Almanya Ligi - 22. hafta değerlendirmesi

Ligin boyu kısalıyor. Aslında normal bir yarışta kalan 12 maçlık maraton uzun gelebilir. Ama Bundesliga özelinde konuşuyorsanız ve karşınızda Bayern Münih varsa bazı argümanlarınızı değiştirmeniz gerekiyor.

Bavyeralılar, Şampiyonlar Ligi’ndeki Arsenal maçı öncesinde bir Cuma maçında Wolfsburg’a konuk oldular. Stefan Kiessling ile gol krallığını paylaşan Mario Mandzukic perdeyi açtı, yedek kaldığı için mutsuzluğunu her fırsatta dile getiren Arjen Robben hesabı kapattı. Oyuna 79’da Ribery’nin yerine giren Hollandalı, golünü attı ama daha çok oynamak istediğini söyledi. Hızlı kanat oyuncusu Arsenal karşısında ilk 11’de yer almayı umduğunu ama bunun gerçekleşeceğini dair ümidinin çok az olduğunu ifade edip ufaktan ufaktan gidiş sinyali verdi. Robben şanssız. Tıpkı Mario Gomez gibi. Onların sakatlığında yerini alan arkadaşları kusursuza yakın bir performans sergiledi. Robben’in, kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Ribery’yi de, 11 gol atan Thomas Müller’i de kesmesi imkansız gözüküyor. Aynı örneği, neredeyse her maçta gol atan Mario Mandzukic ve Mario Gomez ilişkisi için de verebiliriz. Gomez kötü bir forvet mi? Asla. Ama Jupp Heynckes işleyen takımı haklı olarak bozmak istemiyor. Robben ve Gomez sezon sonu gider mi, yoksa Pep Guardiola’yı mı beklerler, bilinmez. Bayern adına tek gerçek peş peşe yedi maç daha kazanırlarsa şampiyonluklarını ilan edecek olmaları.

“Şampiyon olmamızı istemiyorsanız...”
Sanırım fazla Telegol izlemekten olacak, Borussia Dortmund, Hamburg’a yenilinci aklıma komplo teorileri gelmedi değil. Beşiktaş’ın o unutulmaz Samsunspor maçından sonraki çöküşünü sarı-siyahlılara uyarlamıştım bile. Düşünsenize, Jürgen Klopp soyunma odasında Sinan Engin gibi “Şampiyon olmamızı istemiyorsanız baştan söyleyin” diye bağırıyor hakemlere. Neyse ki Dortmund, benim bu kötü korku filmi senaryo hayallerimi önce Shaktar Donetsk, ardından da Frankfurt deplasmanlarından iyi sonuçlar alarak bertaraf etti. Sakatlıkları yavaş yavaş atlatan ekip, İlkay Gündoğan’ın orta sahaya gelişiyle yükselişe geçti. Bu kez Lewandowski yoktu, Marco Reus hat-trick yaptı. İkinci sırada kapattılar haftayı.

Lanet
Son olarak Atsuto Uchida sakatlanınca Schalke Teknik Dirrektörü Jens Keller şunları söyledi: “Takımın üstünde büyük bir lanet var.” Bu haberin üstüne Twitter’dan bir Galatasaraylı arkadaş, “ultrAslan forumlarına girerse laneti görür” diyerek beni fazlasıyla güldürmüştü. Ligde son 10 maçta bir galibiyet alan Schalke, 11. maçında da gülemedi desek yalan olur. Zorlu Mainz deplasmanından Michel Bastos’un iki golüyle 1 puanı kurtardılar. Şimdi Galatasaray maçları var. İstanbul’a nasıl gelecekleri, sahada hangi ilk 11’in olacağını kestirmesi güç. Şunu söyleyebiliriz; Schalke henüz Şampiyonlar Ligi’nde yenilmedi. Kolay lokma olacaklarını düşünen yoktur sanırım.