Antalya serüveni sona erdi

Bu kez İstanbul’dan merhaba.

3 Bant Dünya Kupası Antalya etabını bitirdik ve gece geç saatlerde İstanbul’a döndük. İlk önce belirtmeliyim ki her anlamda dolu dolu geçen bir seyahat oldu.

Turnuvanın son günü biraz erken kalkmamız gerekti çünkü yarı finaller sabah 10’da başlayacaktı, final ise 14.45’teydi. İdeal saatler olmadığı kesin ancak sanıyorum TV yayınına göre bir ayarlama yapıldı burada.

Yarı finalde Koreli Choi ve İspanyol Dani Sanchez bir masadayken diğerinde büyük usta Tayfun Taşdemir ile Belçikalı Frederic Caudron vardı. Choi-Sanchez maçına pek fazla bakamadık zira Tayfun Taşdemir’in maçına kilitlenmiştik. Tayfun Abi, 3 bandın devlerinden Caudron’u 1.756 isteka ortalamasıyla 4 sette mağlup ederek adını finale yazdırınca salonda coşku zirve yaptı. Diğer yarı finali kazanan ise 3 sette Koreli Choi oldu.

14.45’teki final öncesinde, devam eden Türkiye Pool Bilardo şampiyonasına bir uğrayalım dedik, iyi de etmişiz. Kadınlar finalinde Eylül Kibaroğlu ve Sinem Kökten karşı karşıya geliyordu ve masada büyük bir tansiyon vardı, bunu dışarıdan hissedebiliyordunuz. Yan masalarda devam eden erkekler maçlarına göre kadınlar finalini takip eden çok daha fazla insan vardı ve bu da pek şaşırtıcı değil, çünkü bu ikili arasında önemli bir rekabet var. Eylül de Sinem de Ankaralı ve Eylül gelene kadar kadınlarda pool bilardoyu domine eden isim Sinem’di. Uzun süredir devam eden çekişmede son yıllarda önde olan isim Eylül Kibaroğlu ve bu finali 6-1 gibi net skorla kazanarak 6. kez Türkiye şampiyonu oldu. Avrupa Bilardo Konfederasyonu Başkanı, TBF başkanı Uğur Kurugöllü’ye Eylül gibi müthiş bir yeteneğin iyi değerlendirilemediğini söylemiş, ki gerçekten muazzam bir tekniğe ve akıcılığa sahip Eylül. Onu izlemek çok büyük bir keyif. Türkiye’yi yurtdışında çok iyi temsil edecek yeteneklere de sahip ve kendisinin de böyle bir niyeti var.

Erkeklerde ise Onur Yıldırım, Savaş Babacan’ı 8-5 mağlup ederek şampiyon oldu. Onur Yıldırım da erkekler pool bilardoda son yıllarda büyük bir dominasyon kurmuş durumda.

Pooldan sonra yeniden 3 Bant’a döndük ve içeri girdiğimizde final maçı başlamak üzereydi. Salon tıklım tıklımdı ve o ana kadar iki-üç sandalyeyi işgal edip yayılarak oturduğumuz basın bölümünde güçlükle yer bulabildik.

Final maçını anlatmayı istemiyorum bile çünkü maalesef Tayfun Abi çok büyük bir şans kaçırdı. Setlerde 2-1 öndeydi, 4. sette de 12-7’yi yakaladı ama Choi 8 sayılık bir seri üreterek maçı 5. sete taşıdı. Haliyle Tayfun Abi demoralize oldu ve iyi bir 5. set oynayamadı. Aldığı muhteşem yaratıcı sayılarla bir kez daha nasıl bir kapasiteye sahip olduğunu gösteren ustamız, antrenmanda, abartmıyorum gözü kapalı alabileceği bazı sayıları baskı sebebiyle kaçırınca böyle bir yenilgi kaçınılmaz oldu. Maç sonunda Tayfun Taşdemir’in, teselli tezahüratı sırasında gözlerinin dolması bu şampiyonadan unutulmaz bir kare olarak hafızalarımızda yer edecek.

Unutmayacağımız bir başka nokta da Orhan Ayhan’ın maç sonu konuşması oldu. Orhan Ayhan bu mesleğe yıllarını vermiş bir spiker, büyüklerimizden biri. Ama seremoni esnasında en hafif tabirle skandal bir konuşmaya imza attı. Choi’nin galibiyetini şansa bağlaması, Choi’den sürekli “Bu Koreli” diye bahsetmesi, bilmediği bir spor hakkında ilgisiz yorumlar yapması hiç hoş kaçmadı. Yabancı sporcuların çoğu, bizim sporcularımızla çok iyi arkadaş oldukları için ve uzun yıllardır Türkiye’ye geliyor olduklarından dolayı biraz da olsa Türkçe anlayabiliyorlar. Hatta Torbjörn Blomdahl derdini anlatabilecek kadar Türkçe konuşabiliyor, bir maçında hakeme tuvaletin nerede olduğunu Türkçe sordu tam bizim önümüzde. Orhan Ayhan’ın konuşmasının ne kadarını anladılar bilemiyorum ama umarım fazla değildir.

Finalden sonra, 3 bant disiplininde erkeklerle beraber oynayan, dünyadaki çok az kadın 3 bantçıdan biri olan Gülşen Değener ile de bir röportaj yapma imkanı bulduk ve onun ilginç hikayesini de ilerleyen günlerde sitede okuyabileceksiniz.

Antalya maceramız böylelikle son buldu. Nice büyük turnuvalara diyelim, Tayfun ustayı, Eylül Kibaroğlu’nu, Onur Yıldırım’ı bir kez daha kutlayalım. Siz okurlarımıza da vakit ayırdığınız için teşekkür ederek noktalayalım.

Hoşçakalın!