“Adaletin hedef ve gayesi eşitliği sağlamaktır”

Adalet kavramı, herkesin bildiği, zaman zaman kendi hayatında aradığı bir kavramdır. Peki ya adaletin hep kendimiz için tecelli etmesini istiyorsak?

Lionel Messi’yi bu sorunun ana öznesi yapabilir miyiz emin değilim ama Arjantinli yıldız, 2020’de verilmeyen ödülün kesinlikle Lewandowski’ye ait olduğunu bu seneki Ballon d’Or konuşmasında dile getirdi.

'Messi bu sene ödülü aldı. Bu yüzden geçtiğimiz sene açısından rahat konuşuyor.' diyenler olacaktır fakat Lewandowski’nin geçen sene Şampiyonlar Ligi, Almanya Kupası ve Bundesliga’yı kazanması Polonyalı golcüyü öne çıkarıyor. Sezonu ise 55 gol 10 asist ile bitirmesi de geçen senenin kazananı tartışmasını sonlandıran bir diğer kriter olacaktır. Messi’nin sözlerine gelecek olursak, France Football’un, Messi’ye kulak verip vermeyeceği bilinmez ancak Sir Alex Ferguson’ın Hayat Hikayem’deki kitabında dediği gibi, “İnsan kendi hakkını, kendisi savunmak zorundadır. Bunun başka yolu yoktur.”

Lewandowski, bu sezon oynadığı futbol ve üretmiş olduğu istatistikleriyle mottosunu belirlemişe benziyor. 20 maçta 25 gol 2 asist ile oynaması, Bundesliga’da takımını lider yapmakta çok önemli bir pay sahibi olması ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 6 maçta 6 galibiyet alması, Lewandowski’yi bu sene de ödül töreninde göreceğimiz anlamına gelebilir. Der Klassiker’de 2 gol bulması da pastadaki süsü olsa gerek.

Peki Robert Lewandowski, bu sezon neden Ballon d’Or’u alamadı?

Genellikle 100-130 kişinin oy kullandığı bu ödülde, France Football tarafından seçilmiş dünyanın dört bir yanından gazeteciler yer alıyor. Bu ödülün kriterlerine gelecek olursak, bunları üç başlık altında toplamak mümkün. France Football tarafından belirlenmiş ilk kriterimiz, oyuncunun bireysel performansı ve sene içerisinde kazandığı kupalar. Bu kriterin yanına bir parantez açmak gerekirse bu ödülde gizli bir kriter var ki o da takımının ya da milli takımının kazandığı kupalarda bu ödüle layık olacak olan kişinin, takımın süper yıldızı olması bekleniyor ki Jorginho’nun ödülü alamamasının sebeplerinden birini bu olarak gösterebiliriz. İkinci kriter ise oyuncunun ne kadar ‘Fair Play’ çerçevesinde davrandığı ve kart görüp görmediği olarak dile getirebiliriz. Üçüncü kriterimiz de ise oyuncunun tüm kariyeri ele alınıyor. Bu kriterin ise ilk kriter ile çeliştiğini dile getirebiliriz ki buna da iki sebep vermek mümkün. İlk sebebimize genel açıdan bakacak olursak bu ödülü verirken France Football’un baktığı ilk kriter, bir oyuncunun o sene içerisinde neler yapıp yapmadığıydı. Eğer bu ödül, her sene oyuncuların performanslarına göre veriliyorsa, kriterlerinizin kendi içinde çelişmemesi gerekiyor. 2021 Ballon d’Or özelinde bakacak olursak eğer ikinci sebebimiz ise Lewandowski’nin 2010/2011 senesinde Dortmund ile yükselişe geçtiğini, Messi’nin ise 2009’da ilk Ballon d’Or’unu kazandığını dile getirmekte fayda var. Üçüncü kritere göre puan verilecekse eğer, Lewandowski’nin burada hiçbir şansı olmadığını söyleyebiliriz.

Bu sene Messi ve Lewandowski’nin performanslarına gelecek olursak, Messi geçtiğimiz sezon 41 gol 17 asist ile oynarken Barcelona ile son senesinde Copa Del Rey’i kazanmış, Arjantin ile ezeli rakipleri Brezilya’ya karşı ise Copa America’yı ülkesine getirmişti. Bir diğer yandan Lewandowski, geçtiğimiz sezon 64 gol 10 asist ile Bayern Münih’i sırtlamış, Almanya Süper Kupası ve Bundesliga’yı, Allianz Arena’ya götürmüştü. Bundesliga’yı üst üste 7 kez kazanan Lewandowski’nin buradaki tek dezavantajı, Bundesliga kazanmasının büyük bir başarı sayılmıyor olması olabilir. Bunun yanında Messi, geçtiğimiz sene kötü diyebileceğimiz Barcelona ile Copa Del Rey’i, Camp Nou’ya götürdü fakat kupanın büyüklüğü burada da tartışma konusu yaratabilir. Messi’nin aldığı bir diğer kupa ise her zaman tartışıldığı, milli bir başarısı yok denildiği yerden, Arjantin forması ile geldi. Copa America’yı kazanan Messi, ilk kez bir milli başarı elde etti ve bunun anlamı çok büyük. Belki de Messi’yi oy kullanan gazetecilerin gözünde öne çıkaran bu turnuva olmuş olabilir zira Messi, turnuvanın oyuncusu oldu ve 4 gol 5 asist ile 9 gole doğrudan katkı vererek bunu başardı. Lewandowski’nin bir diğer kupası ise Almanya Süper Kupası ki sezon başında oynanan tek maçlık bir kupadan bahsediyoruz. Burada teraziye ağır basan kısmın şüphesiz Copa America olduğunu dile getirebiliriz.

Bir diğer kriter olan ‘Fair Play’ kısmına gelecek olursak bu kriterin tamamen oy veren kişinin ahlakına, oyuncunun gözündeki değerine, saha içinde olduğu kadar saha dışında da topluma ve futbol dünyasına nasıl davrandığı ile ölçülebilir. Bu kriteri incelediğimizde Lewandowski ve eşi Anna’nın koronavirüs döneminde 1 milyon Euro bağışlaması, kendisinin toplumu nasıl önemsediğini özetler nitelikte. Messi’nin ise pandemi döneminde de 1.1 milyon Dolar bağış yaptığını görüyoruz fakat Messi’nin vergi kaçırma suçundan uzun zaman önce 21 ay hapis cezası alması, bu cezanın paraya çevrilmesi, Messi’yi geriye atan faktör olabilir. Bunlara ek olarak Lewandowski’nin sadece dört kez sarı kart görmesinin yanı sıra, Messi’nin Süper Kupa Finali’ndeki sportmenlik bir dışı faul ile rakibine vurması ve direkt kırmızı kart görmesi, Messi’yi geriye atan bir diğer faktör olabilir.

Yazıda anlattığımız üç kriter ile birlikte değerlendirmeyi bir kenara bırakırsak, 2020’de bu ödülün verilmemesi, Lewandowski’nin Şampiyonlar Ligi, Almanya Kupası ve Bundesliga üçlemesinin es geçilmesinin ve bu nedenle Messi’nin 7. Ballon d’Or’una gölge düşmesinin ve büyük tartışmalara sebebiyet vermesinin suçlusu aranacaksa, o suçlu France Football olmalıdır. 2019/2020 sezonu, tüm spor dünyası açısından şaşırtıcı ve karamsar bir yıl olmuştu. Tüm spor müsabakaları askıya alınmıştı. Fakat yaz dönemine geldiğimizde ise müsabakalar bir şekilde devam etti ve şampiyonlar belli oldu. Ligler bitmiş, kupalar kaldırılmış, şampiyonlar belli olmuş, o zaman ödülün verilmemesinin sebepleri nelerdir demeden edemiyor insan. France Football’un ise bu denkleme tek cevabı, herkes için adaletli bir ortamın oluşmadığı yönünde.

Real Madrid'in ve İspanya Milli Takımı'nın eski efsane kalecisi Iker Casillas’ın "Benim için futbol ödüllerine inanmak gittikçe imkansız hale geliyor.” demecine siz de katılıyorsanız, Jhering’in şu sözüne kulak verin; “Adaletin hedef ve gayesi eşitliği sağlamaktır.”

Hazırlayan: Berkcan Tokyay