Günün tarihi: Batigol

Bir kuşak onun golleriyle büyümüştü. Bir boğa kadar güçlüydü, bir balet kadar zarifti. Yer yer attığı şutları ağır çekimde görmek bile mümkün değildi... Tam 43 yıl önce Arjantin'de doğmuştu Gabriel Omar Batistuta. Mezbahada çalışan bir babayla sekreter bir annenin çocuğuydu. Ülkesinde düzenlenen 1978 Dünya Kupası'nda tango yapan Mario Kempes'ten etkilenen ufaklık kararını vermişti, top peşinde koşacaktı.

Minicik bir takımda başladığı kariyerinde Newell's Old Boys filelerini iki kere sarsınca kaderi çiziliyor, üzdüğü ekibe transfer oluyordu. Çabuk uyum sağlayamamıştı. Ailesinden sevdiklerinden uzak kalmaktan etkilenmişti. River Plate'e imza atsa da antrenörü Daniel Passarella ile yıldızı barışmıyordu. Hafiften kendisini futbolseverlere takdim etse de takımdan uzaklaştırılıyor, düşman kardeşe imza atıyordu.

1990'da Boca Juniors'a imza atan forvet, ertesi yıl kulübeye gelen Oscar Tabarez ile kendisini bulmuştu. Gol krallığı tacını takmış, Buenos Aires'in fakir mahallelerinde şampiyonluk marşlarının söylenmesini sağlamıştı. Yine aynı sene Arjantin'e zafer getiren Copa America'daki performansı üzerine ikâmeti Rönesans'ın başkenti Floransa'ya aldırmıştı.

Tangocu, Fiorentina'da attığı gollerle kısa sürede tribünlerin sevgilisi oluyordu. Bir ara ikinci küme tozu yutan yıldız, 1994-95 sezonunda Serie A'nın ilk 11 maçında fileleri bularak tarih yazıyordu. Ertesi sezon İtalya Kupası'nı kaldıran Mor Menekşeler, bir türlü ligde ipi göğüsleyemiyordu. Devler Ligi'ne katılmak onu kesmiyor, üzerindeki forma dar geliyordu.

İkâmetini Roma'ya aldıran Batigol, Totti ile coşuyor, 1983'ten beri şampiyonluğa hasret camiayı sokaklara döküyordu. Her ne kadar yıllandıkça şarap tadı verse de 2003'te kısa süre Inter'e kiralanan yıldız, İtalya'dan sonra emeklilik ikramiyesi için Katar yollarına düşmüş, El Arabi'de döktürerek yeşil sahalara veda etmişti.

Milli formayı 78 kere terleten santrfor, bu karşılaşmalarda 56 gole imza atmıştı. 1991'den sonra 1993'te de Copa America kazanan Arjantin, favori olarak gittiği 1994 Dünya Kupası'nda avucunu yalamıştı. Maradona'nın doping cezası almasıyla Tangocular yıkılırken, Batistuta dört defa ağları sarsmıştı.

1998 Dünya Kupası arifesinde eski hocası Passarella ile saç sakal konusunda papaz olmuşsa da turnuva kadrosuna alınan Batistuta, Sandor Kocsis, Just Fontaine ve Gerd Müller'den sonra iki ayrı şampiyonada hat-trick yapan dördüncü futbolcu olmuştu. Arjantin'e hüzün bu sefer Hollanda karşısında düşmüştü. 2002'de de 40 yıl sonra ilk turda elenen takımın bir parçasıydı.

Formül çok basitti; Batistuta demek gol demekti.