İngiltere Ligi - Olağan şüpheli Howard Webb

İngiltere’nin en prestijli, en çok beklenen ve en heyecanlı derbilerindendir Manchester United-Liverpool. Taraftarlar heyecanlı, futbolseverler heyecanlı… 90 dakika sürecek bir mücadele, öncesiyle sonrasıyla birçok hayatı etkileyecek. Hal böyle olunca bu fenomene bağlı ikincil fenomenler de önem arz etmeye başlıyor: Maçın hakemi gibi. Hele de bu hakem senelerdir skandallarla, her maç yaptığı kritik hatalarla, hatalarına rağmen de senelerdir önemli maçlara atanmasıyla bilinen meşhur ‘polis memuru’ Howard Webb ise. Dilerseniz bu muhteşem derbinin tarihini ve takım analizlerini diğer arkadaşlara bırakıp çerez niyetine maçın hakemi Howard Webb’i ve onun bugüne kadar gündemde kalmasını sağlayan katastrofik hatalarından birkaçını hatırlayalım.

Uluslararası kariyerine bir Türk takımının maçını yöneterek başlasa da (Ankaraspor – Dubnica 2005 Intertoto Kupası) 2008 Avrupa Şampiyonası’ndaki Polonya - Avusrturya maçı belki de global anlamda futbolseverlerin Howard Webb’in ‘plakasını aldığı’ ilk karşılaşmadır. Son dakikalarda maç 1-0 giderken Avusturya lehine verdiği penaltıyla dikkatleri üzerine çeken İngiliz hakem, maçtan sonra Polonya başbakanından dahi “o anda hakemi öldürmek istedim” yorumunu alacak kadar maçın önüne geçmiştir.

Daha sonra 2009’da 2-0’dan 5-2’ye dönen epik Manchester United - Tottenham maçında kırmızı şeytanlar lehine hatalı bir penaltı veren ve ligin dengeleriyle oynayan Webb, o maçtan sonra Türk futbolseverler olarak alışık olmadığımız şekilde hatasını kabul etmiş ve “kalecinin topa ekstra müdahalesini göremedim ve hatalı bir penaltı verdim. Üzgünüm, çünkü ben her zaman bir maçı mükemmel yönetmek isterim” diyerek çıtasını yükseklere koymuştu. Yine de bu açıklamaların Tottenham taraftarının veya o sezon şampiyonluk mücadelesi veren Liverpool sevdalılarının yüreklerine su serptiğine inanmak güç.

Daha sonra hepimizin hatırlayacağı üzere Webb, 2010 Dünya Kupası Finali’nde, önce De Jong’un rakibi üzerinde denediği deneysel karate figürüne kırmızı kart vermeyerek (sarı kart dahi vermemiş, faule hükmetmişti) İspanyolları kızdırıp maça başlamış, daha sonra Portakallar adına net bir korneri atladığı pozisyonun akabinde Iniesta’nın attığı golün müsebbibi sayılarak Hollandalılar tarafından da milli düşman ilan edilmiş, böylece ne İsa’ya ne Musa’ya yaranarak maçı tamamlamıştı. Ancak yalan yok, İngiliz hakem aynı sezon Inter’in Şampiyonlar Ligi finalinde Bayer Münih’i darmaduman ettiği karşılaşmayı da yönetmiş ve otoritelerden tam not almıştı.

Bitti mi? Bitmedi! Geldik asıl dananın kuyruğunun koptuğu maça; hatta belki de bir Manchester Liverpool derbisinden önce Howard Webb’in hakem olarak atanmasının haber değeri taşıma sebebine. Yıl 2011. Liverpool’un efsanesi Kenny Dalglish takımın başına dönmüş, ilk maçında da ezeli rakibinin karşısına çıkıyor. Kop tribünlerinde bir karıncalanma hâkim. Kırmızılar adına o maçta en güzel duyguların katili olan Webb, henüz ilk dakikalarda Agger’in Berbatov’un ensesine üflemesine penaltı çalıyor, maçın ilerleyen dakikalarında da kaptan Steven Gerrard’ı çoklarına göre haksız bir sebepten oyundan ihraç ediyordu. Böylece Ryan Babel’in şekil 1’deki fotoşopu hazırlamasına zemin hazırlayan derbide gülen taraf United oluyor, Dalglish’in mağlubiyetle başladığı geri dönüşü bir sezon sürüyordu.

Arasak daha fazlasını buluruz; ancak dedik ya bu zannımca bir fenomen değil, Manchester United – Liverpool derbisinin azametinden doğan bir epifenomen (sosyolojide büyük bir olgudan neş’et eden ikincil olguları karşılayan kavram). Dolayısıyla konuyu çok da uzatmadan kimilerinin futbolu çok iyi biliyor, kimilerinin yönettiği maçlar çok tempolu geçiyor, kimilerininse cesur karakteriyle oyuncularda saygı uyandırıyor şeklinde cılız argümanlarla savunmaya çalıştığı ancak niyet okuyuculuğu yapmadan dahi görebildiğimiz aşikâr hataları olan olay hakem Howard Webb mevzusunu burada noktalıyoruz. Bitirirken de eşinin 2012 Dünya Kupası Finali öncesi belki de kendini gerçekleştiren kehanet kategorisine alınabilecek nitelikte sözlerini hatırlayarak bir sonraki ‘Howard Webb skandalları’ yazısına 13 Ocak 2012 Manchester United – Liverpool maçının dâhil olmamasını umuyoruz:
"Howard evde çocukları idare edemiyor, koskoca Dünya Kupası finalini nasıl idare edecek!"