Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Şaşırtıcı lezzet

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 22/07/2020 - 17:27 GMT+3

Engin Bakırburç, Formula 1 tarihinin ilginç kariyerlerinden birine sahip olan Heinz-Harald Frentzen'e dair yazdı.

Heinz-Harald Frentzen wird am Donnerstag 50

Görsel kaynağı: SID

İyi bir pilot, vasat bir aracı rekabete ortak eder. Kötü bir pilot iyi bir aracı rekabetten uzaklaştırır. Bazı pilotlarsa sürprizlerle doludur. Onları belli bir kategoriye dahil etmek hiç de kolay değildir. Yeri gelir altın tepside sunulan fırsatları teperler, yeri gelir şapkadan tavşan çıkarırlar. 1967 yılında Almanya'nın Mönchengladbach kentinde dünyaya gelen Heinz-Harald Frentzen de bu enteresan pilotlardan biriydi.
Frentzen'in hikâyesi, rakiplerine göre biraz geç başladı. Pistlere adım attığında 13 yaşındaydı fakat kendini göstermesi için yalnızca bir yıl yeterli oldu. 1981 yılında, yarış kariyerinin henüz ikinci sezonunda Almanya Junior Kart Şampiyonası'nda şampiyonluğa ulaştı. 1985'te Almanya Formula Ford 2000 serisinde mücadele etmeye başladı.
Serideki üçüncü yılında sezonu ikinci sırada tamamladı. Ertesi yıl Almanya Formula Opel Lotus Şampiyonası'na geçiş yaptı ve sezonu şampiyon olarak noktaladı. 1989 yılında Almanya F3 Şampiyonası'nda boy gösterdi ve oldukça iyi bir performans sergiledi. Sezon sona erdiğinde 164 puan toplayan Karl Wendlinger'in yalnızca bir puan gerisinde, kendisiyle puanı eşit olan Michael Schumacher'in ise galibiyet fazlasıyla önünde, ikinci sıradaydı.
Yıllar içinde üst üste gelen başarılı sonuçlarla birlikte dikkatleri üzerine çekti ve hem Peter Sauber hem de Eddie Jordan tarafından keşfedildi. 1990 yılında Wendlinger ve Schumacher ile Peter Sauber Genç Takımı'na katıldı. Kısa bir süre sonra takımdan ayrıldı ve aynı yıl Uluslararası Formula 3000 serisinde, Eddie Jordan'ın takımında kendine yer buldu.
Frentzen'e Formula 1'in kapılarını açan isim Peter Sauber oldu. Kendine ait takımla 1993 yılında Formula 1'e adım atan Sauber, bir yıl sonra Frentzen'i takıma çağırdı. Takım arkadaşı ise 1989 Almanya F3 Şampiyonası'ndaki en büyük rakiplerinden Karl Wendlinger'di.
Frentzen'in Formula 1 macerası 1994 Brezilya GP ile başladı. Sıralama turlarında beşinci cebe yerleşti ve kumaşını daha ilk yarışına bile çıkmadan belli etti. Henüz ikinci yarışında beşinci olarak puanla tanıştı. Sezon boyunca inişli çıkışlı bir performans sergiledi. 16 yarışın sekizini tamamlayamadı, bir yarışa ise hiç başlayamadı. Monako'daki antrenmanlarda takım arkadaşı Karl Wendlinger ciddi bir kaza geçirdi ve ağır yaralandı. Bunun üzerine Sauber, takım halinde hafta sonunun geri kalanından ve dolayısıyla yarıştan çekildi.
Frentzen, damalı bayrağa ulaştığı yedi yarışta ise bir çaylak için güzel sonuçlar elde etti. Bu yarışlarda yedinci sıradan aşağı düşmedi ve hatta Fransa'da dördüncü olarak podyumun eşiğinden döndü. Sezon sona erdiğinde yedi puanla 13. sıradaydı.
Bir sonraki yıl performansını geliştirdi. Bitiş çizgisine ulaştığı tüm yarışları ilk on sırada tamamladı. İtalya'da üçüncü olarak kariyerinin ilk podyumuna ulaştı. Bu podyum aynı zamanda Sauber takımı için de ilkti. Yıl sonunda Sauber hanesine yazılan 18 puanın 15'i Frentzen'e aitti.
1996 yılını da Sauber'de geçirdikten sonra 1997'nin başında son şampiyon Damon Hill'den boşalan koltuğu devralmak üzere Williams ile anlaştı. Sezona oldukça kötü başladı ve ilk üç yarışı puansız geçti. San Marino'daki dördüncü yarışta ise bambaşka bir görüntü çizdi ve kariyerinin ilk zaferine ulaştı. Bu galibiyetin hemen ardından Monako'da kariyerinin ilk pole pozisyonunu elde etti fakat yağmur altındaki mücadelenin 40. turunda kaza yaparak yolda kaldı. Sezonun ilk yarısındaki istikrarsız performansı onu şampiyonanın zirvesinden uzaklaştırdı. Son altı yarışta üst üste beş kez podyuma çıksa da hiçbir yarışı kazanamadı ve Schumacher ile Villeneuve arasındaki rekabete ortak olamadı.
Sezonun son yarışı Jerez pistinde, Avrupa GP adı altında koşuldu. Bu yarışın sıralama turlarında Frentzen, elde ettiği 1.21.072'lik tur derecesiyle tarihe geçti. Pole pozisyonunun sahibi Jacques Villeneuve ve ikinci sıradaki Michael Schumacher'in dereceleri de Frentzen'inkiyle saniyenin binde birine kadar aynıydı fakat Frentzen turunu rakiplerinden daha sonra attığı için kurallar gereği ancak üçüncü cebe yerleşebildi.
Heinz-Harald Frentzen
Yarış ile birlikte sezon da sona erdiğinde Frentzen sürücüler şampiyonasında 42 puanla üçüncü sıradaydı ancak sezonu ikinci sırada bitiren Schumacher, yarış sırasında Villeneuve'e kasıtlı olarak çarptığı gerekçesiyle şampiyonadan ihraç edildi. FIA'nın bu kararıyla birlikte Frentzen tabloda ikinci sıraya yükseldi ve sezonu orada noktaladı. Tablonun tepesinde ise takım arkadaşı Villeneuve, yedi galibiyet ve 81 puanla tek başınaydı.
Williams ile ilk yılında bireysel anlamda bazı ilklere ulaşmış olsa da beklentileri tam olarak karşılayamadı. İkinci yıl, bir öncekinden daha da sönük geçti. Alman pilot sezona Avustralya'da podyuma çıkarak başladı fakat devamını getiremedi. Sezon sonunda bir kez daha takım arkadaşının gerisindeydi.
1999'da yolu eski bir tanıdıkla kesişti. Eddie Jordan yönetimindeki Jordan takımı ile kariyerinin en parlak dönemini yaşadı. Vasat bir araçla sezonun favori takımları McLaren ve Ferrari'ye kafa tuttu. Fransa'da ve İtalya'da zafere ulaştı. Bu zaferler de dahil olmak üzere 16 yarışta altı kez podyuma çıktı. Sezonu 54 puanla üçüncü sırada tamamladı.
Frentzen'in parlak performansının aksine takım arkadaşı Damon Hill, sezon boyunca podyuma ulaşamamış ve yalnızca yedi puan toplayabilmişti. Takımlar şampiyonasını dördüncü sırada tamamlayan rakipleri ise Jordan'dan tam 25 puan gerideydi. Frentzen, ortaya koyduğu olağanüstü performans ile hem üç sezon önce şampiyonluğa ulaşan takım arkadaşına karşı büyük bir üstünlük sağlamış hem de takımını kelimenin tam anlamıyla tek başına üçüncü sıraya taşımıştı.
2000 yılından itibaren hem Jordan hem de Frentzen büyük bir düşüşe geçti. Frentzen o yıl yalnızca iki kez podyuma ulaşabildi. Ertesi sezon podyuma da çıkamadı. İlk 11 yarışın ardından sezon ortasında Jordan'dan ayrılarak Prost takımının yolunu tuttu fakat bu değişiklik kendisine bir fayda sağlamadı. 2002 yılının başında Arrows'a transfer olarak kariyerinde beyaz bir sayfa açtı fakat sayfa bembeyaz kaldı. Katıldığı 11 yarıştan yalnızca iki puan çıkarabilen Alman pilot, burada da umduğunu bulamadı. Takımın ağustos ayında iflas etmesiyle birlikte serbest kaldı.
Sezonun sondan bir önceki yarışında Sauber koltuğuna oturarak başladığı yere geri döndü. Sonraki yarışa katılmadı fakat 2003 yılında Sauber'le yarışmaya devam etti. O yıl 16 yarışta 13 puan topladı. Sezonun Indianapolis'teki 15. yarışında üçüncü olarak kariyerinin son podyumuna ulaştı. İki hafta sonra Japonya'da koşulan son yarışın onuncu turunda motor arızasıyla yolda kalarak yarışı ve Formula 1'i bıraktı.
Ne iyi bir araçla başa güreşebildi ne de vasat bir araçla rekabetin gerisinde kaldı. Altındaki aracın potansiyeli ne olursa olsun kariyeri boyunca ön sıralarla orta sıraların arasında yer aldı. İki grubu birbirine bağlayan bir köprü vazifesi gördü ve bu rolüyle yarışlara keyif kattı. İsminin telaffuzu öylesine lezzetliydi ki tadı, dönemin yarış spikerlerinin damağında kaldı.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam