Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

“İnsanlar istediklerini söyleyebilirler, aldırış etmiyorum. Ben buradayım.”

Eurosport Türkiye

Güncellendi 02/07/2021 - 17:48 GMT+3

Fransa doğumlu savunma oyuncusu vatandaşlık değişikliği, Deschamps’a yolladığını söylediği mesaj ve olası çeyrek final eşleşmeleri hakkında konuştu.

Laporte con la selección española

Görsel kaynağı: Getty Images

Bu yazının orijinali 27 Haziran 2021'de İspanya-Hırvatistan maçı öncesi The Guardian'da yayımlanmıştır.

“Çok küçük, mütevazı bir Fransız kasabasından geliyorum” diyor İspanya’nın öncelikli stoperi. Aymeric Jean Louis Gérard Alphonse Laporte bir yandan büyük kırmızı bir sandalyede ileri geri sallanırken bir yandan da sürekli bahsini ettiği “hayalinin”, tam olarak kafasında canlandırdığı şekilde olmasa da, nasıl gerçekleştiğini ve bundan sonrasını iple çektiğini anlatıyor. Şu an bulunduğu noktaya geliş hikayesini, aslında her şeyi açıklayan doğruluk ve kararlılığıyla paylaşıyor. “Çok mutluyum, her anın tadını çıkarıyorum” diyor.
Laporte’un, İspanya Milli Takımı'ndan arkadaşlarının huzurunda bir Stromae şarkısı söyleyerek ekibe kabul törenini tamamladığı günün ardındaki sabahtayız. Daha da önemlisi, bu törenin 27 yaşındaki futbolcunun Slovakya savunmasından daha yükseğe sıçrayarak uluslararası arenada dördüncü maçında ilk golünü bulduktan sonra gerçekleşmiş olması. Ki bu İspanya’nın şimdi burada, Hırvatistan’a karşı oynayacakları maçın hazırlıklarını sürdürdükleri Kopenhag’da bulunmalarını sağlayan etmenlerden birisi. Bu maçı da kazanırsanız… “Evet, bir sonraki rakibimiz Fransa olabilir.” diyerek cümleyi net biçimde tamamlıyor.
Aymeric Laporte
Laporte, top kendisine geldiğinde “İşte o an bu an olabilir” diye düşündüğünü itiraf ediyor. Olayın nasıl geliştiğini analiz eder bir şekilde o anı anlatıyor: Martin Dubravka üzerinden “balon” gibi süzülen kafa vuruşu, sonrasında bağırarak taç çizgisine yaptığı son sürat koşu. “Vamos!” dediğini anımsıyor. “Vamos, ve şimdi söyleyemeyeceğim bir küfür.”
Bir kelimede neler saklıdır? Laporte bu soruyu “Çok şey!” diye cevaplıyor. “Her şeyden önce, bu seviyede, bulunduğum noktada mücadele etmeye olan tutkum ve bu harika selección (İspanya Milli Takımı) ile beraber oynamaktan aldığım haz. 22 yıllık emeğin, azmin ve hedeflerin meyvesi. O anki mutluluk ve hışım, hayallerimden birinin gerçekleşmiş olmasından doğdu. Takıma yardımcı olmak, katkıda bulunmak ve takımdan bir şey eksiltmemek için burada olduğumu taraftarlara gösterme tutkusu.” Ki bu doğal bir gereksinimdi: Laporte yalnızca üç haftadır İspanya takımındaydı; hükümetin takdir yetkisi ile İspanyol vatandaşı olalı ise yalnızca beş hafta olmuştu.
Annesinin kuaförlük yaptığı, babasının ise bir süpermarkette çalıştığı; Aquitaine bölgesinde yer alan Agen şehrinde doğan Laporte daha önce 51 kez Fransa genç takımlarında forma giymiş; 17, 18, 19 ve 21 yaş altı seviyelerinde takım kaptanlığı yapmıştı. Üç defa A Takım’a çağrıldı, fakat hiç oynamadı. 2016’nın Ekim ayında Bulgaristan ve Hollanda’ya karşı oynanan maçları tribünden seyretti, 2019 Ağustos’ta Arnavutluk ve Andorra karşısında ise sakatlığından dolayı şans bulamadı. 2017 Mart ayındaki İspanya maçında yedek kulübesinde yer aldı. 4 Haziran 2021’de nihayet uluslararası arenada ilk kez sahne aldı, üstünde ise İspanya forması vardı.
Spain's defender Aymeric Laporte
“Federación’dan (İspanya Futbol Federasyonu) beni aradılar. Başkan bana olan ilgilerinden bahsetti. Hemen sonrasında da Luis Enrique aradı. Kararımı verdim. Sonra da çifte vatandaşlığım geldi.” Böyle söylenince kulağa her şey hızlıca ve basitçe halledilmiş gibi geliyor. Fakat Laporte’un da söylediği üzere, bu hikayenin kısa versiyonu. “Selección española (İspanya Milli Takımı) ile yıllardır iletişim halindeydim, çünkü bunca zamandır beni istiyorlardı.”
İspanyol pasaportu çıkarma fikriyle ilk olarak 2016’da, İspanya milli takımının başında Julen Lopetegui varken karşılaşmıştı. Didier Deschamps onu kendi kadrosunda görmekte kararlı olmasa Laporte aslında İspanya için biçilmiş kaftandı.
“Luis Enrique benim oyun tarzımla kendi futbol anlayışının aynı olduğunu, vatandaşlık alırsam onun takımında yer alabileceğimi söyledi. Konuştuk ve ona bunun ben ve geleceğim için elbette çok önemli olduğunu söyledim. Bu her zaman istediğim bir şeydi. En üst seviyede, uluslararası bir turnuvada oynamak her oyuncu için büyük önem taşır. İlgili olduğumu söyledim. Evrak işleri vardı ama bir yolunu bulduk.”
Luis Enrique Martínez ve Aymeric Laporte
Fransa’ya haber verdin mi? Ne de olsa daha önce aramışlardı. “Altı yıl önce” diye yanıtlıyor Laporte. Peki ya 2019’da? “Ona gelecek olursak... Hayır. Beni aramadılar. Her ne kadar bundan tekrar bahsetmek istemesem de, bir mesaj yollamıştım fakat cevap alamadım.” Deschamps, altı ay önce ve Laporte’un sakatlığını takriben atılan mesajın kendisine ulaşmadığını ve oyuncuyu görmezden geldiğine dair iddiaların bir “yalandan” ibaret olabileceğini söylemişti. Buna karşılık Laporte telefonunu eline alıyor ve “Mesaj burada duruyor.” diyor. “Size göstermiyorum fakat burada duruyor. Belki telefon numarasını değiştirmiştir veya yeni bir telefon almıştır. Mümkündür. Bilemiyorum. Fakat ben mesajı beni daha önce aradığı numaraya yolladım.”
Mesajın ‘görüldü’de mi kaldı? Laporte gülümsüyor ve “WhatsApp’tan atmamıştım.” diyor.
“O vakit cevap alamadım.” diye devam ediyor. “Ve açıkçası, olan bitene bakarsak, Fransa için yeterince önemli olduğumu düşünmediğim için onları durumdan haberdar etme ihtiyacı da duymadım. Onların gözündeki değerim daha ziyade medya ile ilgili bir durumdu. Beni istemeyenlerle değil, isteyenlerle beraber olacağım konusunda hep çok açıktım. Fransa’nın beni istemediğini söylemiyorum, fakat benim üzerime ‘bahis’ oynayanlara minnettarım. İspanya beni istedi ve ben de bana duyulan bu güvenin karşılığını vermeye gayret ediyorum.”
Aymeric Laporte Fransa 2014
“Hiç kolay bir karar değildi. Ailem hala Fransa’da yaşıyor ve çok küçüklüğümden beri orada milli takımlarda oynadım. Aile sohbetleri, tartışmalar, fikir alışverişleri yapıldı; çifte vatandaşlığı olan herhalde herkesin sahip olabileceği tereddütler masaya yatırıldı. ‘Ben böyle hissediyorum’, ‘Sen şöyle hissediyorsun’. Herkesin farklı hisleri vardır. Ben İspanya ile anılmak, böyle tanımlanmak konusunda kendimi rahat hissettim. Her şeyi değiştirmeme neden olan da bu oldu. Ayrıca, ailem benim gibi İspanya’da sekiz sene geçirmedi.”
Laporte, 15 yaşında tek başına sınırın öte tarafındaki Athletic’e katılmadan önce Aquitaine temsilcisi Sporting Union Agen ve Aviron Bayonnais formalarını giymişti. Bu dönemlerde İspanya tecrübesi okul gezileri ve 5-6 yaşlarında gittiği, Málaga civarındaki aile tatilleri ile kısıtlıydı.
İşler her zaman kolay değildi, fakat hızlıca gelişim gösterdi. Şu ana dek Marcelo Biesla, Ernesto Valverde, Pep Guardiola ve şimdi de Luis Enrique antrenörlüğünde, “topa sahip olmak mükemmel bir şey” diyen teknik bir stoper haline geldi. Yalnızca Bask bölgesinden oyuncuları oynatma politikasına sahip Athletic’in bu koşulunu baba tarafından bir amca ve halasıyla, ayrıca pilot takım Aviron Bayonnais’de oynamış olmasıyla yerine getiren Laporte, şimdilerde yeniden su yüzüne çıkan aidiyet ve kimlik sorularıyla ilk kez o zaman karşılaştı.
Aymeric Laporte Athletic Bilbao
“Ben, tam da şu an olduğum gibi, mutlu olduğum sürece insanlar istediklerini söyleyebilirler; bu beni çok etkilemiyor.” diyor Laporte. “Bu durum Athletic’te de yaşandı, orada da destekleyenlerin sayısı karşı çıkanlardan fazlaydı. Herkesin desteğini sırtımda hissettim ve rahat hissediyordum. Bunu çok önemliymiş gibi gören insanların başka amaçları var.”
Ne gibi amaçlar? Bilmiyorum. Kendiniz bir düşünün. Hiçbir şey üzerinde karar kılmak zorunda değilsiniz. ‘Şöyle hissediyorum’, ‘böyle hissediyorum’. Hayır. Ben iki türlü de hissediyorum. 8 yıldır buradayım.” İnsanlar senin bir ‘transfer’ olduğunu söylüyorlarsa bu seni nasıl hissettirir? Bu sefer yanıt keskin: İstediklerini desinler, aldırış etmiyorum. Buradayım. Mutluyum.”
Bunun yanında; eğer ki Laporte bir transfer olarak değerlendirilirse, kalitesi ve hemen entegre olması göz önünde bulundurularak onun harikulade bir transfer olduğu söylenebilir –hem de Sergio Busquets’in koronavirüs kapması ve takım etkinliklerinin askıya alınmasından dolayı takıma alışma sürecinin sekteye uğramasına rağmen. Bu da aslında takım arkadaşları huzurundaki canlı şarkı performansının üç hafta gecikmesinin sebebiydi. Temas kurmak şöyle dursun, birbirimizi hemen hemen hiç görmedik bile. Bir de o korku ve kuşku hali var, tetikte bekliyorsunuz. Fakat bu durumu aştık ve olaylar benim için oldukça doğal gelişti. Sanki 10 yıldır buradaymış gibiyim.”
Aymeric Laporte ve Koke
İlk andan itibaren beni hoş karşıladılar. Çoğunu önceden tanıyordum. Onlara karşı oynamıştım, dolayısıyla aramızda hikayeler ve şakalar vardı. Unai Simón’u Athletic’ten tanıyordum. Dördümüz [Manchester] City’deniz: Barcelona’ya karşı bin kez oynamışlığımız var. Aynı şekilde [César] Azpilicueta’ya karşı da.” Laporte ayrıca Fransa U17 takımı formasını giyerken Adama Traoré ve José Luis Gayá’yı kadrosunda bulunduran İspanya’ya karşı oynamıştı. Şimdi ise hepsi aynı takımda, pazartesi günü Hırvatistan’la yüzleşmeye hazırlanıyorlar. Sonrasında ise belki Fransa’yla.
“Onlara karşı oynamak nasıl olur, bilemiyorum; heyecan verici, orası kesin.” diyor. “Ve kazanma arzusu ile doluyum. Onlara her daim iyi dileklerimi iletirim fakat bu işler böyle. Önce biz, sonra onlar.”
İçten içe rakip olarak İsviçre’yi mi tercih ederdin? “Ben kimseyi tercih etmem. Doğrusunu söylemek gerekirse en iyilere karşı oynamayı, en iyilere karşı galibiyet mücadelesi vermeyi seviyorum … Çok küçük, mütevazı bir Fransız kasabasından ve mütevazı bir aileden geliyorum. Nereden geldiğimi ve nerede olduğumu biliyorum. Burası da yine bir basamak, zirve basamağı, ve en üst seviyede mücadele etme şansına sahip olduğum için ne kadar minnettar olduğumu anlatamam.”
Röportaj: Sid Lowe
Çeviri: Bera Toktaş
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam