Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Barcelona galip

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 18/12/2011 - 15:05 GMT+2

Kulüpler Dünya Kupası finalinde Barcelona, Santos'u 4-0 yendi. Müthiş bir performans gösteren İspanyol devini kupaya Messi (2), Xavi ve Fabregas taşıdı. Barcelona 2009'dan sonra ikinci kez bu onura erişti.

barcelona

Görsel kaynağı: AFP

Tarih, Barcelona-Santos finali öncesi kulağa en çok çalınan kelimeydi. Pele’nin “Neymar, Messi’den daha iyi futbolcu” sözleriyle başlayan, Maradona’nın “Pele yanlış ilacı almış” lafıyla başka bir boyuta evrilen rekabet için herkes nefeslerini tutmuş, Yokohama’da olacakları bekliyordu. Neymar’ın “Barcelona’yı yenerek tarihe geçmek istiyoruz” ifadesi, kelimenin gücünü arttıran bir başka etkendi.

Bir başka tarih meraklısı Pep Guardiola’nın Barcelona’yı 1992’de Kıtalararası Kupa finalinde yenen Sao Paulo’ya benzettiği Santos maçın başında bulacağı sürpriz bir golün peşindeydi. Çabuk ayaklar ilk semeresini altıncı dakikada aldı. Neymar’ın Puyol’un ayaklarından kaptığı topla başlattığı hızlı hücum, yine Neymar’ın ellerinde çürüyordu. Genç yıldız, rahatlıkla yapabileceği bir çalımda başarısız oluyor, 3’e 2 fırsatını cömertçe harcıyordu. Biri baskı mı dedi?

Bu andan sonra sazı eline alan Barcelona için bir başka motivasyon kaynağı vardı. Yarı finalde sakatlanan ve 4-5 ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan David Villa. Takım arkadaşları, golcü futbolcu için sadece tişört giymek değil, kupaya da gitmek istiyordu. Erken başladılar, 16’da Xavi’yle işbirliğinde Messi, Rodrigo’nun tüm çabalarına karşın topu ağlara yolluyor, Neymar’la kendisini kıyaslayanlara “Reca ederim bu bahsi kapatalım” diyordu.

23’te maçın o ana kadar etkisiz isimlerinden Dani Alves’in sağdan kestiği topu önüne alan Xavi Hernandez, İspanyol devini rahatlatan gole imza atıyordu: 2-0. İki dakika sonra “Durmak yok, gole devam” anlayışının yaşayan son isimlerinden Messi’nin kaleciyle karşı karşıya pozisyonda ligimizin tanıdık isimlerinden Edu –pek ondan beklemediğimiz ölçüde- başarılıydı.

44’te Messi’nin başlattığı, Alves’in süslediği hücumda karambolden gol çıkaran Cesc Fabregas, Santos’un umutlarını başka bahara bırakıyordu. Soyunma odasına giderken tabelada yazan 3-0, kupanın adresini çiziyordu.

İkinci yarının hemen başında altın bir fırsat yakaladı Neymar. 47’de Fabregas ile mutlak bir gol pozisyonunu harcayan Barcelona'ya aynı tarifeyle cevap verdi. Omuzla karışık kafası, kalenin çok üstünden dışarıya gitti. Fırsatlar fırsatları açtı, 57’de Neymar bir kez daha Valdes’in kalesini yokladı, yine sonuç alamadı.

Barcelona cephesinde ise yeni bir şey yoktu. Xavi ve Iniesta’nın sihirbazı andıran klasik performansı yer, gök dinlemiyordu. Gol gelmiyor ama güzel pas, güzel hücum, “Hiç topu rakibe vermeyecekler mi?” düşünceleri dalga dalga geliyordu. İlk yarıda perdeyi açan Messi, 82'de bunu kapatmayı da kendine görev ediniyor, Dani Alves'in ince pasında kaleciyi rahat geçiyordu: 4-0. Kalan sürede gol olmayınca Pep Guardiola’nın öğrencileri Kulüpler Dünya Kupası'nı müzesine götürdü.

Medyada yaratılan tüm bu rekabet hâlesine karşın, Santos cephesi ilk günden beri aynı şeyin altını çiziyordu: “Dünyanın en iyi takımına karşı oynacağız, kazanıp kaybetmekten çok kendi kimliğimizi yansıtmak önemli” Santos’u 1992 Sao Paulo'suna benzeten Guardiola, günümüz Real Madrid'ini de andırdıklarını söylemişti. İki kulübe de bir hafta arayla aşağı yukarı aynı tarifeyi uyguladılar. İstikrar güzel şey.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam