Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Yarının Dünden Kalan Bisikletçisi: Remco Evenepoel

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 05/08/2022 - 15:50 GMT+3

Remco Evenepoel’un kariyeri bir gün siyah öteki gün beyaz, bazen hain bazen ise kahraman. Bisiklet üzerinde ve mikrofon başında yaptıklarıyla sürekli konuşulan yetenek için yeni bir sayfa açma zamanı.

Remco Evenepoel

Görsel kaynağı: Getty Images

I
Birçok bisiklet seyircisi, Remco Evenepoel’u ilk kez 2018 Avrupa Şampiyonası’nın 18 yaş altı yarışında tanıdı. Zaten çocukluğunu Anderlecht ve PSV’nin altyapılarında futbol oynayarak geçiren, 2017’de bisiklete geçmeye karar veren Remco’nun kendinden söz ettirdiği ilk yarış da buydu. Carlos Rodriguez, Ilan van Wilder gibi rakiplere karşı 11 turluk yarışın ilk turunda atak yapmış; finişe 10 dakikalık bir farkla yalnız gelmişti.
Sezonun geri kalanında katıldığı yarışların çoğunu tek başına kazanırken Innsbruck’taki Dünya Şampiyonası’na da imza attı. Kazandığı 27 kilometrelik zamana karşıda ikinci Luke Plapp’le arasındaki 1:24’lük fark, Plapp ile 14. arasındaki farka denkti. Yol yarışında ise 70 kilometre kala kazaya karıştı, geri döndü, defalarca atak yaptı ve yine çizgiye tek başına gelerek yarışı kazandı. Rakiplerinden açık ara önde olan Remco, U23 seviyesini pas geçerek yılın sonunda Quick-Step’e transfer oldu.
Remco Evenepoel, UCI World Championships 2018
Belçikalılar, profesyonel seviyede hiç yarış koşmamasına rağmen Evenepoel’a ‘Yeni Merckx’ yakıştırması yapmaktan çekinmiyorlardı. 40 yılı aşkın süredir Fransa Turu şampiyonluğu alamayan ülke için zamana karşısı bu kadar iyi olan bir tırmanışçı gerçekten de Merckx’ten bu yana gelmemişti. Efsaneyle bir başka benzer yanları da yarış stilleri, ‘la course en tête’ anlayışlarıydı. İkisi de uzun mesafeden yapılan solo ataklarla hatırlanıyor ve genellikle başarılı da oluyorlardı.
Alışılagelmiş Belçikalı bisikletçi profilinden farkı ve genç yaşı, ülkesinde onu bisikletçi olmakla birlikte ünlü de yaptı. Tanınır hale gelmesinin dört sene sonrasında, yarışmadığı dönemlerde bile Evenepoel ile ilgili yapılan haberler düzenli olarak spor sayfalarında yer alıyor. Johan Museeuw, bu ilginin Evenepoel’da baskı yarattığını düşünenler arasında. Bir zamanlar aynı yoldan kendisi de geçen Museeuw’un önerisi, Remco’nun Belçikadan uzaklaşması. Ona göre yaşadığı yer Belçika, yarıştığı takım Quick-Step olduğu sürece bu baskı devam edecek.
Bütün bu ilgi ve beklenti, gitgide büyüyerek bir çığa dönüştü. Bir profesyonel yarış bile koşmayan Evenepoel’dan konuşulurken sanki Coppi’den bahsedilir gibi olmuştu. O zamanın kanısına göre bisiklet, onun gelişiyle bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı.
Eddy Merckx hands out the Kristallen Fiets Trophy to Remco Evenepoel during the annual trophy named De Kristallen Fiets by the newspaper Het Laatste Nieuws for the best cyclist 2019 at the VTM studio CYCLISME : Trophee Cristal VŽlo 2019 - Het Laatste Nieu
II
Buna en derinden inananlardan biri de bendim. Yağmurlu ve soğuk bir Bursa sabahında, Kartepe’de sonlanacak Türkiye Turu etabı öncesi Quick-Step aracının başına kamp kurdum ve sabırla Remco’nun çıkmasını bekledim. Niyetim, bir fotoğraf isteyip önümüzdeki 15 yıl ne zaman yarış kazansa çevremdekilere Remco henüz 19 yaşındayken çektirdiğim ofotoğrafı göstermekti. Cavendish, Ewan, Bennett; bütün yıldızlar ve diğer sıradan bisikletçiler bir bir çıktı. Remco ise mümkün olan son ana kadar serviste kaldı. Starta birkaç dakika kala bir görevli geldi, onu aceleyle götürdü ve ben de sadece izledim.
Çok kısa sürede büyüyen Remco Evenepoel miti, benim için orada dağılmıştı. Yeni Coppi veya yeniMerckx de işte bu yüzden asla gelmeyecekti. Sporcular artık çok göz önünde olduğundan kahraman yaratmak da imkânsızdı. Bisikletin gördüğü en büyük yetenek olduğu söylenen Evenepoel, dışarıdan bakınca ortalama bir bisikletçi kadar bile dikkat çekmiyordu. Boyu kısa, yüzü çocuksuydu. 18 yaşında ulusal kahraman ilan edilmesi nedeniyle belki çevresindekilere de tepeden bakıyordu.
Remco Evenepoel and Giovanni Visconti, Tour of Turkey
Büyük sahneye küçük yaşta çıkan Remco’nun davranışları çok sorgulandı, hâlâ da ara ara konuşuluyor. Kendine olan aşırı güveni, bazı yarışlarda ona epik zaferler getirirken bazen de seyirciyi kendine düşman ediyor. Kazandığı iki Clásica San Sebastián, Jakobsen’in kaza yaptığı Polonya Turu’nda solo kaçıp çizgiyi geçerken arkadaşının yarış numarasını göstermesi ve bu baharda kazandığı Liège-Bastogne-Liège unutulmayacak yarışlar arasında yer edindi bile. Öte yandan, milli takımda koştuğu yarışlar Belçika basınında sürekli olarak tartışma yaratıyor.
Leuven’deki 2021 Dünya Şampiyonası’na iki gün kala Het Nieuwsblad’a verdiği röportajda Merckx, Evenepoel’u açıkça suçlarken “Eğer tek bir lideriniz varsa Evenepoel’u takıma almamalısınız.” diyordu. Ona göre takım van Aert’a koşulsuz yardım edeceklerden seçilmeliydi ve vârisi olduğu söylenen Evenepoel, şansını Olimpiyatlarda tüketmişti.
Kendisine söylenen bu sözlere Remco boyun eğmedi: “Her zaman söyleyecek bir şeyinin olması üzücü. Belki de oğlunun takımında (Hagens Berman Axeon) yarışmadığım için bana kızıyordur. Benim Eddy’e saygım sonsuz ama anlaşılan bu karşılıklı bir his değil. [...] Wout hayatının formunda, onun için çalışmamam aptallık olur.”
Yarış, bu atışmanın gölgesinde başladı ve bitime 180 kilometre kala Cosnefroy atak yaptığında takip eden ilk isim Evenepoel oldu. O grup yakalandıktan sonra yapılan diğer ataklara da cevap veren Evenepoel, son olarak takım için ön gruba tempo verdi ve 26 kilometre kala fişi çekti. Ardından Alaphilippe atak yaptı, Belçikalılar takip edemedi ve evlerindeki şampiyonayı madalyasız kapatmış oldular.
Kaybedilen yarışın ardından Belçika kampı günah keçisi arayışına başladı. Bir televizyon programına çıkan Evenepoel’a göre, ona liderlik verilse şampiyon olabilirdi. Van Aert’a göreyse Evenepoel’un takip ettiği ataklar planın asla bir parçası değildi: “Ne bizim ne de antrenörümüzün böyle bir planı vardı. Yarışın o bölümünde Lampaert ve Campanaerts’i kullanacaktık fakat Remco önde olduğu için ikisi de görevini yapamadan gruptan düştü.”
Remco Evenepoel (Quick-Step Alpha Vinyl) remporte la Clasica San Sebastian, le 30 juillet 2022
Kendi şehri Leuven’de madalyayı fotofinişle kaçıran Stuyven, van Aert’tan daha sert konuştu: “O hariç bütün takım, yarıştan sonra yaptığımız değerlendirme toplantısına geldi. Toplantının farkındaydı ama sanırım gerekli görmedi. Bize söylemediği şeyleri televizyonda anlatması üzücü. [...] Çevresi, onu böyle zamanlarda sakinleştirmeli. Artık neyi ne zaman söyleyip söyleyemeyeceğini öğrenmeli. Ne kadar iyi bir bisikletçi de olsa bazı şeyler takım içinde kalmalı. [...] (Lider olması halinde) Yarışı kazanabileceğini de sanmıyorum. Kendini saklamış olsa bile Alaphilippe’i asla dökemezdi.”
Evenepoel’un o yarıştaki kararlarını keskin hatlarla yorumlamak imkânsız. Atakları takip ederek takım planına uymadı ve kaçış grubunun finişe ulaşma ihtimali muhtemelen aklının bir köşesinde hep vardı. Buna karşın, yakalandıktan sonra bacaklarındaki bütün gücü takım arkadaşları için harcadı ve ‘süper domestik’ görevini de yerine getirdi. Yani aslında krizi yaratan yolda yaşananlardan ziyade Evenepoel’un yarış sonrasındaki tepkisiydi. Remco ne kadar güçlü olursa olsun haksızdı. Yaptıklarına ve söylediklerine inanıyor da olabilirdi, Merckx gibi onun üzerinde baskı yaratanlardan kurtulmak için geliştirdiği bir savunma mekanizmasını uyguluyor da olabilirdi. Kazanırdı veya kazanmazdı, orası önemli değil ama hatasını kabul etmesi gereken yerde televizyona çıkıp başkalarını suçlamak takımdaşlığa aykırıydı. Stuyven’in dediği gibi, bazen ‘omertà’ bozulmamalıydı.
III
Murgil tırmanışında aklı başında bir kişi bile yoktu. Yol kenarına dizilmiş binlerce insan, sanki bir ayindeymiş gibi kendilerini kaybetmişlerdi. Çığlıklar yolun aşağısından duyulmaya başlıyordu ve sıra size gelince yapabileceğiniz tek şey kollarınızı delice sallayıp bağırmaktı. Sorgulayanlar ayine dâhil olamazdı ve Bask seyircisi de sorgulamadı. Remco Evenepoel’u, bir mucizeye tanıklık ediyormuşçasına karşıladılar ve televizyon başındaki bizler bile kendimizi orada hissettik. Bisiklet taytı giymelerine rağmen pek formda olmayan hafta sonu bisikletçileri, eşlerinin yüzlerinde ilk kez gördükleri çocuksu mutluluğa anlam veremeyenler ve Remco geçer geçmez inanamaz şekilde başını babasına çevirenler bizlerdik. San Sebastian’ın kralına, elimizi uzatınca değecek kadar yakındık.
Bu tek kişilik bir gösteriydi ve Remco Evenepoel, yaklaşık bir saat kaldığı sahnede kusursuz oynamıştı. Erlaitz’de, 45 kilometre kala yalnız başına kaldığında olacakları tahmin etmek zor değildi. Benzer bir senaryonun küçük çaplısı, üç sene önce de yaşanmış ve peloton Remco’nun ilk World Tour zaferine engel olamamıştı.
Remco Evenepoel | Cycling | ESP Player Feature
Kimi zamanlar antipatik hareketleri olsa da bisiklet üzerindeki Evenepoel’u izlemek her zaman büyük bir keyif oldu. İki tarafın da ‘Yeni Merckx’ lakabına mesafeli olması gerçeği değiştirmiyor. Evet, birbirlerini sevmiyorlar ama benzeştikleri de inkâr edilemez. Uzun mesafeli ataklar ve zamana karşı yetenekleri az rastlanır cinsten.
Elbette aralarında bazı farklar da var. İkinci Dünya Savaşı sırasında doğan Merckx’in sonsuz bir kaygısızlıkla omuzlarındaki tozu silme hareketi yaparak sevinmesi ve sosyal medyada dans videolarının bulunması beklenemez. Onun için bisiklet gerçekten de ölüm kalım meselesiydi ve kazanmayı takıntı haline getirmişti. Evenepoel ise bir milenyum çocuğu ve elindeki fırsatları kullanmayı seviyor. Bunu ister şov yapmak olarak adlandırın ister anın tadını çıkarmak.
La Vuelta’ya gidecek Evenepoel’un önündeki en büyük engel, bu yarış stilinin büyük turlarda ona bir kazanç sağlamayacak olması. Bir genel klasman iddialısının, Jumbo-Visma gibi süper takımlara karşı 50 kilometrelik bir solo kaçışı başarıya ulaştırması çok küçük bir ihtimalken bunu başaranların birçoğu da sarf ettikleri aşırı efordan dolayı bir sonraki gün kazandıklarını fazlasıyla geri veriyorlar. Şimdiye dek hiç büyük tur tamamlamamış olması da Evenepoel’a sorun yaratabilir. Tek tecrübesi olan Giro 2021’de ilk haftayı ikinci tamamlamış, ikinci hafta tükenmiş, üçüncü hafta da kaza yaparak yarışa veda etmişti. Lakin o yarış öncesi sakatlığından dolayı dokuz aylık bir ara verdiğini de not düşmek gerek. La Vuelta’ya ise tam olarak istediği hazırlık dönemini geçirerek geliyor. Hedefini kış aylarında belirledi, yarış günleriyle bacaklarını doldurdu, Alpler’de irtifa kampı gerçekleştirdi ve takımı da İspanya Turu standartlarında epey kuvvetli.
Remco Evenepoel
Henüz 22 yaşında olan Evenepoel’un büyük turların yanı sıra klasikler ve zamana karşı gibi uzmanlaşabileceği farklı alanlar da bulunduğundan genel klasman adayı olmakta ayak diremesine gerek yok. O sadece tırmanışlarda değil, düzlüklerde de eşine az rastlanacak bir güce sahip. Quick-Step sezonun başında onu sprint treninde kullandığında beklediklerinden çok daha iyi bir sonuç almıştı.
Remco Evenepoel, uzun bir süre daha bizimle olacak. Beyaz mayo kazanmak için üç, sarı mayo kazanmak içinse on seneden fazla vakti var. Fakat her bisikletçi gibi bir gün onun da geleceğine dair konuşulacak bir şey kalmayacak. Emeklilik vakti geldiğinde, heyecan verici ihtimaller yerine geçmişte yaptıkları konuşuluyor olacak. Şimdi, onun için kendi anlatısını belirleme zamanı. Belçika’nın yeni kahramanı mı, bisikletin asi çocuğu mu?
Yazan: Emre Köseoğlu
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam