Şampiyonlar Ligi - Alman futbolunun yükselişi Fatih Demireli

Real Madrid'in bu akşam geri dönüş yapmak için şansını ne kadar? Yoksa Dortmund ilk maçta fişi çekti mi?
Dortmund, Signal Iduna Park’ta 4-1 değil de 5-1, 6-1, 7-1 gibi bir skorla sahadan ayrılma şansını yakaladı ama özellikle ilk yarı pozisyonları çok cömertçe harcadı. Bunların birini değerlendirseydi su an çok farklı şeyler konuşur olurduk. Real Madrid’in Bernabeu’daki vurucu gücü belli, bu yüzden çok fazla emin olmamak lazım. Real, Dortmund’daki kadar muhtemelen kötü oynamayacaktır. Bu yüzden “bu iş bitti” diyemiyorum.

Dortmund buraya tüm futbolseverlerin gözünün içine soktuğu bir proje takımı şeklinde geldi. Bu projeye nasıl başladılar ve sizce en önemli ayakları neydi bu ilerleyişin?
Her şey Jürgen Klopp’un gelişiyle başladı. Bir yapılanma yolu çizildi ve en önemlisi buna inanıldı; takım her geçen sene biraz daha gençleştirildi ve bir iskelet kuruldu. Şampiyon olduğu yıllarda bile bu yoldan vazgeçmediler, yıldız oyuncular yerine Dortmund’un yapısına uygun oyuncular transfer edildi ve takım bu hale geldi. Dortmund’da üç tane karar mercii var; CEO Hans-Joachim Watzke, Sportif Direktör Michael Zorc ve Teknik Direktör Jürgen Klopp, dördüncü bir kişi yok, bu da kilit bir nokta olduğunu düşünüyorum.

Götze'nin transferi ve profesyonellik üzerine çok söz söylendi. Önce Nuri, şimdi de Götze… Dortmund gideni tutmuyor ama hep bir B planı var Klopp'un. Yeni sezonda bunu da atlatacaklar?
Nuri’nin gidişi bir depremdi, Kagawa’nın gidisi bir depremdi, Götze’nin gidişi tam bir felaket ama Dortmund kısa vadeli belki sıkıntılar çekme ihtimali yüksek olsa da, uzun vadeli bunun üstesinden geleceklerini tahmin ediyorum. Götze’nin gitmek istemesi sürpriz bir karar değildi, zaten biliniyordu, sadece zamanı belli değildi. Bunun planlaması da yapılmıştır zaten. Dortmund’dan ciddi bir transfer taarruzu bekleyebiliriz. Aynisi Lewandowski için de geçerli.

Bayern - Dortmund finali var ufukta. Bunun düşüncesi Almanları nasıl etkiliyor. Hem de Wembley'de iki Alman takımının finali içi epey dolu sağlam bir mesaj gibi geliyor Avrupa'ya.
Almanlar bu konuda hevesliler haliyle. Galatasaray ve Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi finalini oynadığını bir hayal etmek lazım; müthiş bir olay olur. Almanlar için de bu geçerli. Bayern son dört yılda üçüncü kez finale kaldı kalacak, bu zaten başlı başına bir mesajdır.

Ve Bundesliga. Bayern'in dominasyonu biraz can yakıcıydı bu sezon. Bundan sonraki gidişat La Liga gibi iki kutuplu bir lig mi olur?
Jürgen Klopp’un ifadesine göre Bundesliga, İspanya değil de İskoç Ligi halini almaya başlıyor. Bu ifadenin altında yatan Bayern’in istediği oyuncuyu, Dortmund’da olsa bile, istediği paraya alabilmesidir. Ona transfer konusunda hak vermek lazım ama Bayern’in her zaman ciddi bir rakibi oldu, son iki yılda Bayern’i ulusal platformda geçen bir rakibi vardı ve bundan sonra da olacak. Diğer rakiplerin şu an için bu yarışa dahil olmak için yetersiz olduğu apaçık ortada. Avrupa Ligi ve Bundesliga’yı beraber hiç bir kulüp götüremedi uzun soluklu. Schalke 04, Galatasaray karşısında erken elendi. Bu yüzden İspanya örneği doğru bir örnek, en azından orta vadeli.