Haftanın panoraması

Amerikali spor yazarlarinin çok sevdigi bir oyun vardir: "Ilk hangi antrenör kovulacak?" Özellikle de ne getirecegi muamma sezon baslangiçlarinda atis tahtasinin odak noktasi budur. Biraz düsündügünüz zaman kaybedilenin aslinda bir insanin isi oldugu gerçegi çarpar yüzünüze fakat kaybedenlerin hikayelerinin kazananlardan daha ilgi çekici oldugu bu düzende kovulmanin da bir karsiligi vardir.

Fransa Ligi'nde 11. hafta geride kalirken bu tip bir muhasebe yapmanin tam da sirasi. "Büyük beklentiler basarisizlik getirir" sözüne nazire yapar sekilde liderligini sürdüren Paris Saint Germain ve geçen hafta degindigimiz peri masalinin kahramani Montpellier kazanmaya devam ederken diplerde sürüp giden baska hikâyeler var. Sezona bekledigi ölçüde giremeyen takimlarin koltugu sallantida teknik adamlarinin endiseli hikayeleri. "Telafisi mümkün" maglubiyetler alindi, "Yönetimi yavas yavas soyunma odasina indirecek" sonuçlardan geçildi, "Taraftara beyaz mendil sallatacak" anlara dogru gidiliyor.

Halihazirdaki "diken üstündeki teknik adam" kostümü sürpriz bir isim için dikilmis durumda: Didier Deschamps. 2008/2009'da Marsilya ile Ligue 1'da sampiyonluga ulasarak büyük bir basari serüvenin altina imzasini atmisti Fransiz teknik adam. Aktif sporculuk döneminde de düzgün karakteri ve istikrari ile genç kizlarin sevgilisi hâline gelen Deschamps'in adinin o günden sonra "kovulma" kelimesi ile yan yana anilmasi kimsenin aklinin ucundan geçmezdi. Daha ziyade "kredisi sonsuz" ifadesini rezerv etmistik kendisi için.

Bu sezon her sey kötü basladi Deschamps için. Sadece 9 puani vardi Güney Fransa ekibinin, 10 maçta 1 galibiyetle. Homurdanmalar yükselmeye baslamisti, özellikle de yönetim katindan. Kulüp baskani Margarita Louis Dreyfus, "Marsilya'nin oyunu yatirimlarimin karsiligi olan oyun degil. Gerçek bir is kadini olsaydim, takimi satardim" açiklamasinda bulunmustu. Teknik direktör Didier Deschamps da "Pozitif kalmaya çalisiyorum. Her geçen gün bu isten ayrilmaya daha fazla yaklastigimi biliyorum ama sorumluluklarim dahilinde bu endiseleri bir kenara birakmaliyim" ifadelerini kullanmisti.

Bu sartlarda konuk etti Marsilya, Ajaccio'yu. Onlarin da durumu pek parlak degildi. Düsme potasinda, 19. sirada yer isgal ediyorlardi. Andre Ayew'in iki golü ev sahibe ekibe siradan bir üç puandan çok daha fazlasi olan galibiyeti getirdi. Golden sonra gidip hocasina sarilan Ayew hakkinda konusan Deschamps da duygulandigini ve Ayew'in yaptiklarindan çok etkilendigini söylüyordu.

Zayif bir rakip evet ama Marsilya'nin bir galibiyete ihtiyaci vardi. Yönetim-taraftar-Didier Deschamps üçgenindeki problemleri tek gecede silip atmaya yetmez belki ama yeni bir baslangiç noktasi olabilir. Fransa Ligi dalgalanmalara müsait bir ligdir ama iki sene öncenin sampiyonu için onuncu haftada mezar kazacak kadar degil. Haftaya Dijon deplasmani var. Bir üç puan, bir dayanisma örnegi, bir zafer daha. Marsilya'nin dirilisi için tüm gerekenler bu.

Haftanin takimi: Lille
Lyon'u agirladilar bu hafta evlerinde. Devler Ligi'nde Inter karsisinda alinan maglubiyeti telafi etmek istiyorlardi. 22. dakika geçilirken geri düsmüslerdi. Akilli oynayan Lyon, tempoyu mümkün oldugunca düsürüyor, hizli ve çabuk ayaklariyla hücumda etkili olabilecek rakibine göz açtirmiyordu. Fakat beklenen gol Moussa Sow'dan geldi. Sonrasinda her sey daha kolaydi Lille için. Ipleri tamamen eline alan ev sahibi ekip, 3-1'le skora hükmetti ve üç puani alan taraf oldu. Alisildik yavas baslangica ragmen Lille her hafta ligde üstünü koyarak ilerlemeye devam ediyor.

Haftanin oyuncusu: Andre Ayew (Marsilya)
Iki gol atmasi degil Ayew'e bu payeyi vermemimizin nedeni. Golden sonra antrenörü Didier Deschamps'a sarilmasi, kulüp içi problemler konusunda bu yil zirve yapan Marsilya için çok önemliydi. Uzun uzun bahsettigimiz gibi, bu hafta bir baslangiç noktasi olacaksa, o da devrimin fitilini atesleyen isim olarak anilacak.

Haftanin teknik direktörü: Rudi Garcia (Lille)
Lyon'u yendiler, bu önemli. Zirve mücadelesinde emin adimlarla yollarina devam ediyorlar, bu da önemli. Fakat daha önemlisi, geriye düstükleri anlarda bile oyun disiplininden kopmamalari. Garcia da bunun altini çiziyor. Oyuncularinin zekasini ve oyun planina olan sadakatlerini övüyor. 47 yasindaki teknik adam yönetimindeki Lille bu sene de parlamaya ve patlamaya hazir.