Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Bahreyn GP - Bir leke çıkarıcı olarak F1

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 18/04/2013 - 13:08 GMT+3

Bahreyn'de Formula 1 neden protesto ediliyor? F1 Bahreyn için ne anlama geliyor? Mehmet Ali Selışık hafta sonu koşulacak GP öncesi Bahreyn'de olan biteni yazdı.

Bahreyn GP

Görsel kaynağı: Eurosport

Formula 1, 2012’de Bahreyn’e giderek tarihindeki belki de en büyük politik hatayı yaptı. Başkent Manama sokaklarında insanlar öldürülürken Sakhir pistinde Formula 1 araçları dikkatleri üzerlerine çekerek bu vahşeti gizlemeye çalışıyordu.
Formula 1’in bir 1980 darbesi yok; ancak 1980’ler sonrası apolitikleşmeye başlayan bir Formula 1 neslinden sözetmek pekala mümkün. Geniş vizyonlu, etrafında neler olup bittiğinin ayırdında pilotlar artık gridde görünmüyor. Onların yerlerini daha yetenekli, daha hızlı, sadece işine odaklanmış parlak genç pilotlar aldı. Aynı zamanda spotların altında gözleri kamaşmış ve çevresini göremeyen pilotlar.
Formula 1’in iç dinamikleri çerçevesinde 1980’ler sonrasına, yani Bernie Ecclestone’un Formula 1’in tek adamı olmaya başladığı döneme kadar pilotlar pek çok amaçla örgütlenme yetisine sahipti. Özellikle güvenlik, pilotların direnişlerini göstermekten geri durmadığı bir alandı. Yarış kariyeri boyunca 50’den fazla arkadaşını kazalarda kaybeden Sir Jackie Stewart önderliğinde yapılan kampanyalar, protestolar ile spor günümüzdeki korunaklı ve güvenli yapısına büründü. Bernie’nin hakkı Bernie’ye, Formula 1’in doktoru Sid Watkins’i spora kazandırarak büyük fark yarattılar. Fakat ‘Benim takım patronum işini bilir’ ve ‘Ben zengin seyirciyi severim’ zihniyetiyle yola çıkan Ecclestone, Formula 1’in izlenme oranlarını ve sporun değerini katladı. Bunun karşısında feda edilen ise, güçlülerin ve zenginlerin sporunda olmalarına rağmen pilotların güce yahut paraya tapmayan duruşu oldu.
‘Etrafım sefalet denizi ile çevriliyken, ben refah dolu bir adada yaşayamam.’ Bu sözler bir Formula 1 pilotuna ait. Büsbütün üst tabaka için yapılan, ihtişamlı, para ile her zaman iyi geçinen bu sporun en gözde pilotlarından birine ait hem de. Yarış kariyerinden tam 400 milyon dolar kazanan ve bu servetin tamamını ülkesinin yoksul çocuklarına miras bırakan bir pilotun, Ayrton Senna’nın ağzından çıkıyor bu sözler. Senna’yı örnek alan, onun gibi olmak isteyen pistteki genç delikanlılar da politika ile sporun ayrı tutulması gerektiğini; Bahreyn’e takımlarının buyruğunda sadece yarışmaya geldiklerini söylüyorlar.
Senna’nın aksine, genellikle yönetimin yanında bulunan ve bundan da pek gocunmayan Alain Prost’un dahi Güney Afrika’daki ırkçılığa sert tepkisiyle Güney Afrika Grand Prix’sinin takvimden çıkmasına önayak olan pilotlardan biri olduğunu biliyor muydunuz? 1985 sezonunda birçok pilot, ırkçılığa karşı bir duruş sergilediler ve bu tutumlarını devamlı hale getirdiler. Apartheid nihayete erene dek Formula 1, Kyalami’de yarışmadı.
Günümüze ve Bahreyn’e geldiğimizde ise, yakın tarih tekerrür etmekte. Geçtiğimiz yıldan pek farklı bir vaziyette değiliz.
picture

Bahreyn GP öncesi halkın protestoları devam ediyor

Görsel kaynağı: AFP

Yine de, Formula 1’in genel yapısı itibariyle politikadan uzak durduğunu söylemek pek de yanlış olmayacaktır. Fakat Bahreyn’e kadar gittikten sonra orada yaşananlara kayıtsız kalmak, politikadan uzak durmak değil.
Bahreyn’de Formula 1 Grand Prix’si yapılmasında yanlış olan neler var?
Eurosport Türkiye spikeri ve Evrensel gazetesi yazarı Dağhan Irak şunları söylüyor: ‘İnsan hakları kötü bir ülkede F1 yapılmıyor, insan hakları kötü bir ülkede F1 bunu gizlemek için kullanılıyor.’
Şu halde Formula 1 Bahreyn’e gelerek yıllarca çizdiği politikaya yaklaşmayan çizgisini tamamıyla bir kenara bırakmış bile. Irak’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise tüm bunlara rağmen FIA başkanı Jean Todt’un ve Formula 1 yönetiminin yaptığı açıklamalar. Todt ‘Bahreyn GP’sine karşı olanlar azınlık, azınlığın isteği üzerine çoğunluğu mutsuz edemeyiz.’ diyor. Fakat Dağhan Irak’ın deyimiyle Bahreyn, ’tamamen azınlığın çoğunluğu mutsuz etmesi üzerine kurulu bir ülke’. Zira ülkenin monarşik yönetiminde Sünniler bulunurken, Suudi kaynaklı güvenlik güçleri tarafından şiddete maruz bırakılan Şiiler nüfusun yüzde 60-65’ini oluşturuyor. Formula 1 de zalim yönetimin kabahatini örtmek için kullandığı bir araca dönüşüyor.
Bunların üzerine, Bahreyn hükümetinin Formula 1’i bu kadar yana yakıla istemesinin ardındaki nedenlere de bakalım:
Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’ndan Ayşe Nihal Yıldırım da Bahreyn Gündemi adlı 16.04.2012 tarihli makalesinde şu ifadeleri kullanıyor:
“Yarışlar sayesinde çok iyi gitmeyen ekonomilerinin düzelebileceğine inanmaktadır. Yarışları izlemek amacıyla ülkeye turist akını yaşanacağını, bunun da konaklama sektörünü canlandıracağı düşünülmektedir. Öte yandan işsizliğin sorun olduğu ülkede, yarışlar ile birlikte geçici de olsa çeşitli iş alanlarının meydana gelmesi beklenmektedir. Bunun yanı sıra Bahreyn Hükümeti, Formula 1’in halk üzerinde birleştirici bir etki yaratacağına da inanmaktadır. Bahreyn yarışların yapıldığı ilk Ortadoğu ülkesi olduğu için de, hükümet ülkenin bu yolla prestij elde ettiği inancında.”
Bahreyn’in uluslararası arenada çizdiği imaj ile ilgili de merakımı gidermek istedim ve kaynağıma bu konuyla ilgili sorumu yönelttim.
Kaynağım durumu bana “Bahreyn hükümeti olayların çok büyük olmadığını tekrarlıyor ama kendi halkına da durmadan reform sözü veriyor.
Uluslararası ilişkilerde de olumsuz bir görüntü vermek istemiyor. Ama dünya politikasında Bahreyn’in açıkça desteklendiği veya eleştirildiği gibi bir yargıya varmak zor.
Gördüğüm kadarıyla dünya olayları takip etmekle yetiniyor. Ama Uluslararası Af Örgütü gibi kurumların insan hakları ihlalleri ve protestoculara karşı şiddet kullanılmasını çok sert eleştirdiğini belirtmeliyiz.” şeklinde özetliyor.
Bir diğer önemli nokta ise, muhalif hareketin en önemli ismi Abdulhadi Al Khawaja’nın hapiste ölüm orucunda olması.
Talepleri yalnızca reform olan muhalifler güvenlik güçlerince öldürülmeye devam ediyor. Dahası, Bernie Ecclestone bu seneki Grand Prix’nin ‘spekülasyonlardan’ dolayı çok ilgi çektiğini söyleme pişkinliğinde bulunuyor, üstüne de Bahreyn’e yine geleceklerini utanmadan söylüyor. Medyadaki endişeler de salt pilotların ve takımların güvenliği üzerine. ‘UniF1ed’ kampanyasıyla Formula 1’i kullanarak ‘ülkeyi bir araya getirdiğini’ zanneden Al Khalifa ailesi, Bernie’nin eline kirli paralarını saymaya devam ediyor.”
Bundan tam bir yıl önce böyle bıraktık Bahreyn’i. Mevsimlik dahi değil, haftalık hümanistler olarak bir sonraki Grand Prix’ye kadar da Bahreyn’e dönüp bakmak zahmetine girmedik. En meraklılarımız, olsa olsa beş-altı kez göz gezdirmiştir haberlere.
Formula 1, en sevdiğimiz spor, tanınmaz hale geliyor. Otomobil endüstrisinin devleri gövde gösterisindeyken aradan filizlenen bir parçacık heyecan, hikaye ve duygu hatrına izlediğimiz Formula 1, tam bir yıl sonra yine kalkıp bize ihanet etmekten çekinmiyor. Lastikler kadar sıcak insanlık mücadelesine, makineleşmeye yaraşır bir ihtişamla soğuk kalıyor. Ve tıpkı lastikler gibi, insanlık da Sakhir pistinin asfaltında hızla ufalanmaya devam ediyor. Önümüzdeki hafta boyunca griddeki herkesin düşünceleri bir balon olup süzülse Sakhir’de, binlerce farklı sorunun zihinleri meşgul ettiğini göreceğiz. Şaşkınlık verici bir şekilde, ne kazanan pilotun, ne yarış mühendisinin, ne takım patronunun, hiç kimsenin aklında “Bizim burada ne işimiz var?” sorusu olmayacak.
Mehmet Ali Selışık - @maliselisik
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam