Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

pist meares pendleton

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 26/07/2012 - 15:46 GMT+3

Pist bisikleti tarihinin en büyük rekabetlerinden biri Londra'da son kez sahne alacak. Kitabın son sayfası nasıl yazılacak? Ata Atay'dan...

Victoria Pendleton (L) of Britain is congratulated by Australia's Anna Meares after the Women's Sprint Semi Final at the UCI 2010 World Track Cycling Championships in Copenhagen March 27, 2010

Görsel kaynağı: Reuters

Sportif rekabetler zaman zaman sınırlarını aşıp gerçeküstü bir hâl alabiliyor. Pistte mücadele eden iki sprinter, Victoria Pendleton ve Anna Meares arasındaki rekabet de Londra 2012’de sınırlarını aşmaya devam edecek.
Bu ikilinin rekabetinin çizgileri, miladından bu yana hiçbir zaman kalın çizilemedi. 2006 yılında Bordeaux’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda başladı pist bisikletinin son dönemde gördüğü en büyük rekabet. Keirin yarışında Anna Meares ile Victoria Pendleton’ın kazası, sprint gibi yeniden başlamayan keirinde, Britanyalı’nın yarış dışında kalmasına neden oldu.
Victoria Pendleton, Anna Meares’ı sınırları zorlamayı seven bir sporcu olarak nitelerken, Londra 2012 öncesinde, kazadan sonra tehlikeli olmak istemediğini belirtip kendisinden özür dilediğinde verdiği cevabın “Peki, ama ben senin yerinde olsam böyle yapmazdım. Sen yapabilirsin.” olduğunu söyledi. Anna Meares ise geçen zaman içerisinde aradaki buzları eritmeye de çalışarak “Bazen büyük rekabetler dostluğu beraberinde getirmez. Rakibinizi geçmek için çizgide pedal çevirirken geçmişte yaşananları unutamıyorsunuz.” dedi.
Bu iki kadın Bordeaux 2006’dan sonra Dünya Kupası Klasikleri, Dünya Şampiyonaları ve Pekin 2008’de karşılaştılar. Londra 2012 öncesinde iki ismin toplamda 15 dünya şampiyonluğu unvanı bulunuyor. Tabii bunun yanı sıra bir çok gümüş ve bronz da cabası. Sportif açıdan rekabete baktığımızda üç kilit adres var; Pekin, Apeldoorn ve Melbourne.
Pekin’in nemli ve pis havasından önce kötü bir güne gitmek gerek. Ocak 2008’de Los Angeles’da düzenlenen Dünya Kupası ayağında, Anna Meares’ın geçirdiği kaza sonucunda boynu kırıldı. Hayata kalması bile şans olan Avustralyalı, yedi aydan kısa bir süre sonra rakibi Victoria Pendleton’ın karşısına Olimpiyat altını için çıktı. İki isim de Laoshan Velodromu’ndan bir madalya ile ayrıldı. Finalde iki ayağı da almayı başaran Pendleton, Meares karşısında zafere ulaştı ve Olimpiyat Oyunları'nda ilk altın madalyasına sahip oldu. Anna Meares ise yedi ayda sadece hayata değil, en büyük rakibinin karşısına çıkacak düzeyde spora geri dönerek bir başka altını aldı.
2011 yılında Dünya Şampiyonası Hollanda’nın yeni velodromunda, Apeeldorn’daki Omnisport’ta gerçekleştirildi. Victoria Pendleton, sprintte üst üste dördüncü ve toplamda beşinci altın madalyasını kovalıyordu. Bunun yanında takım sprintte Jess Varnish ile birlikte Anna Meares ve Kaarle McCulloch ikilisinin de rakibiydi. Bir başka sprint etkinliği olan keirin'de de yine iki rakip karşı karşıyaydı. Hollanda’da her şey Avustralyalı’nın istediği gibi gitti. Anna Meares, üç disiplininde de gökkuşağı mayoyu üstüne giymeyi başardı. Öte yandan, Victoria Pendleton sadece bir gümüş ve bir bronz madalya ile yetindi Hollanda’da.
Son olarak, Londra 2012 öncesinde, Melbourne’de düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda karşı karşıya geldi bu ikili. Yine sprinterlerin olduğu üç disiplinde karşı karşıyaydı Pendleton ve Meares. Keirin'de finale kalamayan Britanyalı kendisini zorlamazken, Meares bir altını daha boynuna geçirdi. Takım sprintte Victoria Pendleton’ın yanında genç Jess Varnish, Anna Meares’ın yanında ise genç Kaarle McCulloch vardı. Almanya dünya rekorları kırarken, Avustralyalı ikili Çinli ve Britanyalı çifti geride bırakmayı başardı. Meares bir kez daha madalyaya uzanırken, Pendleton bir madalyadan daha oldu. Sprintte ise rekabet son durağı öncesinde çok başka bir boyut kazandı. 2010’dan bu yana genelde yarı finalde eşleşen ikili, bir kez daha finale çıkmak için mücadele edecekti. Anna Meares’ın son dönem eşleşmelerde gülen taraf olması da elemelerde gelen dünya rekoru ile tarihin tekerrür edebileceğini gösterir nitelikteydi.
picture

Meares Pendleton

Görsel kaynağı: Resmi Siteden Alınmıştır

İki efsane, rekabetin sıradan bir şekilde süregelmesine izin veremezdi. İlk ayakta Victoria Pendleton, kontrolünü kaybederek Anna Meares’a çarptı. Avustralyalı hemen ellerini havaya kaldırıp “ben bir şey yapmadım” demek isterken, görüntülerde dirseğini kullanmış gibiydi. Tekrar ve yavaş çekimde ise net bir şekilde her şey ortadaydı. Ön tekerini kaybeden Pendleton, Meares'a temas edip yere düşmüştü. İkinci ayakta, yine kontrol Avustralyalı’da gibi gözüküyordu. Sprint için son dönüşte Pendleton’ı pistin eğimli bölümünde tutmayı başaran Meares, sprint çizgisini kaybedince finişi ilk geçse de finale yükselen taraf olamadı. Yavaş çekime gerek kalmadan Meares’ın kural ihlali yaptığı belli oluyordu. Bu rekabete yakışır bir şekilde, ancak farklı sebeplerden ötürü Londra 2012 öncesinde sprint dünya şampiyonluğu için mücadele edecek ismi üçüncü ayak belirleyecekti. Victoria Pendleton, geçmişten alışagelmiş tarzı ile Anna Meares’ı geçmeyi başardı. Sprint mücadelesinin sonunda Melbourne’de, altıncı kez dünya sprint şampiyonu olmayı başardı. Victoria Pendleton, en büyük rakibinin evinde, tarihe adını en çok sprint dünya şampiyonu olmuş ikinci isim olarak yazdırdı.
Peki bu rekabetin sınırlarını çizmek o kadar kolay değilse bunun sebebi sadece sportif olabilir mi? Tabii ki hayır. Buraya kadar bahsettiğim sportif geçmişleri ve Anna Meares’ın sadece spora değil hayata dönüşünün yanı sıra, adı geçen iki genç sporcu ve Pendleton ile Meares’ın karakterleri de sınırları aşmaya sebep oldu.
Jess Varnish ve Kaarle McCulloch. Biri Britanyalı, diğeri Avustralyalı. İkisi de Pendleton ve Meares’ın takım sprintlerindeki ekürileri. Peki bu sporcuların Meares-Pendleton rekabetinin koordinat sistemine yerleştirmek o kadar kolay mı? Cevabı ise ‘Evet, hem de çok kolay!’ Hem Anna Meares hem de Victoria Pendleton bu iki genç sporcuya sadece takım arkadaşlığı yapmadılar. Onların koçları, mentörleri ve ablaları oldular. Bunu fark etmek hiç zor olmasa da Varnish ve McCulloch’ın bu iki yıldız hakkında söyledikleri yeterli olacaktır. İki sporcu da takım arkadaşları, idolleri için tek bir şey söylüyor: ‘Onun sayesinde buradayım ve bu kadar iyiyim.’
Rekabetin bir başka boyutu ise Meares ile Pendleton’ın karakterleri ve kariyerleri boyunca aştıkları engeller. Anna Meares, Kathy Watt’dan etkilenen ablası gibi pist bisikletine başladığında yaşadığı Middlemount’dan en yakın velodromda antrenman yapmak için hafta sonları iki saatten fazla yol gidiyordu. 2008 yılında ise o korkunç kaza ve yedi ay spora geri dönüşü Anna Meares’ın tanımak için yeterli. Öte yandan, Victoria Pendleton uzun bir süre eğitimini bisiklete tercih etse de, okulunun ardından profesyonel oldu. Onun ve Chris Hoy’un başarıları Britanya’da bisikletin yeniden yapılanmasında büyük rol oynadı. Kendi tanımlamısına göre duygusal olan Pendleton, Pekin 2008’de altın madalyayı boynuna geçirdikten bir gün sonra ağlıyordu. Mutluluk gözyaşları değildi bunlar. Nedeni performans koçu Scott Gardner ile aşk yaşadığından ötürü Gardner’ın işine Pendleton’ın altın madalyası sonrasında son verilmesiydi. 2010 yılında sporu bırakma noktasına gelen Victoria Pendleton, Olimpiyat'ın Londra’da düzenlenecek olması nedeniyle kariyerine devam etme kararı aldı. Kariyeri boyunca da önündeki en büyük engellerden biri kendi oldu. Uzun bir süre psikolojik destek aldı. Kadınlar sprint, keirin ve takım sprint yarışlarının son dönemde pist bisikletinde en çok izlenen disiplinler olmasının nedeni de Victoria Pendleton-Anna Meares rekabeti ve aurasından başka bir şey değil.
Rekabetin iki boyutlu koordinat sistemini üç boyuta taşıyan ise şüphesiz ki ‘güneş batmayan imparatorluk’ Britanya ile bir zamanlar onun kolonisi olmuş Avustralya arasındaki rekabet. Londra 2012 öncesinde son dünya şampiyonasının Melbourne’de düzenlenmesi ve Britanya’nın Avustralya ile rekabeti her şeyi başka noktaya taşıyor. Avustralyalılar için ise Victoria Pendleton’ın Melbourne’de kazandığı sprint altının intikamı ancak Londra’da hem de olimpiyat oyunlarında alınabilir.
Olimpiyat Oyunları’na bir çok ikili rekabet damgasını vurmuştur. Ancak kitabın son satırları kolay kolay bir Olimpiyat'ta yazılmamıştır. Londra 2012 sonrasında spora veda edecek Victoria Pendleton ile kariyerinin sonlarından çok uzakta olmayan Anna Meares, Londra’da son tangoyu yapacak. Bize ise bu müthiş rekabetin son anlarına tanıklık etmek düşecek.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam