Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Arsenal - Fenerbahçe maçını Çağrı Develioğlu yorumladı.

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 28/08/2013 - 00:19 GMT+3

"Öyle bir Fenerbahçe ki, Bruno Alves, Raul Meireles, Pierre Webo gibi as oyuncularına, maçtan iki gün önce Kilyos Plajı'na gitmesine yasak koymayan bir Fenerbahçe..." Çağrı Develioğlu'nun kaleminden Arsenal bozgunu.

Fenerbahçe'nin futbolcuları üzgün

Görsel kaynağı: AA

Geçen hafta Arsenal'in konakladığı otelde Arsene Wenger'le konuştuktan sonra Twitter'a şöyle yazmıştım: "Arsene Wenger'in Fenerbahçe'den ödü kopuyor". İlk 90 dakika 3-0 bitince çoğunluğu Fenerbahçeli olmayan şahıslar yorumumla hayli eğlenmişti. Fenerbahçe'nin berbat oyunu benim suçum değildi aslında. Arsene Wenger'le ilgili değerlendirmem ya da yanlış bile olsa bu yorumu yapmamın Fenerbahçe'nin futboluyla bağdaştırılabilir bir yanı yoktu. Eurosport'un da yazarı olan Wenger'in -hele ki bu dönemde- geçen sezon Avrupa Ligi'nde yarı final oynayan bu takımdan çekinmesinin hiçbir garip tarafı yoktu. Arsenal'in planları tuttu (Ya da Fenerbahçe tutturdu) üstünde 17 yıldır hiç olmadığı kadar baskı hisseden Wenger rahatladı.
Fransız teknik adam Aykut Kocaman idaresindeki Fenerbahçe'yi inceleyip, irdelemişti. Ancak bir gerçek vardı ki, Kocaman'ın takımıyla Yanal'ın takım diyemeyeceğim oluşumunun neredeyse hiçbir ortak yanı yoktu. Kocaman'la birlikte her ne kadar zaman zaman sıksa da, pas oyunu oynayan Fenerbahçe gitmiş, ne yaptığını bilmeyen bir takım gelmişti. Bunun sebeplerini sıralamak için teknik direktör değişiminden fazlasına ihtiyaç var. Peki ne var elde?
Öncelikle halihazırda devam eden bir CAS davası var ki, davanın olumlu sonuçlanacağına inançlı futbolcuların bile 'Arsenal karşısında kazansak bile men edileceğiz' psikolojisini yadsıyamayız. Ya da Ersun Yanal üzerindeki 'Bekletilen ve sadece bir senelik sözleşmesi olan' teknik adam yaftasını saymamak yanlış olur. Bu iki ana neden bile zaten ilk maçın neden 3-0 ve berbat bir futbolla bittiğinin cevabı oluyor.
Fenerbahçe'nin mevcut durumunda normal karşılanacak olan futbolunun sergilendiği maç aslında dün oynandı. Evet Fenerbahçe yine iyi değildi, Arsenal zaten rahattı ancak sarı lacivertliler eldeki şartlarda oynayabileceği en iyi oyunu oynadı. Düşünün en iyi oyun buydu.
Güçsüz bir Sow, maç eksiği olan bir Gökhan, mantıksız tercihlerini sürdüren Caner, gamsız Cristian, yanlış yerde oynatılan Emenike ile nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynadı Fenerbahçe. İnancı kalmamış, arada bir rakibi zorlayan, o da Arsenal'in 3-0'lık rahatlığından zorlayabilen bir Fenerbahçe. Hatta öyle bir Fenerbahçe ki, Bruno Alves, Raul Meireles, Pierre Webo gibi as oyuncularına, maçtan iki gün önce Kilyos Plajı'na gitmesine yasak koymayan bir Fenerbahçe. Disiplinsiz, renksiz, halsiz, heyecansız...
Hiç Kocaman olsaydı neler olurdu diye düşünmeye gerek yok. Zira kendisini bezdiren güruh da, şu anda onu tekrar takımın başında görmek isteyenler değil mi? Kocaman'ı istifaya zorlayan zihniyet, halihazırda yanlış kişiyi eleştirmiyor mu?
CAS'tan olumsuz bir karar çıkarsa zaten bu kepaze futbol unutulmayacak mıdır? Ya da karar çıktığında 1. torbadan katılınacak bir Avrupa Ligi, 4. torbadan girilecek Şampiyonlar Ligi'nden evla değil midir? Merak etmeyin Fenerbahçe play-off'ta elenmeye ve yeni krizlere alışkındır. Bunun da altından kalkar, tam kalktı derken yepyeni bir krizin içinde buluverir kendini...
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam