Günün tarihi: Dört dörtlük

Tam 11 yıl önceydi. Futbol tarihimizin iki devi Kadıköy'de buluşuyordu. Statü gereği kazanan tur atlıyor, mağlup olan lige dönüyordu.

“Şampiyon yap bizi” Mustafa Denizli ile Lucescu'nun Şükrü Saracoğlu'nun çimlerindeki satranç mücadelesi gol sağanağına sahne olmuştu. Hemen maçın başında perdeyi açan Emre Belözoğlu, o zamanlar Galatasaray için ter döküyordu.

Kalesinde gördüğü golle toparlanan Fenerbahçe, dalga dalga gelmeye başlamıştı. Ogün, skoru eşitlediğinde dakikalar 22'yi gösteriyordu. 29'da sahne Serhat, ev sahibini öne geçirmiş, Johnson 37'de farkı artırmıştı.

Soyunma odasına 3-1'lik mağlubiyetle giden Cimbom, ikinci devreye hızlı girmişti. Erken bulunabilecek bir golün önemini bilen Aslan'da Hasan şaşırtmamış, umutları yeşertmişti. Kanat oyuncusu nefis bir sekansa imza atmış, çalımlarını golle süslemişti.

Taffarel'in ikramını boş geçmeyen Revivo'nun sarı-kırmızılı formayla tanışmasına daha vardı. Kalan 25 dakikada Kadıköy şampiyonluk şarkıları söyleyedursun, 85'te Mario Jardel farkı bire indirmişti. Uzatmalarda Abdullah'ın yaptırdığı penaltı bir anda pişmiş aşa su katmıştı.

Milan karşısında attığı penaltıyla Galatasaray'ın UEFA Kupası şampiyonluğuna giden yolculuğunu başlatan Ümit Davala, Kadıköy'de de fileleri bulmuş, yarı finalin normal süresi 4-4 bitmişti.

Dört dörtlük derbinin 106. dakikasında hakem Metin Tokat bir daha beyaz noktayı gösteriyordu. Atışı kullanan Lazetiç, binlerce Fenerbahçeliyi kahrediyordu. 120 dakikanın sonunda başka gol çıkmayınca, finalisti penaltılar tayin ediyordu.

Sarı-kırmızılıların normal sürede gollerini atanlardan Hasan Şaş, Ümit ve Jardel kaçırıyor, maçı bitirebilecekken topu auta yollayan Lazetic hata yapmıyordu. Kadıköy inliyor, bir gün önce hayatını kaybeden büyük usta İslam Çupi muhteşem bir şekilde uğurlanıyordu.

Bu sonuçla finale çıkan Kanarya, 18 yıllık hasreti dindirebilecek mi derken, kupa penaltılarla Gençlerbirliği'nin oluyor, hasret sürüyordu.