Hangi kadro daha iyi?

Fernando Muslera – Volkan Demirel
Efsane bir Copa America performansından sonra Galatasaray’a imza atan Muslera ilk haftalarda biraz bocalasa da sezon ilerledikçe takımına güven veren bir görüntü çizdi. Galatasaray taraftarı da uzunca bir aradan sonra yeni kalecisini ilk defa sevdi gibi.

Geçen sene tarihe geçecek kalitede bir sezon geçiren Volkan bu sezon seviyesini biraz düşürdü sanki. Uzun süredir basit goller yemekten uzaktı. Yine o eski alışkanlığına geri döndü. Galatasaray maçlarında her zaman bir kademe daha iyi olan Volkan takımının da en büyük kozlarından biri olacak.

1-0

Emmanuel Eboue – Gökhan Gönül
Fatih Terim onu joker olarak transfer etti. Ama sakatlıklar, cezalar onu kendi mevkisi olan sağ beke kaydırdı. Belki de sarı-kırmızılılar için hayırlı olan da buydu. Formsuz halinden sıyrıldı. Gençlerbirliği maçında da galibiyeti getirdi.

Geçen sezon Eurosport.com Türkiye olarak “ligin en iyi sağ beki” seçtiğimiz Gökhan Gönül, bu sene Fenerbahçe’de futbol dışında gelişen olaylardan en çok etkilenen oyuncu gibi. Normalde hücuma ve savunmaya katkısı büyük olan Gökhan bu sezon çoğu maçta kritik hatalar yaptı.

2-0

Semih Kaya – Fabio Bilica
Gökhan Zan ve Servet Çetin’den formayı kapmak 20 yaşındaki Semih Kaya’ya nasip oldu. Onlara göre daha ince olmasına rağmen belki de hava toplarında ikisinden de daha etkili. Fatih Terim ona o kadar güveniyor ki cezalı duruma düşmesin diye Gençlerbirliği maçında forma şansı vermedi.

Geçen sene olsa bu satırlara Lugano’nun ismini yazacaktık. Hatta sakat olmasa Bekir'i yazacaktık. Ama sıra Bilica'ya geldi. Fenerbahçe taraftarı ondan bir türlü memnun olamadı. O da memnun etmemek için elinden geleni yaptı.

3-0

Tomas Ujfalusi – Joseph Yobo
Sezon başında Forlan-Reyes-Ujfalusi üçlüsünden takıma tek katılan o oldu. Diğerlerinin yanında ismi pek de dikkat çekmiyordu. Ama öyle bir performans sergiledi ki taraftar, statta ilk olarak ona selam veriyor artık.

Yobo artık gerçek bir Fenerli oldu gibi. En zor zamanlarda bile “Fenerbahçe’ye gitmek istiyorum” dedi ve sözünü de tuttu. Müthiş sakinliği ve oyunu bilmesiyle fark yaratıyor.

4-0

Hakan Balta – Reto Ziegler
Euro 2008’den sonra içine hayalet kaçan Hakan Balta, Fatih Terim’in dönüşüyle yeşil sahalarımıza geri döndü. Ama hâlâ o eski etkinliğinde değil. Riera ile anlaşmakta da sorun yaşıyor.

Transferin son günlerinde Fenerbahçe’ye katılan Ziegler, sarı-lacivertlilerin savunmasını derleyip topladı. Müthiş bir enerjisi var. Hücumda fazlası yok, eksiği de yok. Savunmada ise bir sol bekin yapması gereken her şeyi yapabilecek kapasitede.

4-1

Felipe Melo – Selçuk Şahin
“Yılın bidonu”, “İyi olsa Juventus verir mi?” tartışmalarının arasında takıma dahil olurken kafalardaki soru işaretlerini ilk maçlardan itibaren sildi. Ancak derbi atmosferi onun için sorun yaratabilir. Zira Beşiktaş derbisinin ardından yaptığı hareketler Ünal Aysal’ı bile kızdırdı.

Fenerbahçe taraftarının bir tek Galatasaray maçlarında oynamasını istediği Selçuk derbilerde bir başka. Ama geri kalan maçlarda da bir başka. Dengeyi kuramadı bir türlü. En azından o sahadayken Cristian hücuma daha çok yardımcı olabiliyor.

5-1

Selçuk İnan – Cristian Baroni
Geçen sezon ligin en çok isabetli pas yapan oyuncusu olan Selçuk İnan Galatasaray’da Trabzonspor’daki kadar özgür oynayamıyor. Topu bir kademe daha ileride aldığı için yeterli boşluk bulamıyor. Yine de orta sahanın forvetle bağlantısında yadsınamayacak bir rolü var.

Cristian için bu sezon Fenerbahçe’nin en iyisi diyebiliriz belki de. Herkes şaşkın. Hücuma olan katkısı takımı için çok önemli. Bazen maç içinde kafası Rio sahillerine gidiyor olabilir. Ama iyi oynarken takımı bir kademe daha yukarıya çıkarıyor.

Burada bir dip not düşmek gerekiyor: İki oyuncunun karşılaştırması bu yılki performanslarına göre değerlendirildi.

5-2

Ayhan Akman – Emre Belözoğlu
Derbi havasını yüz binlerce kez solumuş olan Ayhan, Fatih Terim’in son zamanlarda güvendiği bir isim olarak öne çıktı. Özellikle büyük maçlarda atmosferden etkilenmemesi ile biliniyor. Maça iyi başlarsa yıldız adaylarından biri olabilir. Ama kötü başlarsa devre bitmeden oyunu terk etme şansı da var. Ortası yok.

Galatasaray taraftarının pek dostça duygular beslemediği Emre'yi Fenerbahçeli taraftarlar tarafından kabullenmeye başladı. Yıllar ilerledikçe daha olgun olmasını beklerdik. Ama olmadı. En azından istikrarı arttı. Fenerbahçe o yokken orta sahada çok büyük eksiklik yaşıyor. Takımın savunma-orta saha-hücum köprüsünü kuran isim. Adam eksiltme yeteneğiyle fark yaratıyor.

5-3

Albert Riera – Caner Erkin
Galatasaray taraftarının bir türlü alışamadığı Riera sahada bazen bütün yeteneklerini kaybetmişçesine oynuyor. Belki de onun için sezonun maçı olacak Fenerbahçe derbisi. “Var mısın yok musun?”.

Yabancı sorunu olmasa yüksek ihtimalle Stoch formanın sahibi olacaktı. Caner iki haftaya önceeye kadar sol açıkta harika işler çıkarıyordu. İlk defa takdir edilesi bir futbol oynuyor. Eski takımına karşı da kili açan isim olabilir.

5-4

Milan Baros – Alex
Baros’un golcülüğü hakkında söylenecek fazla söz yok. Onun sorunu istikrar. O kadar gol atan bir oyuncu satılmak isteniyorsa zaten bu sorun da ileri düzeyde demektir. Yine de bu sene sakatlanmıyor, cezalı duruma düşmüyor. Bir ilerleme var.

Alex’i Türkiye’den herhangi bir oyuncunun karşısına koymak rakibi için büyük talihsizlik. Belki onu bir tek Hürriyet zorlayabilir.

5-5

Johan Elmander – Henri Bienvenu
Her gittiği takımda taraftarların en sevdiği futbolcular arasına ilk sıralardan giren Elmander Galatasaray’da da bunu başardı. Müthiş bir profesyonel. Golleriyle ön plana çıkmasa da savaşçılığıyla kendini hemen kabul ettirdi.

Niang’dan sonra takıma dahil olan Bienvenu Aykut Kocaman tarafından “tam bir görev adamı” olarak nitelendirilse de henüz o görevleri başarıyla yerine getiremedi. Geçen seneki Fenerbahçe’yle bu sezonki Fenerbahçe’nin en büyük farkı da zaten forvet pozisyonu.