Dinlenme Günü Notları: Tour de France’ta İlk Hafta

Nice’teki Grand Depart etapları alıştığımız açılış günlerinden değildi. İki etap da sert tırmanışlar içeriyordu. İlk gün pelotonun da tempoyu düşük tutmasıyla Promenade des Anglais’de toplu sprint finişi izledik ve kazanan kendi sözleriyle “33 yaşında ve dört çocuk babası olmasına rağmen” Alexander Kristoff oldu. Norveçli, yağmur ve zorlu şartların da yardımıyla aldığı sarı mayoyu ikinci etapta kaybedeceğini zaten tahmin ediyordu.

İkinci etapta Colmiane, Turini, Eze ve Quatre-Chemins gibi yarışa etkisi büyük olabilecek tırmanışlar vardı. Podyum adaylarından hiçbiri ikinci günden kartlarını göstermeyi seçmezken Alaphilippe, Yates ve Hirschi son tırmanışta sarı mayo için ataklarını yaptı. Sprintin en güçlüsü Hirschi olsa da tecrübesizliğinin beraberinde getirdiği hatalı pozisyonuyla ancak ikinci olabildi. Alaphilippe, geçen seneki gibi erkenden sarı mayoyu giydi.

Üçüncü etap klasik bir sprint etabıydı. Caleb Ewan’ın kötü pozisyondan girdiği sprinti müthiş bir hızla rakiplerinin aralarından sıyrılarak kazanması dışında pek bir olay yaşanmadı. Belki Jerome Cousin’in solo kaçışı da eklenebilir.

Orcieres-Merlette’te biten dördüncü etap genel klasman mücadelesine dair ilk fikirleri verdi. Slovenler ilk iki sırayı alırken Alaphilippe de mayosunu korumayı başardı. Kazalarının etkilerini henüz atlatamayan Martinez ve Buchmann’ın bulunduğu günün kaybedenleri listesine atağını sadece bir dakika kadar sürdürebilen Rolland da yazılabilir sanırım.

Beşinci etap teknik finişi ve rüzgâra açık bölümleriyle sadece sprinterlerin değil genel klasmancıların da dikkatini çekmişti. Rüzgârdan yararlanıp pelotonu koparmayı deneyen INEOS istediği sonucu elde edemese de pelotonu kaçışsız geçen yavaş günün uykusundan uyandırdı. Bol’un gücü, Sagan ve Bennett’ın ise pozisyonu yetersiz olunca önceki gün tırmanışta Roglic’i çeken Van Aert etabı kazandı. Günün bir diğer önemli olayı ise Alaphilippe’in son 20 kilometrede soigneur’ünden aldığı matara yüzünden sarı mayosunu kaybetmesiydi. 20 saniye ceza alan Fransız’ın mayosu Yates’e geçti.

Altıncı etap için dağ fare doğurdu demek yanlış olmaz. Genel klasmancılardan hamle gelmeyince etap kaçışa gitti. Son 300 metrede ne denediğini kimsenin anlayamadığı Alaphilippe dışında kimse bacaklara ilk haftadan ekstra yük bindirmek istemedi sanırım. Kazanan ise kaçış grubundan Lutsenko oldu.

Profili yavaş ve sıkıcı bir sprint etabını işaret etse de yedinci etap epey hareketli geçti. Daha ilk kilometreden verdikleri tempoyla sprinterlerin çoğunu döken Bora etabın son bölümüne kadar da durmadı. Rüzgâr etkisini arttırdığında genel klasman takımları da Bora’nın temposuna destek verdi ve Castres çıkışında Kwiatkowski bir anda pelotonu kopardı. Favorilerin büyük çoğunluğu önde kalmayı başarırken günün kaybedenleri Landa ve Pogacar oldu. Tüm gün Sagan için çalışan Bora son birkaç kilometreye geride girince eforları zafere dönüşemedi. Kaostan yararlanan Wout van Aert’tı.

Orcieres-Merlette ve Mont Aigoual favorilerin durumları hakkında bazı küçük ipuçları verse de cumartesi ve pazar yarışın kalanını belirleyen günler oldu. Yarışın ilk gününde yaptığı kazanın etkisini atlatamayan Pinot, kazasından tam bir hafta sonra sarı mayo yarışına veda ederken bir diğer Fransız Alaphilippe de geçen seneki rüyasından sekizinci etap itibariyle uyandı. Loudenville etabını kaçıştan Nans Peters kazanırken Laruns’de de hafta sonunun en agresif ismi Pogacar eforunun karşılığını aldı.

“İlk haftadan Fransa Turu’nu kazanamazsınız fakat kaybedebilirsiniz.” artık duymaktan sıkıldığımız bir klişe olsa da doğruluğunu koruyor. Mesela Fransızların 35 yıllık bekleyişini sonlandırması beklenen Pinot artık 28 dakika geride. “Başına sürekli bir şey gelmesinde kendi hatalarının payı ne?”, “Mental gücü üç haftalık bir yarış kazanmak için yeterli mi?” ve “Fransızların üzerinde oluşturduğu büyük baskı biraz olsun hafiflese sonuç değişir mi?” şimdilik Pinot için cevaplanması gereken sorular gibi gözüküyor.

Dauphine’yi kazanarak gelen Felipe Martinez de 45 dakikalık farkla şimdilik 40. gidiyor. Birçok bisiklet yazarının sürpriz podyum adayı olarak gösterdiği Kolombiyalı henüz Nice’ten ayrılmadan kaza yaptı ve o günden bu yana gücünü toparlayabilmiş değil. Eğer Dauphine’deki formunu yakalarsa Uran’a yardımcı olmanın yanı sıra üçüncü haftada bir etap bile kazanabilir.

Haftayı etap kazanarak bitirse de kaybedenler listesinde Pogacar’ın da olması gerektiğini düşünüyorum. Bernal ve Roglic’le birlikte yarışın en güçlü üç isminden biri olsa da yedinci etapta kaybettiği 1’ 21” onun çok canını yakacak. Diğer büyük turlarda kapatılmayacak bir fark değil fakat Fransa Turu’nun gerginliği ve pragmatist yapısı onun işini epey zorlaştıracak. Büyük ihtimalle Paris’e ulaştığımızda “Acaba Pogacar o vakti kaybetmese ne olurdu?” diye düşünüyor olacağız.

Kaybedenleri bir yana bırakıp kazananlara geçmeden birkaç isme daha kısa kısa değinmekte fayda var. Rüzgârda zaman kaybeden Landa, formsuz gözüken Lopez, Nans Peters’e göre “keçi gibi” inerek etabı veren Zakarin, sprintlerin kayıp şampiyonu Viviani ve iki kez ucu ucuna etap kaçıran Hirschi.

Sarı mayo adayları için yarışı ilk haftadan kazanmak gibi bir şey elbette mümkün değil. Bu yüzden genel klasmancılar için ilk haftayı ‘kazanmak’ kazaya belaya karışmadan makul bir farkla yarışın içinde kalmak demek. Bunun en iyi örneği de Bernal. O zaten üçüncü haftanın kendisine çok uygun olduğunun ve orada istediği farkı açabileceğinin farkında. İrtifa 2000 metreye yaklaştığında Bernal’in tekerine yapışmak kolay olmayacak. Şimdilik Bernal cephesindeki tek problem INEOS’un genel durumu. Eğer domestikleri üçüncü haftaya enerji saklamıyorsa bu kez kendi başına mücadele etmek zorunda kalabilir.

Jumbo-Visma da şimdilik planlarını başarıyla uyguladı. Roglic hiçbir etapta Bernal’i tekerinden düşüremese de toplam 21 saniyelik bonifikasyon alarak dinlenme gününe sarı mayoyla girdi. Süper domestik rolünde gelen Van Aert’ın da iki etap kazandığını hesaba katarsak Hollanda ekibi için başarılı bir ilk hafta geçirdiklerini söyleyebiliriz. Domestiklerinin çabuk tükenmesi ve ilk haftadan kendilerini aşırı yormuş olma ihtimalleri Hollanda ekibi için tedirgin edici iki detay.

Fransa Turu öncesi formsuz gözüken Adam Yates de ilk haftanın sarı mayoyu en uzun süre taşıyan ismi oldu. Pazar günü kaybettiği 54 saniyeyle kaçınılmaz sona ulaşsa da liderlikte geçirdiği 4 gün yeni takımı olan INEOS’taki rolünü değiştirebilir.

Özellikle Pinot’nun denklemden düştüğü senaryoda Bardet’nin başardıkları Fransızlar için önemli. Böylesine güçlü rakiplere karşı eskiden yakaladığı podyumlara bir yenisini eklemesi zor gözükse de kayıp geçen iki senenin ardından bu yarış Bardet için geri dönüş yarışı olabilir. Ne de olsa hâlâ sadece 29 yaşında.

Guillaume Martin, Rigoberto Uran ve Nairo Quintana ilk haftayı kayıplarını minimalize ederek geçen diğer isimler olurken çocuğunun doğumuna gitmemeyi seçip yarışa devam eden Porte da hem uzun süredir göremediği ikinci haftayı gördü hem de şimdilik konumu hiç fena değil.

Dün akşam takım otobüsleriyle yaklaşık dört saatlik bir yolculuk yapan peloton bugün dinlenme gününün tadını çıkaracak. Haftanın ilk iki, belki de üç etabı düşük tempoda aktif dinlenme olarak geçilebilir. Fakat Cuma ve Pazar günleri iki kritik etap olacak. 13. etapta, Puy Mary’de büyük farklar oluşmasa bile haftanın son etabı Grand Colombier’de havai fişekler atılacaktır. Pazar günü bittiğinde genel klasman iddialısı sayısı epey azalmış olacak.

Son olarak dinlenme gününde bütün yarış kafilesinin virüs testinden geçeceğini de belirtmek gerek. Hem diğer spor organizasyonlarındaki gibi sabit bir yerde yapılmıyor oluşu hem de seyircilerle yakın mesafede gerçekleşmesi Fransa Turu adına tehlikeyi arttırıyor. Salı sabahı test sonuçları açıklandığında büyük bir sürpriz bizi bekliyor olabilir.