Şampiyonlar Ligi - İhtiyarlara yer var

David Beckham - PSG
ŞL Kupası (1) Man. United (1998-99)
Katarlı zengin ailenin, Paris'teki lüks koleksiyonuna David Beckham ile yeni bir halka daha eklendi bu ay. Böylece MLS’teki şampiyonluğun ardından onun futbola veda etmesini ve Los Angeles’ta şöhretine farklı bir şekilde devam edeceğini düşünenler yanılmış oldular. En azından şimdilik... Zengin otomobil koleksiyoncusunun garajına çektiği değerli bir antika misali girdi Beckham, Parc De Princess’in kapısından içeri. Eski hızı ve gücünü yitirdiği konuşuluyor. Hâlbuki onu özel kılan hiç bir zaman bunlar olmadı... Paris’e getirecekleri apayrı şeyler olacak; Biraz Holywood ışıltısı, estetik serbest vuruşları ve uzun pas yeteneğiyle gezegendeki en spektaküler vurucu Ibrahimovic’e hazırlayacağı toplar.

Şüphesiz her maçta olmayacak Beckham. Ama kendini hazır tutacağı kesin. Vaktiyle Fabio Capello üst düzey bir Avrupa takımında oynamasını, milli takıma seçilebilmesi için şart koşmuş. O da sezon arası tatillerinden feragat edip, A.C. Milan’a kiralık olarak katılmıştı. İki kez. O dönemde takımın başında bulunan Ancelotti bugün PSG’i yönetiyor. İtalyan çalıştırıcı, Beckham’ın en üst seviyede rekabet etme isteğinin hala güçlü olduğunu söylüyor.

Yeteneklerinin sıklıkla abartıldığını düşünenler bir yana, Beckham gittiği kulüplerin hepsinde sayısız kupa kaldırmayı başarmış bir isim. Amerika’da geçirdiği bir kaç sezon ülkede futbolun seviye atlamasında önemli bir rol oynadı. İşte Paris’e bu tecrübelerin yanı sıra hayır işleri (maaşını çocuklar yararına bir vakfa bağışlayacak) ve spot ışıklarını da taşıyacak ve nihayetinde kulübün hedeflerine katkıda bulunacak. Ailenin futbol operasyonunu yöneten Nasser al-Khelaifi, bu transferin anlamını şöyle dile getiriyor,"Beckham yalnızca spordan ibaret bir isim değil. O bir elçi, marka ve diğer oyuncular için de çok iyi bir örnek.”

Didier Drogba - Galatasaray
ŞL Kupası (1) Chelsea (2011-12)
Şampiyonlar Liginin galibini belirleyen penaltı vuruşunun üzerinden sadece 8 ay geçti. Allianz Arena’daki finalde sona yaklaşılmış ve ev sahibi Almanlar tam kutlamalara başlamışken savaşçı kimliğiyle Didier Drogba sahneye çıkmış ve tüm şovu çalmıştı. Bitime bir kaç dakika kala yaptığı müthiş kafa vuruşu maçı uzatmaya götürmüş. Penaltılara gidilirken ise daha bir kaç dakika önce sahada alevler saçan oyuncu gitmiş, yerine buzdan bir adam gelmişti. Son penaltı vuruşuyla kupayı ev sahibinin ellerinden alıp Londra’ya getirirken, koca adam sahada gözyaşlarına boğuluyordu.

Chelsea formasıyla geçirdiği sekiz sezon, üç lig ve nihayet devler ligi şampiyonluğu... Londra’da misyonunu tamamladığını düşünerek yeni bir macera için sezon başında Uzakdoğu’yu seçmişti Drogba. Bu ziyaretin Çin ile Afrika arasında bir köprü vazifesi görebileceğini de düşünerek... Ülkesinde bir futbolcudan daha çok hastaneler yaptıran, hayır işleri ve barışa olan büyük katkısıyla tanınan bir isim. Zira bu yönüyle Time tarafından dünyanın en etkili 100 insandan biri olarak seçilmişti 2010’da.

Ancak işler hayal ettiği gibi yürümedi Çin’de. Ne maddi ne de manevi açıdan... Haliyle Galatasaray’ın yıllık 4 milyon avroluk teklifi ve kendini yeniden en üst seviyede ispatlama fırsatı vermesi cazip geldi. CNN yorumcusu Pedro Pinto’ya göre, Didier Drogba ve Wesley Sneijder transferleriyle Galatasaray Devler Ligi’nin sürpriz adayı haline geldi. Şimdi Fatih Terim’in elinde bu sezon ligin en golcü ismi olan Burak Yılmaz ve lig tarihinin en etkili golcülerinden Drogba var. İkisini bir arada oynatmanın verimli bir yolunu bulabilirse Galatasaray gerçekten de pek çok sürprize imza atabilir. Evet savunmada problemler olduğu doğru. Ama hocanın söylediği gibi en iyi savunma hücum değil mi?

Nicolas Anelka - Juventus
ŞL Kupası (1) Real Madrid (1999-2000)
Didier Drogba ile birlikte Shangai treninden atlayan Nicolas Anelka bir kez daha eski kıtaya ayak bastı. PSG’de parladıktan sonra Arsenal ile başlayan Ada serüvenine beş farklı takımı sığdıran Fransız gelgitlerle dolu kariyerine Real Madrid, Fenerbahçe ve Shangai Shenhua tecrübelerini de ekledi.

Kısa süreli maceralara demir atmaya alışkın oyuncu, bu kez şansını 5 aylık bir sözleşmeyle Çizme’de deneyecek. Ve kendisi gibi eski parlak günlerine özlem duyan Juventus’la son bir çıkış arayacak. 90’lı yılların sonu ile 2000’li yılların başında Şampiyonlar Ligi’ne damga vuran İtalyan ekibi, bu dönemde dört kez final oynayıp bir kez de kupayı müzesine götürmüştü. Ancak 2006 yılında patlak veren şike skandalı uluslararası futboldan uzunca bir süre kopmalarına sebep oldu. Bir alt lige düşürülen siyah-beyazlılar pek çok oyuncusunu kaybetti ve ancak geçen sezon yeniden Serie A şampiyonluğuna uzanabildi. Avrupa sahnesinde de gücünü hatırlatmayı hedefleyen kulüp, son 16’daki Celtic eşleşmesinde Anelka’nın tecrübesinden faydalanmak istiyor.

Juventus genel menajeri Beppe Marotta, 33 yaşındaki oyuncunun transferiyle hücum hattındaki acil sorunu çözebileceklerini belirtirken, Anelka, kadrolarının oldukça iyi olduğunu ve Şampiyonlar Ligi'ni kazanabilecek güçte bir takım olduğu için Juve’yi tercih ettiğini söylüyor. Bakalım Pirlo şefliğindeki Juventus, Anelka’yı yeniden gollerle buluşturmayı başarabilecek mi?