Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Çaylak

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 30/11/2020 - 19:02 GMT+3

Avusturya GP, Formula 1’de çaylak olmak, Williams takım kültürü, Toronto Raptors, ilk yıllar… Formula 1 takımlarından Williams Racing adına yarışan Nicholas Latifi, Kuzey Kılıç’ın sorularını yanıtladı.

Nicholas Latifi

Görsel kaynağı: Getty Images

Herhangi bir spor branşında çaylak olmak genelde zordur. Futbolda profesyonel olarak geçirdiğiniz ilk yıllar sabretmeniz gerekebilir. Zira gelişim çizgisi biraz daha meşakkatli bir şekilde oluşur. Basketbolda ve Amerikan Futbolu’nda lige “heyecanla beklenen yıldız” etiketiyle adım atıyorsanız işiniz biraz riske girer fakat genel anlamda işiniz kolaylaşır. Peki bireysel sporların en hızlı kısmında, Formula 1’de çaylak olmak nasıl bir duygu?
“Değişik. Çok değişik. Doğrusunu söylemem gerekirse kış aylarında bundan daha iyi bir senaryoyla karşılaşacağımı düşünmüştüm.” diyor Williams Racing’in çaylak pilotu Nicholas Latifi.
“Koronavirüs salgınında Kanada’da aileme birlikteydim. İzolasyondaydım. Açıkçası evde antrenman yapmak ve ailemle zaman geçirmek çok iyi hissettirdi. Formula 1 gibi bir sporda bireysel açıdan gelişmeniz için ev antrenmanları ideal olabiliyor. Antrenörümün programına uyup formda kalmaya çalıştım. Zihinsel olarak aktif kalmak sanırım en çok zorlandığım şey oldu. Çünkü Formula 1’deki ilk senemi geçirecektim fakat tüm bu yaşanan üzücü olaylar beni biraz etkiledi. Günün sonunda ise ailemle olduğum için mutluydum.”
Latifi; Lando Norris, Alex Albon, takım arkadaşı George Russell ve Charles Leclerc’la birlikte koronavirüs salgınında karantina süreci boyunca Twitch yayınlarındaki en aktif isimlerden biriydi.
“Twitch’te zaman geçirmenin bu kadar eğlenceli olabileceğini düşünmemiştim” diyor gülerek ve ekliyor: “Gerçek yarış atmosferinden uzak fakat eğlence, antrenman ve aktif kalma konularında mükemmel bir şeydi. Yaptığımız yarışları Twitch üzerinden yayımladığımızda bu kadar fazla geri dönüş alacağımızı beklemiyorduk. Destekçilerimizle etkileşimde olmak mükemmeldi.”
Avusturya’daki ilk iki yarış haftasında ROKiT Williams’ın Williams FW43’ünde Mercedes’in M11 EQ motoruyla piste çıkan Kanadalı yıldız sürücü, ilk yarış tecrübesinde öncelikli amacının pistte kalmak olduğunu söylüyor.
“Bence ilk yarışta daha iyiydim. Son yarışta beklemediğim birkaç sorun yaşadım. Fakat bu önemli değil. Çünkü öncelikli hedefim pistte kalıp tekniğimi geliştirmek, aracın performansını maksimuma çıkarmak ve takıma uyum sağlamaktı. Tabii iki-üç yıl sonra bu soruyu bana sorarsan bu tabloyu kabul etmem mümkün değil.”
25 yaşındaki pilot, gerçekçi bir kazanma hedefine sahip olduğu zaman başka hiçbir şeye odaklanmadığını belirtiyor. “Eğer aracımız gelişir ve şu anki performansımı sürdürebilirsem iki-üç yıl sonra ilk 10’da yer almak ve kısa sürede ilk üçe yükselmek en büyük amacım olacak. Kariyerimde eğlenmeyi ihmal etmeyeceğim ve bunu yaparken üst sıralarda yer almaya çalışacağım."
Nicholas Latifi
Formula 1 yönetimi, koronavirüs salgını nedeniyle padokta ve padok dışında birçok tedbir getirildiğini açıklamıştı. Maske takmak, sosyal mesafeye uymak, kendi izolasyon ortamlarından dışarı çıkmamak gibi tedbirler bir sürücüyü nasıl etkiliyor.
"Hayal ettiğim başlangıç bu değildi. ‘Büyülü’ bir şey beklemiyordum fakat biraz daha farklı olabilirdi. Günün sonunda direksiyona oturduğum o anları düşünüp müteşekkir olduğumda her şeyi unutuyorum. Bu mükemmel bir şans.”
Şimdi bu şansın ardındaki hikâyeyi biraz kurcalama zamanı. Nicholas Latifi, 1995 Haziran’ın 29. ayında Quebec’de doğduktan 12 yıl sonra motorsporlarında ciddi adımlar attığını belirtiyor. “12 yaşımdayken kartinge ilgi duymaya başlamıştım. Bir-iki yıl babamla antrenman yaptıktan sonra bir karting sınıfına dahil oldum.”
“2012-2013’e kadar karting sınıflarında yarıştım. Açıkçası o yıllarda yarışırken hayal ettiğim meslek başka bir şeydi. İş dünyasında olabilirdim. Avukat, ekonomi danışmanı veya muhasebeci olabilirdim. Garip bir meslek sınıfı... 2012’de İtalya’daki Formula 3 Şampiyonası’na katıldığım zaman motorsporlarındaki hobimi meslek hâline getirebileceğimi anladım. Bu spora olan tutkumu fark ettim. Sanırım gençken bir şeye karar vermek daha zor. Çünkü fikirleriniz daima değişiyor.”
Babası Michael Latifi, Sofina Foods adlı bir şirketin CEO’su. Ayrıca motorsporlarına da büyük bir ilgi duyuyor. “Babamla olan ilişkim kariyerimdeki en iyi şeylerden biri. Bana daima inandı. Yoğun günlerinde bile antrenmanlarımı, yarışlarımı izlemeye geldi.”
Latifi, 2013’te FIA Avrupa Formula 3 Şampiyonası’nda Carlin adına direksiyon başına geçti. Ayrıca aynı yıl Toyota Racing Series ve Britanya Formula 3’te de yer aldı. 2016’da GP2’de DAMS adına piste çıkana dek adı biraz gölgelerde kalan bir isimdi.
“2016 benim için zorluydu. Lastik kullanımında bazı şeyleri değiştirmem gerekiyordu. Aracın yarısını vücudumla yarısını zihnimle kullanıyor gibiydim. Bir yandan, ‘Dostum şu lastikleri ısıtmalısın’ diye düşünüyordum. Bir yandan da, ‘Lütfen gaz-fren dengesini ayarla’ diye. Ama 2016’da öğrendiğim şeyler 2017’de Formula 2’deki kariyerimi olumlu anlamda etkiledi. Orada bir galibiyet aldım fakat profesyonel düzeyde sürüş tecrübesini ilk o yıllarda hissettim. Yani hem zihinsel hem de teknik anlamda.”
2017’de dokuz podyum alan ve Silverstone’de galibiyete uzanan Nicholas, 2018’de DAMS adına yine F2’de yarışırken Formula 1 takımlarından Force India adına sezon boyunca test sürücülüğü ve yedek pilot etiketlerini üstlendi.
2018’de Kanada’daki antrenman gününde piste çıkarken sezon boyunca birkaç antrenman da daha yer aldı. 2019’da ise Williams Racing’ten gelen aynı rol teklifini kabul etti.
“2020 öncesinde yaşadığım şeylere baktığımda bu sporun kültürel olarak ne kadar önemli olduğunu fark ediyorum. Birçok farklı seride birçok farklı ülkede yarıştım. Yaşam tarzım tamamen seyahatler üzerine kurulu oldu. Bazen kendimi yalnız hissettim. Fakat açıkçası kariyerimi oluştururken beklemediğim şekilde ivme kazanıyordum. Bunu fark ettiğim zaman tüm zorlukları göze alıp çalışmaya devam ettim. Bu bir pilot olmak için en önemli şey. Ve bir de uçaklardan ve uçmaktan korkmamanız lazım!”
Nicholas Latifi, 2020’de Britanyalı genç yıldız pilot George Russell’la birlikte Williams’taki iki tulumdan birini giyiyor. Robert Kubica’dan boşalan koltuğu alan Latifi, takımın ihtişamlı günlerinden çok uzak olduğu bir dönemde Williams’a geldi. Kanadalı, uzun vadede başarı için kısa vadede kültürü anlamanın önemli olduğunu düşünüyor.
Nicholas Latifi
“Burada yer almaktan dolayı mutluyum. İyi değiliz ve bunu hepimiz biliyoruz ancak Williams’taki kültür, samimiyet ve bunu gibi şeyler değerli. Fabrikadaki her insan ve bizimle padoka gelen her çalışan elinden geleni yapıyorlar. Geçtiğimiz yıl onlara test sürüşüne çıktığımda yarattıkları atmosferden etkilenmiştim. Burada takım kültürünü öğrenip kariyerimdeki en büyük hedeflerimi gerçekleştirmeye çalışacağım.”
Formula 1 sürücüsünün bir yarış haftası boyunca aynı pisti yüzlerce kez turlaması pek de kolay bir şey değil gibi. Zira bu süreçte hem fiziksel hem de zihinsel olarak yıpranmalar yaşanabiliyor. “Yarışı bir kitap gibi düşünmelisiniz. Her sayfada başka bir şey oluyor. Her sayfada başka bir duyguyu yaşıyorsunuz. Bütün kitabı aynı pozisyonda okumuyorsunuz” diyor konuya dair ve ekliyor: “Fakat kitabın son sayfasını okuduğunuzda genel olarak bir şeyler hissediyorsunuz. Bu hisler bizim pistte hissettiğimiz şeylere benzer.”
“Fiziksel olarak ise belirli noktalar var. Yağ-kas oranı, boy-kilo-kulaç açıklığı gibi noktalar. Her bölge için ayrı antrenmanlar yapıyorum ve beslenme planımı düzenliyorum.”
“Şu anda gelişmem gereken spesifik bir şey yok. Sadece yapabildiğim şeylerde istikrarlı olmam gerekiyor. Antrenman yapmaya devam etmem, umudumu korumam, enerjimi kaybetmemem gerekiyor. Formula 1’de ve buraya aday olan çok fazla iyi pilot var ve bu pilotlar arasında kalabilmek zor. Elimden gelenin en iyisini yapacağım.”
Yavaş yavaş padok dışına çıkıyoruz. En sevdiği pistin, “Kariyerimdeki unutulmaz anları orada yaşadım. Kendimi orada buldum. Ve evet, sürüş tarzıma en uygun yer orası” nedenleriyle Silverstone olduğunu söylüyor.
2016’da DAMS adına GP2’de yarışırken aracına “Çikolatalı Marshmallow” denmesinin nedenini, “Aracım çok güzel görünüyordu, Fransız aksanım iyiydi ve marshmallow seviyordum.” diyerek açıklıyor.
16. doğum günüde dedesinin aldığı BMW M3’ün hayatındaki ilk özel aracı olduğunu belirtirken kazandığı kupaları farklı farklı yerlerde sakladığını söylüyor.
“Kupalar her yerde… Bazıları odamda. Bazıları Kanada’da. Bazıları İngiltere’de. Ve bazıları hâlâ Formula 2’deki takımımda. Çocuklar, lütfen kupalarımı gönderin.”
Formula 1 dışında en sevdiği sporun basketbol olduğunu söylüyor. Kanadalı olan ve basketbolu seven bir Formula 1 sürücüsüyle Toronto Raptors’ı konuşmamak olur mu? Asla.
Toronto Raptors
“Basketbolu çok seviyorum. Sürpriz olmayacak biliyorum, Toronto Raptors taraftarıyım. Geçtiğimiz yıl Golden State Warriors’a karşı oynadığımız ve onları mağlup ettiğimiz final serisinde Toronto’da oynadığımız tüm maçlara gittim. Mükemmeldik! 1990’ların sonunda bu lige girdik ve 2020’de şampiyon olmayı başardık. Bu çok havalı.”
“Kawhi Leonard gittikten sonra üzüldüm ama onun bize kazandırdığı şeyler yeterli. Şu an elimizde (Pascal) Siakam, (Kyle) Lowry ve (Marc) Gasol var. Nick Nurse ve Masai Ujiri takımda olduğu için rahat hissediyorum.”
Son sözlerinde ise net bir idolünün olmadığını belirtirken asıl felsefesini açıklıyor Nicholas Latifi.
“Birçok farklı Formula 1 sürücüsünden etkilendim. Michael Schumacher, Fernando Alonso ve daha birçok isim. Fakat kariyerim boyunca bir insanı taklit etmeye çalışmadım. Sonuçta her insanın kendine özel şeyleri var. Başarı, huzur, sağlık, para, aile… Tek hedefim çalışmak, eğlenmek ve mümkünse kendi içimde başarıyı yakalamak.”
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam