istikrarsız olması ise Loginov’un en büyük dezavantajı.

Almanya takımında bu sezon podyum seviyesine erişebilen yalnızca üç isim var: Arnd Peiffer, Benedikt Doll ve Johannes Kuhn. Bu üç sporcudan Peiffer ve Doll bu dünya şampiyonasında Almanya’ya madalya getirebilir. Benedikt Doll buraya 2017 Dünya Şampiyonası'nın sprint şampiyonu olarak geliyor. Doll, kayaklı koşuda Fourcade ve Boe seviyesinde bir isim olmasa da atışlardaki başarısıyla burada fark yaratabilir. 2017’de atışlardaki istikrarıyla altın madalya alan Alman biatlet, sprintte Almanya’nın en büyük podyum umudu olacak.

Ev sahibi İsveç sprint ve takip yarışları için 2018 Pyeongchang Olimpiyatları’nın gümüş madalyalı ismi Sebastian Samuelsson’a güveniyor. Bu sezon oldukça formsuz olsa da parkuru en iyi bilen isim olması, koşullara alışkın olması ve seyirci desteği gibi unsurlar Samuelsson’u podyum için iddialı bir isim haline getiriyor.

Fransa cephesinde Fourcade dışında iki podyum adayı daha saymamız mümkün. Bu isimler Antonin Guiggonnat ve Quentin Fillon Maillet. Bu sezon kariyerinin ilk Dünya Kupası zaferini elde eden Quentin Fillon Maillet, Östersund’a en formda gelen sporculardan biri. Antonin Guigonnat ise bu sezon Dünya Kupası'nda üç kez podyuma çıkmayı başardı ve en istikrarlı sonuçlara imza atan sporculardan biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle kayaklı koşudaki saf yeteneği podyum mücadelesinde Guigonnat’nın en büyük silahı olacak.

Avusturya ekibi bu sezon sonuçlara bakıldığında sezonun en formsuz takımlarından biri. Fakat Julian Eberhard kayaklı koşudaki hızıyla her zaman sprint yarışları için podyum iddiası bulunan bir isim. Takip yarışında atış turlarının sayısının fazlalığı sebebiyle podyum bulması pek mümkün gözükmese de sprint yarışında atışlarda 10’da 9 yapabilirse podyum bulması muhtemel.

İtalya takımı kadınlarda çok iddialı olsa da erkeklerde o kadar güçlü bir kadroları yok. Yine de Dominik Windisch ve Lukas Hoffer podyum için İtalya’nın en büyük umutları olacak. Özellikle Antholz’da iyi bir hazırlık dönemi geçiren Lukas Hoffer, Östersund’da podyum bularak şampiyonanın sürpriz isimlerinden biri olabilir.