"Alman milliler, Ballack'a faulüm için teşekkür etti"

Kevin-Prince Boateng'in yarın piyasaya çıkacak biyografisinden bazı bölümler medyaya sızdı. Bunlar içinde en ilginç olanı 2010'da Portsmouth'ta forma giyerken Chelsea ile oynanan FA Cup finalinde Michael Ballack'ı sakatladığı faul hakkında yazdıkları. 28 yaşındaki futbolcu, Ballack'ın sakatlandığı ve 2010 Dünya Kupası'nı kaçırdığı bu faul için Alman Milli Takımı'ndaki bazı futbolcuların kendisine teşekkür ettiğini yazdı. Bu satırlar, babası Ganalı, annesi Alman olan Kevin-Prince Boateng'in Alman Milli Takımı'nda oynayan kardeşi Jerome Boateng'e gözlerin çevrilmesine yol açtı.

Kevin Prince Boateng'in Ballack'a yaptığı faulle ilgili kitapta yazdıkları özetle şöyle:

"Ballack, 2010 FA Cup finalinde ceza alanımızda karşı karşıya kaldığımız bir pozisyonda top gittikten sonra bana tokat attı. Hakem Chris Foy görmedi. Beş dakika sonra orta alanda karşılaştık. O pozisyon sonrası Ballack'ı Dünya Kupası'nda oynayamaması için sakatlamak istediğimi ileri sürenler oldu. Bunları söyleyenler hayatlarında futbol oynamamış. Her maçta bu tip pozisyonlar ve fauller olabilir. O sırada kimsenin aklından rakibini sakatlamak veya yaklaşan Dünya Kupası geçmez. Faul yaptım. Sahada kendisinden özür diledim. Ballack çıktı; sarı kart gördüm ve konu kapandı. O an hayatım boyunca beni takip etti. O kadar çok izlemek zorunda kaldım ki; şu anda ne kadar sert bir faul olduğunu gayet iyi biliyorum. Ama o sırada benim için hiç dramatik bir an değildi. Sıradan bir ikili mücadeleydi. Soyunma odamızda da hiç konuşulmadı bile. Ama sonrasında Alman Milli Takımı'ndan bazıları bana Dünya Kupası'nda "Ballack'ın burada olmaması iyi oldu" diye haber gönderdi. Ballack'ın kadroya giremeyecek kadar sakatlanmasının daha iyi olduğunu düşünen futbolcular vardı. Kimse sakatlandığına sevinmemiştir ama birçoğu için Ballack'sız takım daha iyiydi."

Kevin-Prince Boateng, Ballack'ın futbolculuğunu takdir ettiğini ama kendisini insan olarak sevmediğini de kaydederek ilk karşılaşmalarını şöyle anlattı:

"Bundesliga'da ilk karşılaşmamızda Hertha'da oynuyordum. O, Bayern Münih'teydi. Bilerek ayağıma bastı. 'Ne yapıyorsun?' dedim. 'Sessiz ol! Kim olduğunu sanıyorsun' yanıtını verdi. Ben de 'Sen kim olduğunu sanıyorsun?' dedim. 'Ben bir yıldızım' yanıtını verdi. 'Yıldızlar da düşer' dedim. Sadece 18 yaşındaydım. O günden beri bana sempatik gelmez."