Eurosport
Rekabetler Müzesi - Tour de France
Tarafından
Yayınlandı 09/07/2023 - 11:27 GMT+3
Puy de Dôme 35 yıl aranın ardından Tour de France’a dönüyor. Efsanevi tırmanış, bu kez Pogačar-Vingegaard rekabetinin taç giyme töreni olacak.
Pogacar e Vingegaard durante la tappa di San Sébastián - Tour de France 2023
Görsel kaynağı: Getty Images
Modern medeniyetler, Antik Mısır’ın şifresini bir kazı sırasında bulunan Rosetta Taşı sayesinde kırdı. Aynı metnin hiyeroglif, Demotik alfabe ve Antik Yunan alfabesiyle yazıldığı bu kalıntı, hiyerogliflerin çözülmesine öncü oldu. Böylece günümüzden binlerce yıl öncesini anlamaya başladık. Antik çağlara dair fantezilerimiz Rosetta Taşı sayesinde okunabilen muhasebe defterlerinin tekdüzeliği ile harmanlandı ve Antik Mısır kültürüyle tanıştık.
Bisikletin geçmişi üzerine de birçok fantezimiz var. Bir de bunları oturtmamız gereken temeller. Bu temelleri keşfetmek adına Rosetta Taşı olarak kullanılabilecek en makul başlangıç noktası da tırmanışlar. Bisikletçiler gelir ve geçer, yarışlar başlar ve biter. Ama tırmanışlar olduğu gibi kalır. Toprağın derinliklerine karışmış tırmanışlar, iniş bitince göğüsten çıkarılıp fırlatılan terli gazetelerden reklam karavanının dağıttığı plastik çöplere, bisikletin mirasını katmanlar halinde biriktirir. Bir de Puy de Dôme gibi toprağın zengin olduğu bir Tour de France tırmanışı söz konusuysa her katmanın bolca buluntu barındırdığı kesindir.
Puy de Dôme, volkanik bir jeolojik oluşum. En derin katmandan incelemeye başladığımızda karşımıza gözyaşı ve hayal kırıklıkları çıkmıyor...Koninin altında soğumuş volkanik kayaçlardan başka bir şey yok. Üzerinde ise ikinci yüzyılda Romalılar bölgeyi ele geçirdikten sonra inşa edilen Merkür Tapınağı’nın kalıntıları ve kısmi restorasyondan geçmiş hali bulunuyor.
Filmi hızlıca ileri sarıp pelotona iki İtalyan bisikletçinin hükmettiği İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme gelelim. Puy de Dôme, ilk kez Fausto Coppi ile Gino Bartali rekabetine şahitlik etti. Tırmanışın ilk kez geçildiği 1952’de Bartali’nin artık yaşı ilerlemiş ve etabın galibi iki hafta önce de tarihin ilk Alpe d’Huez etabını kazanan Coppi olmuştu.
/origin-imgresizer.eurosport.com/2023/07/07/3740023-76090388-2560-1440.jpg)
Puy de Dôme
Görsel kaynağı: Eurosport
Coppi ile Bartali, bisikletin altın yıllarında yarıştıkları için bu sporun seyircisi olmayanların bile tanıdığı şöhretli insanlardı. Hayatları masal gibi olduğundan onlara dair anlatılan masallar da hayatları olmuştu. Öyle ki İtalyan öykü yazarı Dino Buzzati, Coppi ile Bartali’nin sıradışı doğal yeteneğe ve fiziksel kapasiteye sahip olduğunu düşünüyordu. Buzzatti'ye göre bu düşünce bize gizemli, kutsal, zarif ve doğaüstü bir gücün tesirine girdiğimizi hissettiriyordu. 70 yıldır onlar hakkındaki yazılan her yazıda bulunan matara fotoğrafı bir kurgudan ibaretti. Bartali’nin İkinci Dünya Savaşı’ndaki kahramanlık hikayesinin bugünkü versiyonu da bir isim karışıklığı sonucu ortaya çıkmıştı.
Yarış yedi sene sonra Puy de Dôme’a bir kez daha uğradığında daha az karizmatik ama bir o kadar iyi iki tırmanışçı sahnedeydi: Federico Bahamontes ve Charly Gaul. Bahamontes’i tanımlayan hikâye, bir kez daha gerçeğin sınırlarını aşıyordu. Coppi’nin deyimiyle ‘bir katır kadar inatçı’ olan İspanyol, kendisinin ilk Fransa Turu olan 1954’te Col de Romeyère’in zirvesindeki puanları aldıktan sonra dondurma yiyerek rakiplerinin ona yetişmesini beklemişti. Dondurma kısmı şaka değil ama Bahamontes’in jant tellerinin bir kısmı kırıldığından inişe geçemediği, takımını beklemek zorunda olduğu da bir gerçek. Rosetta Taşı bu hatırlatmayı yapmak için vardı.
Büyük rakibi Gaul ise Lüksemburgluydu. Bir mezbahada çalışıyordu ve L'Equipe yazarı Antoine Blondin’e göre 'iki teker üzerindeki Mozart' gibi yarışıyordu. İçine kapanık ve mahzun Gaul'ü sanki şeytani bir güç lanetli bir mesleğe mahkûm etmiş gibiydi. Tırmanışçıların büyük bölümü için geçerli olan hayatı yalnız yaşama anlatısı Bahamontes ve Gaul için de geçerliydi ve Puy de Dôme’daki bireysel tırmanış zamana karşısı kendilerini en rahat hissettikleri yerdi. O gün ikisi de diğer rakiplerinin seviyesinden çok yukarıdaydı. Bahamontes kariyerinin en iyi yarışlarından birini koştu ve önce etabı, bir hafta sonra da sarı mayoyu kazandı.
/origin-imgresizer.eurosport.com/2023/07/06/3739067-76071268-2560-1440.jpg)
Anquetil és Poulidor 1964-es párharca a Puy de Dôme (Forrás: @LeTour/Twitter)
Görsel kaynağı: Twitter
Puy de Dôme 1964, bir efsaneydi. Hem yarış hem de o fotoğraf karesi. Omuz omuza tırmanılan yokuşta Raymond Poulidor, hakkında makine olduğuna dair şüpheler barındıran Jacques Anquetil’i dökmeyi başarınca Anquetil’in gardı ilk kez inmişti. Anquetil hayranı bir genç olan Paul Fournel, yazdığı biyografide Fransız bisikletçinin o gün bir ceset kadar solgun olduğunu, gözlerinin başkalarının göremediği gizli bir dünyaya daldığını ve dipsiz bir kuyudan güç çekerek tutunmaya çalıştığını söylüyordu. Sarı mayoya 14 saniye ile tutunan Anquetil o turun sonunda beşinci Fransa Turu’nu kazanarak rekorunu geliştirecek, Poulidor ise sarı mayoyu bir kez daha küçük farkla kaçıracaktı.
1988’de Fransa Turu parkurundan daimî olarak çıkarılana dek Puy de Dôme iki büyük rekabete daha sahne oldu. İki rekabette de sahnede olan Eddy Merckx, ikisinde de kaybeden taraftı. 1971’de hayatının en formda dönemini geçiren Luis Ocaña’ya; 1975’te ise bir seyirci tarafından yumruklandığı tırmanışta Bernard Thevenet’ye kaybetti. İlkinde Ocaña’nın Col de Menté inişinde yaptığı kaza ve yarışı bırakmasıyla sarı mayoyu kazansa da Thevenet'ye karşı şans yanında olmadı. Zaten yaşından ötürü performansı düşüşte olan Merckx, beline aldığı yumruğun da etkisiyle bir sonraki gün Pra Loup’da sarı mayoya ve altıncı Tour zaferine veda etti.
Sırada Tadej Pogačar ve Jonas Vingegaard var. Onlar bize bugüne dek sadece yayınlardan duyduğumuz ve kitaplardan okuduğumuz geçmişi vaat ediyor. Kabul edelim, Coppi-Bartali rekabetinin abartıldığını düşünmüştük. İki taraf birbirine bu kadar yakın olamazdı. Aynı şekilde Anquetil ve Poulidor rekabeti de abartılmıyor muydu? İkisinin farklı karakter özelliklerini yansıttığı anlatıya sanki sonradan eklenmiş gibiydi. Ocaña Merckx’in muadili değilmiş de Merckx formsuz olduğu için onu zorlamış gözüyle bakmamıza ne demeli? Öğrendik ki taraflardan birinin daha iyi bisikletçi olması ve klasikleri kazanabilmesi Fransa Turu’ndaki rekabetten hiçbir şey eksiltmiyormuş.
/origin-imgresizer.eurosport.com/2023/07/08/3740780-76105528-2560-1440.jpg)
Pogacar and Vingegaard
Görsel kaynağı: Eurosport
İkili, Puy de Dôme hariç Fransa’nın neredeyse bütün büyük yokuşlarında yarıştı. Mont Ventoux’da Vingegaard ilk kez Pogačar’ı yenebileceğini gösterdi. Galibier’de Roglic bayrağı Vingegaard’ya devretti ve sarı mayoyu aldılar. Alpe d’Huez’de birbirlerinden kopamadılar ve son olarak Tourmalet’nin rekorunu kırdılar. Bu yüzden koleksiyonun tamamlanacağı Puy de Dôme aynı zamanda Pogačar ve Vingegaard rekabetinin taç giyme töreni olacak. Puy de Dôme yarışa onlar için dönüyor. Rekabetlerinin tarihe geçmesi için...
Yazı: Emre Köseoğlu
Benzer Konular
Reklam
Reklam