Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

erman yasar barcelona

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 18/08/2012 - 12:27 GMT+3

Eurosport Türkiye spikeri Erman Yaşar, yeni sezonda nasıl bir Barcelona izleyeceğimizin ipuçlarını verdi.

Barcelona Messi Iniesta Xavi

Görsel kaynağı: Eurosport

2008 ile 2012 arasında tüm dünyaya futbol adına sunulabilecek en güzel resitallerden birini verdi Barcelona. La Masia’da yıllar öncesinde temelleri atılan pasa dayalı tiki-taka oyunu her yaş grubunda daha da üzerine konularak mükemmelleştirildi ve Xavi’lerin, İniesta’ların, Puyol’ların, Messi’lerin arka arkaya futbol sahnesine çıkması ile zirveye ulaştı. Frank Rijkaard’ın Deco, Henry, Ronaldinho soslu La Masia karmasından sonra bayrağı devrelan Pep Guardiola 2008’de başladığı görevini 2012’de bırakırken üçü lig ikisi Şampiyonlar Ligi kupası olmak üzere toplam 14 kupa kazandı ve Barcelona tarihinin en başarılı ve bu sürede en çok kupa kazanan teknik adamı olarak unutulmazlar arasındaki yerini aldı.
Ancak Barcelona’nın son yıllarda İspanya ve Avrupa futbolunu bu denli domine etmesinden rahatsız olan Real Madrid iki sezon önce kulübün başına Jose Mourinho’yu getirirken şunu çok iyi biliyordu. Eğer Real Madrid’in bu dünya üzerinde Barcelona’yı durdurmak için bir şansı olacaksa o da bu kendini beğenmiş Portekizli ile olacaktı. Ve Real Madrid için işler beklenildiği gibi gitti, ilk sezonunda olmasa dahi Jose Mourinho nam-ı diğer ben tekim Barcelona’yı geçtiğimiz sene durdurup geçmeyi başardı. İspanya ligini kaybettikten sonra gözünü Şampiyonlar ligine diken Barcelona orada da yarı finalde Chelsea’den hiç beklemediği bir darbe alınca bir anda son yılların en tatsız tutsuz sezonu ile yüzleşmek durumunda kaldı. İspanya kupası finalinde Atletic Bilbao’yu çok rahat bir şekilde geçmelerine rağmen geride bırakılan şaşalı sezonlardan sonra ortada kimseyi tatmin etmeyen bir tablo vardı.
Bana kalırsa bu süreçte özellikle de geçen sezon Barcelona’nın başarısızlığının temel nedenlerinden biri doygunluktu. Daha doğrusu doygunluktan kaynaklanan farklı arayışlara yönelme isteğiydi. Bunu şu şekilde açıklamaya çalışayım. Barcelona Real Madrid ile sezon içinde oynadığı maçlarda gayet istekli ve aç gözükürken diğer maçlarda bu çizgisinden uzak kaldığını özellikle de deplasmanlarda rahatlıkla gözlemliyebiliyorduk. Real Madrid maçlarına motive olmak için bir nedene ihtiyacınız yoktur çünkü maçın adı ve rakibin kendisi başlı başına bir hırs ve motivasyon kaynağıdır. Ama Barcelona ve Pep Guardiola aynı konsantreyi geçen seneki diğer maçlarda göstermeyi başaramadılar bana kalırsa. Bu aslında son derece de insani bir durum. Bir takım düşünün ki liginde yıllardır her maçı yirminci dakikada 3-0’a getirip koparsın, en dişli rakiplerine bile içeride dışarıda 4-5 atmadan durmasın. Her sezon alınabilecek tüm kupaları toplayan bir takımın oyuncularında zamanla iç sahadaki Santender maçı çok fazla bir şey ifade etmemeye başlayabilir keza bu Pep Guardiola için de geçerli. Menajerlik oyunlarına düşkün olanlar şu duyguyu çok iyi bilir. Eğer makine düzeninde çalışan ve sürekli kazanan bir takım oluşturursanız dört beş sezon sonra ya başka bir takıma gitmek ister ya da o takım üzerinde farklı denemelere gitmek istersiniz. Çünkü artık ortaya koyacağınız fazla bir şey kalmamıştır o takımda zaten kazanmak bir ezber halini almıştır zaten bu da başlı başına ortaya konulabilecek en büyük iştir. Kısacası ben Pep Guardoila’nın geçtiğimiz sezon takım üzerindeki enteresan denemelerinin ve takımdan ayrılırken söylediği artık tükendim ve bir süre futboldan ayrı kalmak istiyorum sözlerinin arkasındaki nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Her halükarda artık Pep yok ve Barca bu için büyük bir handikap olacak yeni sezonda kuşkusuz.
Barcelona Pep Guardiola’nın ayrılmasından sonra ya dünya çapında önemli bir teknik adamı başa getirecekti ya da alttan kendi düzenlerini devam ettirecek bir ismi tercih edeceklerdi. Kendi sistemlerine ve yapılanmalarına olan sonsuz güvenleri ve Tito Vilanova’nın 2008’den beri Pep Guardiola’nın ekibindeki en önemli beyinlerden biri olması kulübü ikinci seçeneğe yöneltti. Takım içi dengeleri, alt yaş gruplarındaki oyuncuları ve Pep Guardiola ile oluşan kusursuz sistemi en yakından bilen hatta parçalarından biri olan bu genç teknik adamı birçok futbolsever geçtiğimiz sezon Real Madrid ile oynanan Süper kupa maçının sonlarında çıkan kavgadan hatırlıyor. Hani şu Jose Mourinho’nun meşhur göze parmak sokma kabalığının baş rolünde olan Tito Vilanova. İsmi açıklandığında birçokları onu sadece bu kareyle biliyor ve hatırlıyordu ama takım içindeki ağırlığı ve teknik direktörlük becerisi ile bu sene daha fazla kişi tarafından daha farklı bir şekilde tanınanabilir.
picture

2012 La Liga Barcelona Pep Guardiola Tito Vilanova

Görsel kaynağı: EFE

Barcelona yeni sezon başlarken Real Madrid ile birlikte şampiyonluk şansı olan iki takımdan biri. Evet şampiyonluğun iki favorisinden biri demek yanlış artık bence, şampiyonluk şansı olan iki takımdan biri demek daha doğru çünkü git gide İskoçya ligine evrilen iki süper güçlü La Liga’da bir süre daha başka bir takımın şampiyonluk yarışı içinde olabilmesi mümkün görünmüyor. Sezona tıpkı en büyük rakibi Real Madrid gibi takım üzerinde fazla değişikliğe gitmeden girecek olan Barcelona’nın kuşkusuz bu sezon en dikkat çeken hamlesi Valencia’nın ve İspanya milli takımın sol beki Jordi Alba. Uzun zamandır ben buradayım, ben büyük oyuncu olacağım diye bağıran Jordi Alba, Abidal’in üzücü rahatsızlığı ve Adriano’nun belirsiz performansı ile kriz yaşayan Barcelona savunmasının soluna ilaç gibi gelebilcek bir potansiyel. Bunun dışında Arsenal’den Alex Song için de atakları var Barcelona’nın ama ne derece gerekli bir transfer ve gerçekleşir mi bilinmez. Fabregas’ın bile düzenli forma giyememekten yakındığı kadroda aynı bölgeye bir üst düzey profilli oyuncu daha almak akılcı olur mu bilinmez ama Alex Song’un savunmada da kullanılabilecek bir alternatif olabilme şansı da var.
Geçen sezon sakatlığı ile Barcelona hücumunu çok fazla sekteye uğratan ve eksikliği fazlasıyla hissedilen David Villa da bu sene adeta takımın yeni transferlerinden biri gibi olacak. Hücumda Alexis Sanchez geçen sezon takıma ısındı bu sezon çok daha yukarıda bir performansı görmeye hazır olabiliriz. Takımın klasik isimlerine çok fazla değinmeye gerek var mı bilmiyorum. İskeleti oluşturan Puyol, Pique, Dani Alves, Xavi, İniesta, Busqets, Messi gibi vazgeçilmezler yine Barcelona’nın evrendeki her takımdan farklı yönünü ortaya koymaya çalışacaklar. Barcelona’nın pasa dayalı oyunu ile İspanya milli takımının oyunu arasındaki parallelik kaçınılmaz. Zaten milli takımın iskeleti de Barcelona. Ama İspanya’nın zaman zaman durağanlaşan ve sıkıcılaşan oyununun Barcelona’da farklı tezahür etmesinin en öneli nedeni Dani Alves, Messi, Alexis gibi oyunu dikine bir anda hızlandırabilecek, hücum koşularına sahip isimler. Yine de zaman zaman Del Bosque’nin sahte 9’u Fabregas’ı da Barcelona’da benzer rollerde görebiliriz bazı maçların taktik akışı gereği.
Geçen sezon B takımda A takıma yavaş yavaş ısınmaya başlayan İspanya alt yaş gruplarının harika çocukları Marc Bartra, Christian Tello, Thiago Alcantara gibi isimler bu sene daha çok şans bulacaktır diye düşünüyorum. Tito Vilanova geçen sezon Pep’in zaman zaman denediği üçlü savunmayı tercih eder mi ilerleyen günlerde görecbileceğiz ama takımın genel yapısının 2008-2011 arasındaki Barcelona’yı andıracağını, 4-3-3 oynayancak takımın en uç oyuncusunun Lionel Messi olacağını düşünmekteyim. Her halukarda Barcelona bu sezon da Avrupa futbolunun ve La liga’nın en büyük renklerinden biri olacak. Real Madrid amansız yarışta teknik adam farkıyla öne çıkarken Barcelona ise müthiş yapısı ve harika oyunculardan oluşan kadrosu ve futbol sanatçısı Lionel Messi ile ezeli rakibine bu sene geçen seneden farklı olacak diyor gibi, bekleyip göreceğiz.
picture

FOOTBALL Liga Barcelona Lionel Messi Alexis Sanchez

Görsel kaynağı: AFP

Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam