Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Milli Takımlar - Abdullah Avcı: "Brezilya'da olamazsak..."

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 10/08/2013 - 08:43 GMT+3

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, 2014 Dünya Kupası için Brezilya'da yer alamadıklarında kendi biletini kendisinin keseceğini söyledi.

Abdullah Avcı Türkiye A Milli Takım

Görsel kaynağı: AA

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Milliyet Gazetesi'nden Bilal Meşe'ye verdiği röportajda, Türk bayrağının Brezilya’da dalgalanması için uğraş verdiklerini söyledi, “Ya yer alamazsak?” sorusuna da, “Kendi biletimi kendim keserim. Federasyonun şu an böyle olumsuz bir isteği olduğunu düşünmüyorum. Ama istenmediğimi anladığım anda kalmam, giderim” dedi.
Ya yer alamazsak? diyoruz. Avcı hoca, bu konuda da çok samimi: “Kendi biletimi, kendim keserim”
Ve ardından ekliyor: “O gün gelsin, bu soruları da yanıtlarım. Federasyonun şu an böyle bir olumsuz isteği olduğunu düşünmüyorum. Ama istenmediğimi anladığım anda kalmam, giderim. Bugünkü yönetim kurulunun, “Hadi seni görevden aldık” diyeceğini düşünmüyorum. Eğer böyle bir düşünceleri varsa iki medeni insan gibi oturup konuşuruz. Anlaşmamda tazminat maddem de yok. Ancak uzun başarıların, istikrardan geçtiği gerçeğini de asla unutmayalım.”
Bildim bileli medyadan şikayet eder milli takım hocaları... Şimdi senin adın Bilal Meşe, ben Abdullah Avcı... Röportaj yapacaksın? Bakalım ne soracaksın?
Ben basın ve medyanın yerinde olsam, bugün Türk Futbolu’nun kıyaslandığında, Avrupa’daki ülkelerle hedeflendiğinde neden burada olduğunu sorardım. Ben olsam Türk Futbolu’nun yapılanması ne? Sorun ne? Neden Türk Futbolu şu anda buralarda? gibi sorular sorardım.
Yanıtın ne olurdu?
18 aydır görevde olduğum dönem içinde konuşuyorum. Bu bir savunma değil, tespit. Bu tespitte özellikle bizim önümüzde olan ülkeler bu tür sorunlarda ne gibi önlemler almışlar, biz neler yapabiliriz, bizim coğrafyamıza hangisi uygun... Sorun eğitim. Ancak eğitim dediğimizde çok farklı algılanabiliyor. Okul eğitimi, kişisel eğitim, futbol eğitimi, antrenör eğitimi gibi... Bugün çok iyi bir tesis yapsanız bile içine düzgün bir antrenör koymadığınız zaman bir işe yaramaz. Bunun planlaması ve ardından da denetlenmesi gerekiyor. Bu bir yatırım. Eğitime temelden yatırım yapmazsan, uzun sürede bunun karşılığını alamazsın. Eğer bu yatırımı yapsan geniş bir zaman diliminde karşılığını alacaksın.
Çocukkken ne olmak isterdin?
Futbolcu olmak isterdim. Futbolculuğumun sonlarına doğruda aklımdan antrenörlük geçti. Futbol bir tutkuydu. Bulunduğumuz semt açısından, semt sahalarının olması, bizim büyük ağabeylerimizden bazılarının eski futbolcu olması. Bizim de başka bir şey düşünmememizi sağladı.
Şimdi teknik direktör olmasan ne yapmak isterdin?
Şu anki mesleğimden son derece mutluyum. Allah bana burayı da nasip etti. Tabii futbolun içinde eleştiri olacaktır. Ben bunu hep saygıyla karşılıyorum. Oyun anlamındaki eleştirileri hep cebimize koyarız, onlardan bir şeyler çıkarmaya çalışırız. Ama oyunun dışına çıkıldığı zaman; (kişilik, karakter, aile gibi), olaylar farklı yerlere itildiği zaman bu hem spor kültürüne hem de spor ahlakına yakışmıyor. Başarılı olan hocalar da eleştiri alıyor. Bu koltuk demek ki böyle bir koltuk. Başarılı da olsan da eleştiri alıyorsun.
Sabri ve Volkan en azından seni arayıp, “kusura bakma hocam” dediler mi kavga ettikten sonra...
Beni aramalarına gerek yok ki. Sabri, Galatasaray’ın, Volkan Fenerbahçe’nin oyuncusu. Kulüpleri bu oyunculara böyle bir şey yaşadıklarında ceza vermiyorsa ben niye vereyim?. Kulüp ve milli takım çok farklı bir kulvar. Burada Türk bayrağı var. Ortak bir menfaat var. Ülkeye hizmet var. Eğer bu tür olaylar milli takım içine yansıyorsa o zaman oturup gereken analizleri yapmamız gerekiyor. Ama derbide olay çıkmış, birkaç gün bu devam etmiş. Ardından bana soruyorlar sen ne yapacaksın diye. Ben milli takım hocası olarak olayın zaten dışındayım. Oyuncular buraya geldiği zaman kulüp formasını çıkarıp tek renk giyiyorlar. Takımda yaşanan sorunları Milli Takım hocası Abdullah Avcı çözmez.
En son kimi cezalandırdın ve sert çıktın takımdan hocam?
Kimseyi cezalandırmadım takım içinde. Ancak bazılarına sesimin yükseldiği, sert çıktığım olmuştur. Kazanmasına ve ya kaybetmesine göre insanın ses tonu beden dili tabii ki değişiyor. Ama bunun bir çizgisi var. Ben kimseye hakaret etmem.
En son kimi kutladın?
Real Madrid-Atletico Madrid Süper Kupa finaline gitmiştik. Bir gün sonra da Arda ile beraber vakit geçirdik. Onu maçtaki oyunundan dolayı kutlamıştım.
En iyileri toplayıp, milli takımı kuracağına, “Gençleştirme, geleceğe yatırım” gibi zor ve eleştirilen eriştin. Keşke yapmasaydım dedin mi?
Bugün Emre Belözoğlu, kaleci Volkan, Hamit Altıntop onun dışındakiler. Türkiye Ligi’nin yaşlı oyuncuları ise yok gibi. Zaten biraz da şartlar gençleştirmeye itiyor. Hiddink zamanında, ‘Niye gençleşmiyor?’ deniyordu, şimdi ‘Niye gençleşiyor’ deniyor. Bunlar başarılı sonuç alınmadığında oluyor.
Ülke futbolunun içinde debelendiği kaos ve kavga konusunda ne düşünüyorsun?
Yaşanan süreçler sıkıntılı.... UEFA, CAS, 6-0-4 şimdi de gece-maçı gündüz maçı. Bunlardan milli takım değil, Türk Futbolu etkileniyor. Ama o zaman da bir şeyler bize yansıyabiliyor. Saha dışı konuşmaları 18 aylık süreçte içimize sokmamaya çalıştık. Oyuncular da hep buraya geldiğinde burayı bir arınma yeri gibi hissetmişlerdir. Buraya geldiklerinde hep mutlu oldular. Keşke bunların yanına başarılı sonuçları da ilave edebilseydik. Bazı şeylerde takım olarak mesafe kat ettik. Ama Türkiye’de başarılı sonuç alamayınca bunun karşılığı bir şekilde olmuyor. Umarım eylül ayındaki maçlarla bu yaprağı biraz da tersine çevirebiliriz.
Yüzde 30 yerli
Ligin matematiğine dikkat çeken Avcı, “Yaş ortalaması 30. Bunun yüzde 50-55’i yabancılardan kurulu... Yüzde 15’ini de Almanya’dan gelen gurbetçiler oluşturuyor. Yüzde 30’u da Türkiye’den çıkmış oyuncuları içine alıyor” dedi
Yabancı oyuncu sınırlaması için ‘Baş mimarı Abdullah Avcı’ dendiğini, buna rağmen yorum yapmadığını dile getiren Milli Takımlar Sorumlusu, yabancı konusunu değil, ‘Türk Futbolu’na yatırım yapmaktan söz ettiklerini belirtti.
Avcı şöyle devam etti: “Bugün ligimizin yaş ortalaması 30. Bunun yüzde 50-55’i yabancılardan kurulu. Yüzde 15’ini Almanya’dan gelen gurbetçiler oluşturuyor. Hani bugün Türkiye’deki Süper Lig ile PTT 1. Lig’in 18’er takımına bak, 36 tane kulüpte Almanya‘dan gelmiş, yetişmiş ya da orada üst liglere çıkmış tutunamamış bir sürü oyuncular oynuyor. Yüzde 30’u da Türkiye’den çıkmış oyuncular oluşturuyor. 24 küsürlü bir yaş ortalaması ile de biz milli takımımızı oluşturmaya çalışıyoruz. 10 tane milli takımımızın yüzde 30’u gurbetçilerden kurulu...
Avrupa’nın en yaşlı ikinci ligiyiz. 2,5 milyon euroya oyuncu satmışız. Karşılığında da 40 milyon euro harcamışız. Eğitim ortamını yapmazsanız, yerli ve yabancılar arasında rekabet ortamını yaratmazsanız bu rakamlar karşınıza çıkabilir. Avrupa kupalarında Türk takımları ortalama 8 yabancı ile oynuyor. Sana kalıyor 3 ya da 4 seçenek. Onlar da zaten milli takımda oynayan futbolcular. Galatasaray’da son yabancı maçta Hamit, Selçuk, Semih oynadı. Bunlar zaten milli takımdalar. Mesela sol bek. Hasan Ali’yi çağırıyoruz. İsmail sakattı, Hakan Balta da sakatlığı nedeniyle milli takıma çağırılmadı. Böyle olunca da yama oyuncular bulmaya çalışıyoruz.”
Hangi takımı tutuyorsun?
Küçükken Galatasaraylıydım, şimdi milli takım. Bu işi yapanlara sor. Böyle bir duygu kalmıyor. Galatasaray maçlarında heyecanlanmıyorum mesela. Ben sadece oyunlara bakıyorum. Teknik adam maç izlerken detayları yakalamak için yorulur. Herkes oyuncu alırken fikir alışverişi yapabilir.
Özeleştiri yapacak olsan neler söylersin?
Resmi müsabakalarda ortalama 27 tane oyuncu kullandık. Özel müsabakalarda da ligde formu artan oyuncuları kadroya alarak uluslararası durumunu görmek için onlara da bu şansı verdik. Bu oyuncular milli takıma geldiğinde mutlular. Bizim oyuncularla problemimiz olmadı, ama resimi çok farklı ve bozuk gösterdiler. Bu çok sağlıklı değil. Ben teknik olarak ve ekibim özeleştiri yapan bir ekibiz. Resmin bozuk olmasında benim hiçbir katkım olmadı. Özeleştiri yaparsak, milli takımı ben günün şartlarına uygun, üst düzey oynatmaya çalıştım. Daha kompakt bir takım halinde oynatabileceğimi düşünüyorum. Milli takımlarda takım olmak çok kolay değildir. Kendi kulüplerinde belli temel özellikleri olan oyuncular var ve bunların yanına da onlara yakın bir şeyler oluşturmaya çalışıyoruz.
Hakemlerimiz futbolumuzun önünde... Peki milli takımımız kulüplerimizin arkasında mı, aynı hizada mı?
Şu an itibariyle milli takım, kulüplerin arkasında. Tamamen büyük takımlara odaklı bir durum var. Biz bunu ancak başarı ile değiştirebiliriz. Ama, milli takım istikrarı yakaladığı zaman oyuncularımızın uluslararası hedefi olduğu zaman, milli takım kulüplerin önüne geçecektir.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam