Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Sözlü tarih: Gana’nın 2010 Dünya Kupası Serüveni

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 02/07/2020 - 12:08 GMT+3

Tifosi Blog ekibinden Doruk Alp Mutlu, 10 yıl önce bugün bir mucizenin eşiğinden dönen Gana milli takımı hakkında ESPN’de hazırlanan özel dosyayı çevirdi.

Ghana - Uruguay

Görsel kaynağı: Getty Images

Afrika topraklarında oynanan ilk Dünya Kupası olan 2010 Güney Afrika Dünya Kupası’nda Gana’nın çeyrek finallere ilerleyişi, kıta futbol tarihinin en büyük başarılarından biri olarak gösteriliyor. Ayrıca bu performans, 1930’dan beri düzenlenen Dünya Kupası’nın en akılda kalıcı performanslarından biri konumunda.
Afrika ülkeleri Dünya Kupalarında sadece üç kere çeyrek finale kadar ilerleyebildi ve hiçbiri de son 4’e Johannesburg’da Uruguay’a tartışma dolu 1-1’lik eşitlik sonunda penaltılarda elenen Gana’dan daha fazla yaklaşmadı.
ESPN, Batı Afrikalıların çeyrek finallere ilerleyişinin sözlü tarihini çıkarmak için Siyah Yıldızların 2010’daki kadrosunun üyeleriyle konuştu. Luis Suarez’in topu eliyle durdurarak Gana’yı yarı finalden edişi ve sonunda Uruguay’a penaltı vuruşlarıyla elenmeleri de pek tabii konuşulanlar arasındaydı.
Gana’nın bu mücadelesinin erken bir örneğini 2006 Dünya Kupasında Brezilya’ya son 16’da elenmelerinden önce şampiyon İtalya, Çekya ve ABD’nin bulunduğu gruplarından çıkmalarıyla izlemiştik.
2010’da ise beklentiler, önceki performanslarının üstüne koyabilecekleri şeklindeydi...
John Paintsil: 2006’ya dönüp baktık, deneyimsiz değildik. 2010’da ise deneyimimizin yanında ne yapacağını bilen ve önceki kadroyla büyük ölçüde aynı isimleri taşıyan bir ekiptik. Turnuvadan önce Hollanda maçı da dâhil olmak üzere birçok dostluk maçı oynadık ve daha ileriye gidebileceğimize inandık. Beklentilerimiz gerçekten yüksekti, turnuvayı kendi topraklarımız olan Afrika’da oynuyorduk ve taraftarlar da bizim için oradaydı.
Samuel Inkoom: 2006’da takımı televizyondan destekliyordum ama 2010’da atmosfer olağanüstüydü. Hayalimiz finale gitmekti. Bir bütün olmuştuk, yapmamız gereken her şeyi yapmıştık ve eğer Uruguay’ı yenmiş olsaydık finale de gidebilirdik.
Ghana vs Uruguay
Paintsil: İyi bir takım yapısına sahiptik. 2001 U-20 Dünya Kupası’nda ev sahibi Arjantin’e karşı final oynayan ekibin üyeleri, Stephen Appiah’ın grubu, 2006’dan takımda olanlar; 2010’da 3 yapıyı barındırıyorduk. Kevin-Prince Boateng gibi daha önce yüksek seviyelerde yer almış oyuncular da takıma katıldı ve takıma güç kattılar. Hem gençlik hem deneyim sahadaydı 2010’da.
Rahim Ayew: Hepimiz yeteneklerimizi tüm dünyaya Afrika topraklarında göstereceğimize inanmıştık. Takıma hâkim olan ruh hâli, hem ülkemiz için hem de kişisel olarak kendimiz için, tarih yazmaktı. 2006’dan daha ileriye gidebilirsek yeni bir tarih yazılacaktı.
Gana Dünya Kupası’na 2010 Afrika Uluslar Kupası’ndaki (AFCON) güç gösterisinin ardından geliyordu. Finalde Mısır’a 1-0’la mağlup olmalarından önce ev sahibi Nijerya’yı eleme turlarında geçmişlerdi. Batı Afrika temsilcisi 1992’den sonra ilk kez finale ulaşıyordu ama ilerleyen aylarda Sırp koç Milovan Rajevac bazı değişikliklere gitti ve finalist takımdan 9 kişi Güney Afrika’ya giden kafilede yer almadı.
Inkoom: Finalde favoriydik ve kupayı bizim almamız bekleniyordu. Gana’nın kupayı son kazanışından beri uzun bir zaman geçmişti fakat baskıyı üzerimizde hissediyorduk. Kazandığımız 2009 U-20 Dünya Kupası gibi şeyler kazanmak her oyuncun hayalidir. Ganalı taraftarlar uyumaz, oyunun tutkusuna sahip olan bir ülkeyizdir. Dolayısıyla ne zaman sahada olsanız bir şeyler yapmanız, ulusu mutlu etmeniz gerekir. Gana formasını giydiğiniz zaman ölümüne oynamalısınız, giyip de ölümden korkma lüksünüz yoktur. Ganalıların sizden bunu bekler.
Ayew: Afrika Uluslar Kupası’nda kazandığımız tecrübe Dünya Kupası’nda çok yardımcı oldu. AFCON kadromuz çok gençti ve çoğumuz en yüksek seviyede oynamamıştı. Takımdaki değişiklikler Dünya Kupası’nda bize negatif etki etmedi çünkü yeni gelen isimler Sulley Muntari, Boateng, Appiah, John Mensah gibi rüştünü ispat etmiş oyunculardı. Uzun süredir tanınmış oyuncular olduklarından onları biliyorduk ve takıma yaptıkları katkılar, değişikliklerin rastgele olmadığını herkese gösterdi.
Chelsea’nin Ganalı orta saha oyuncusu ve aynı zamanda Siyah Yıldızların en golcü ismi Michael Essien’in Dünya Kupası’na katılamayacağı haberi Gana takımında şok etkisi yarattı. “Bizon” 2009’da bir Şampiyonlar Ligi maçında hamstring sakatlığı geçirmişti ve Afrika Uluslar Kupası için erken bir dönüş yaptığı sırada da dizinden sakatlanarak 2. kez Dünya Kupası’nda forma giyme fırsatını kaçırmıştı.
Paintsil: Bu olay hepimizde büyük bir şok yaşattı, çok üzücüydü. Eğer Essien, Dünya Kupası zamanı kadroda bulunabilseydi ilerlememiz konusunda başka şeyler konuşuyor olabilirdik; Michael bazı noktalarda orta sahada aranan bir isimdi. Ancak yeni bir oyuncu, Boateng takıma katıldı ve tüm dünyaya Gana formasının hakkını verebileceğini gösterdi. Takım arkadaşı olarak, kendi açımdan Kevin’in takım için kritik bir rol oynadığını söyleyebilirim.
Inkoom: Michael’ın takımda olamayacağını öğrenmek çok üzücüydü. Bütün ülke onun kalitesini bildiğinden Michael’ın gelememesine çok üzülmüştü. O bir makineydi ve o orta sahadayken hiçbir problem olmayacağı konusunda ona güvenebilirdiniz.
Ayew: Michael aynı zamanda benim bir arkadaşımdı. Onun orada olamayacağını öğrenmek moralimi bozdu. Tüm takım hayal kırıklığına uğramıştı fakat yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Size güvenle söyleyebilirim ki eğer Michael bizimle birlikte olsaydı Dünya Kupası’nda farklı bir Siyah Yıldızlar ekibi izlerdiniz. Kariyerinin zirvesindeydi ama onun yerini doldurabilecek oyuncularımız vardı.
Essien kadroda yer alamazken Rajevac ise kadroya genç ve tecrübesiz beş yetenek eklemişti. Inkoom’un da aralarında bulunduğu bu 5 oyuncu Mısır’daki U-20 Dünya Kupası’nda yıldızlaşmıştı. Kwadwo Asamoah (21) ve Boateng (23) gibi takımın kariyerlerinin başındaki diğer oyuncuları da kadroya genç bir kimlik veriyordu.
Inkoom: 2010 kadrosu genç oyuncularla doluydu ve bazılarımız 2009’daki U-20 Dünya Kupası’nda oynamıştık. Rajevac U-20 Dünya Kupası’nın finalleri için oradaydı, birkaç maç izledi ve bazılarımızı yakından takip etti. Sonrasında biz de A takıma katıldık. Bu bizim rüyamızdı. Oraya gittiğimizde mütevazıydık ama aynı zamanda da başarıya açtık, kendimizi kanıtlamak için hırslıydık.
Gana D Grubuna elemeleri Fransa’nın önünde bitiren Sırbistan’a karşı zor bir karşılaşmayla başladı. Aleksandar Lukovic’in 2.yarının ortalarında oyundan atılmasına rağmen üç puanı ancak 85. dakikada, Asamoah Gyan’ın penaltıdan bulduğu golle garantileyebildiler. Bu gol, -attığı golü sonradan tüm Afrika kıtasına adayan- Gyan’ı resmen takımın tılsımı ilan ediyordu.
Paintsil: Çok iyi bir başlangıçtı. İlk maçınınız her zaman önemlidir ve rakiplerimize saygı duyuyorduk ama onlardan korkmuyorduk. Rakibimizin birinci veya ikinci sıradayken biz 100. sırada olabiliriz, fark etmez; biz sizi yenmeye geliyoruz, sizinle mücadele etmeye geliyoruz.
Ghana vs Uruguay
Inkoom: Biz Dünya Kupası’na kendimizi kanıtlamaya gittik, sadece elemeleri geçtiğimiz için orada bulunmaya değil. Futbolu sevmese bile herkes bu turnuvayı izliyor çünkü bu Dünya Kupası. Başlangıçta yedek kulübesinden maçı izliyordum ve hepimiz tek takım olduğumuzdan çok heyecanlıydım. Önemli olan 11 ya da 16 oyuncu değildi, biz 23 oyuncuyduk ve hepimiz Gana’yı kazanması için destekliyorduk. Gyan son dakikada penaltıdan golü buldu ve atmosfer inanılmazdı, herkes çok mutluydu.
Paintsil: Her zaman Gana’ya inandık. Defans oyuncuları olarak, hücumcuların yapmaları gerektiklerini yaptıklarına inandık ve Gyan her zaman skor üretmek isteyen bir forvetti. Eğer skor üretemezse havasında olmadığını anlardınız. Takımınızda onun gibi forvetler olduğunda, onlara güvenebileceğinizi bilirsiniz. Penaltıyı kazandığında kendi kendime bu işi halledecek dedim...
Rustenburg’da, Avustralya’yla 1-1 berabere kaldıkları grup aşamasının ikinci maçında Gyan eşitliği getiren golü attı. Son maçlarında grup birincisi Almanya’ya 1-0’lık yakın bir skorla mağlup olmalarının ardından gruptan ikinci sırada çıktılar. Son 16 aşamasında, 4 yıl önce 2-1’lik skorla mağlup ettikleri ABD ile eşleştiler. Boateng’in 5.dakikadaki golü Landon Donovan’ın 62. dakikadaki penaltısıyla eşitlendi ama uzatmalarda Gyan, Gana’yı son 8’e taşıyan golü buluyordu...
Paintsil: Daha önce karşılaştığımız bir takımdı ve paniklemememiz gerekiyordu, sadece karşılarına çıkıp onları bir daha yenmeliydik. ABD’nin bize benzer bir sistemi vardı; iyi futbol oynuyorlardı, topu ceza sahasına havadan indirmiyorlardı, yerde oynamaya çalışıyorlardı, bizim gibi bir pas takımıydılar. Kendimize benzer bir şeyle karşılaştık, gücümüzü ve çevikliğimizi ABD’yi yenmek için kullandık.
Ayew: 2006’da ABD’yi yenmiş olmamız bize çok yardım etti çünkü hâlâ Gana’ya saygıları olduğunu biliyorduk. Ayrıca, onları bir şekilde yeneceğimizi biliyorduk, 2006’dan daha tecrübeliydik ve daha güçlü bir takımdık.
Paintsil: Bu maç bizi ruhsal ve moral olarak çok yükseltti çünkü çok zor bir maçtı. Biz de sonuna kadar zorladık ve Gyan’la son dakika golünü bulduk. İnanılmaz, fantastik bir gol vuruşuydu.
Ayew: Gyan ABD’ye karşı o harika golü atar atmaz... Tanrı’m... sandalyemden fırladım ve sesim kısılacak kadar bağırdım. Maçı kazandığımızı biliyordum. ABD milli takımı daima bizim gölgemizde olacak!
Paintsil: Gözlerime inanamadım, çok mutluydum. Gol geldiğinde çok yorgundum, beklenmedik bir goldü. Ben buna bireysel yetenek derim, çünkü golün tam öncesinde, Gyan arkadan itilmişti ve serbest vuruş kazanabilirdi ama o gücüyle devam etmeyi tercih etti. Gol için zorladı ve attı. Muhteşem bir andı, o anki duygular çok özeldi.
Turnuvayı iki kere kazanan Uruguay son 16’da Güney Kore’yi elemiş, çeyrek finallerde bekliyordu. Hücum üçlüleri Diego Forlan, Edinson Cavani ve Suarez onları favori konumuna koyuyordu. İki taraf Soccer City Stadı’nda 84,000 seyircinin önünde buluştu. Gana, Senegal’in 2002’de çeyrek finallere ulaşabilmesinin ardından Dünya Kupası’nda bu aşamaya ulaşabilen ilk Afrika ekibi oluyordu.
Ayew: Kadrolarında kaliteli isimler vardı. Kontra atakları kullanmamız ve 90 dakika boyunca disiplinden ödün vermememiz söylenmişti. Afrika ve Gana adına tarih yazma şansı kendi ellerimizde olduğundan kamptayken moralimiz yüksekti. Şimdilerde, gerçekten geçmişe dönüp o maçı görmek istemiyorum. Hâlâ acı veriyor.
Paintsil: Hücumlarla hızla çıktığımızdan ve takım hâlinde savunma yaptığımızdan emin olarak alıştığımız sistem olan 4-1-4-1’e bağlı kaldık. Uruguay oyunu kanatlardan ve birçok açıdan değiştirmeyi seven bir yapıya sahipti. Forvetleri topu bizim defansımızın arkasında almayı seviyordu. İşte bu yüzden Rajevac, Samuel’i kadroya aldı; çok çevikti, ben de öyleydim. Takım olarak hücum yaptık, takım olarak savunma yaptık; böylece Uruguay topu ceza sahamıza aktaramadı. Harika oynamıştık, topla oynama yüzdelerine bakarsanız oyunu domine ettiğimizi görürsünüz, Uruguay bizi yakalamaya çalışırken, biz oynuyorduk.
Ghana vs Uruguay
Inkoom: Rajevac çok disiplinli bir koç, taktikleri sever. Uruguay maçı için oyun planımız oyunun içinde kalmaktı. Bu yüzden beni, Muntari ve Boateng’i sahaya sürdü. Ayrıca bizim pres yapmamızı istedi, ilk gol de böyle geldi(ilk yarının sonunda Muntari, uzaktan bir vuruşla ağları havalandırdı). Mentalitesi Barcelona gibiydi; topu kaybettiğimiz an presle geri kazanmamız lazımdı ve geri kazandığımızda da oynayacak özgüvene sahiptik.
Muntari’den gelen maçın ilk golü ikinci yarının ortalarına doğru Forlan tarafından eşitlenmişti, kalan sürede de eşitlik bozulamadığından maç 90 dakikanın ötesine gidiyordu. Maçın sonsuza kadar hatırlanmasına sebep olacak an uzatmalarda geldi. Güney Amerikalılar Paintsil’in serbest vuruşuna engel olamadı; Suarez, Stephen Appiah’ın kaleye giden vuruşunu oyun kuralları içerisinde engelleyebildi ama devamında Dominic Adiyiah’ın kafasını ancak ‘Tanrı’nın İkinci Eli’ ile durdurabildi. Suarez oyundan atıldı ve Gana’nın ilerleyişi boyunca kahraman rolünü üstlenen Gyan topu kale direğe nişanladı. Suarez Uruguay’ı kupada tutmasını kutluyordu ve maç da penaltılara ilerliyordu. Gyan, Gana’nın ilk penaltı vuruşunu gole çevirmek ve içindeki dayanılmaz acıdan kurtulmak için cesurca sorumluluk alıp başarılı oldu fakat Mensah ve Adiyiah’ın kaçırdığı penaltılar ile Uruguay tarihinde 5. kez son 4’e yükseldi.
Inkoom: Bana göre, biz maçı kazandık ama kurallar yanımızda değildi. Suarez’in yaptığı futbolda yaşanmaması gereken bir şey. Eğer videoyu izlerseniz, elini kullanarak topu durdurduğunda ne kadar mutlu olduğunu görürsünüz. Yaptığı hareketin kale çizgisinin içinde olduğunu ve hakemin gol kararı vereceğini düşünmüştüm ama hakem penaltı noktasını gösteriyordu. Suarez kasıtlı bir şekilde bu hareketi yaptı ve penaltıdan sonra kutlama yapıyordu. O, bu hareketin ülkesini kupada tutmak için yapması gereken olduğunu düşünüyordu ve yaptı da. Ama bana göre, yaptığı haksızcaydı.
Paintsil: Gyan’ın son dakika penaltısını gole çevirememesi büyük bir şanssızlıktı. Suarez’in yaptığı hareketi ben hiçbir şekilde yapamazdım. Hiçbir Afrikalı oyuncu disiplinlerinden ödün verip böyle bir hareketi yapmazdı. Futbolda hile üstüne konuşuyoruz, ikili mücadelede geç müdahale edince hile yapmış oluyoruz ama kale çizgisinde elleri kullanmak… hayır... Bir Afrikalı oyuncunun bu hareketi yaptığını düşünemiyorum çünkü biz atletiğiz, topa yarı rövaşatayla vurabilirdik ya da kafa vuruşuyla dışarı çıkarabilirdik ama Afrikalı bir oyuncunun bunu yaptığını göremezdiniz.
Ayew: Maçın sonuna kalan süreye bağlı olarak aynı hareketi ben de yapabilirdim ama kazanmaya inandığımız için yenilgiden sonra çok sinirliydik. Eğer maç bugün oynansaydı, gol çizgisi teknolojisi gol kararını verebilirdi.
Inkoom: Eğer aynı hareketi yapmak zorunda kalsaydım, ben de yapardım. Sahada olduğunuz zaman, orada yalnız değilsiniz, tüm ülkenizle beraber oradasınız. Herkes sizi destekliyor. Suarez ülkesini mutlu edebildi çünkü biz penaltıyı kaçırdık ve onlar üst tura çıktı. Suarez’in yerinde ben olsaydım, ülkem için daha yukarılara ulaşabilmek için ben de aynısını yapardım. Kırmızı kart görmemle ülkem Dünya Kupası yarı finallerine ulaşabilecekse bunu yapardım. Bu fedakârlığı yapardım. Vatanseverlik budur, ülken için orada olman gerekir. Ben olsaydım, aynısını yapardım. Suarez bunu yaptı ve işine yaradı.
Ayew: Kabullenmesi zor bir durumda olsak da kendimizle çok gurur duyuyorduk. Tarih yazdığımızı biliyorduk ve hayat kesinlikle devam etmeliydi. Kamptaki tecrübeli oyuncular önümüzde uzun yıllar olduğundan umudumuzu kaybetmememiz konusunda bizi cesaretlendirdi ama ortada öfke vardı. Yarı finallere kalma şansımızın çalındığını düşünüyorduk. Kıtamız, ülkemiz ve kendimiz için tarih yazma fırsatımız çalındı. Kampta moralimiz çok düşüktü ama tecrübeli takım arkadaşlarımız mağlubiyetin üstesinden gelmemize yardımcı oldu.
Inkoom: Soyunma odasında ağladım. Birçoğumuz Gyan’a “Dinle, ne olursa olsun sen bir kahramansın, artık her şeyi unut.” dedik. Diğer oyunculara da söyledik tabii, herkes üzgündü. Bir turnuvaya gittiğinizde ve bir hedefe ulaşmak istediğinizde, ya o hedefe ulaşır ya da hayal kırıklığına uğrarsınız. Biz yapmamız gerekeni yapamadık ama sonrasında, kendimizden memnunduk; oyunumuz dolayısıyla mutluyduk.
Uruguay, zor bir maçın sonunda Hollanda tarafından 3-2 mağlup edilmişti. Hollanda ise finalde İspanya’ya Andres Iniesta’nın uzatmalarda galibiyeti getiren golüyle kaybediyordu. Kırmızılar da tarihlerindeki ilk Dünya Kupası zaferine ulaşıyordu.
Paintsil: Hollanda’yla oynamayı dört gözle bekliyorduk, turnuvadan önce onlarla hazırlık maçında karşılaşmıştık ve zayıf yönlerini biliyorduk. Bence finale çıkar ve Kupa’yı da kazanırdık, çünkü müthiş özgüvenliydik. İspanya’ya bakarsak, topla oynamayı seviyorlardı, direkt bir oyun anlayışları yoktu, saçma ikili mücadelelere girmiyorlardı ve güçlü bir rakiptiler; biz de öyleydik ve final oynasaydık güzel bir final olurdu.
2010 Güney Afrika, sonraki 4 Afrika Uluslar Kupası’nda yarı finallere ulaşan ve 2014 Brezilya’da da grup aşamasına katılan yetenekli Gana jenerasyonu için önemli bir yere sahip. 2014 ve 2018’de turnuvaya katılan 10 Afrika ülkesinden sadece 2’si Son 16’ya ulaşabildi, Gana’dan sonra çeyrek final görebilen bir Afrika takımı olmadı.
Ghana vs Uruguay
Ayew: Bence birçok Afrikalı oyuncu eski günlerde saygın yabancı takımlarda forma giydiğimiz süreden mahrum. Ama eminim ki Afrika bir gün kesinlikle yeniden yükselecek.
Paintsil: 17 yaş altı oyunculardan as takım oyuncularına, Afrika için Dünya Kupası’nı kazanabilecek güçlü bir ekip kurmalıyız.
Inkoom: Yetenek ve potansiyele sahibiz. Ama zihniyetimizi değiştirmeli; zihnen daha güçlü olmalı, çok odaklanmalı, çok iyi hazırlanmalıyız. Bazı Avrupa ülkeleri Afrika’dakiler kadar iyi değil ve birçok futbolcu kulüplerinde Afrika’yı gururlandırıyor. Güzel günler göreceğiz.
Yazının orijinali için: https://www.espn.com/soccer/ghana-gha/story/4108293/ghana-at-the-2010-world-cup-an-oral-history-of-the-black-stars-campaign-in-south-africa
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam