Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Cimbom'un hafızalara kazınan Fenerbahçe zaferleri

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 10/11/2013 - 14:35 GMT+2

Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe ile karşı karşıya geliyor. Cimbom, sarı-lacivertlilerle geçmişte oynadığı maçlarda unutulmaz galibiyetler elde etmişti. Gelin onları yeniden hatırlayalım.

frank ribery, galatasaray, fenerbahçe,

Görsel kaynağı: Reuters

Rövanş çabuk alındı - 11 Mayıs 2005
Fenerbahçe o yıl dinmeyen kupa özlemine son vermek isterken, Galatasaray’ın attığı beş gol soğuk duş etkisi yapmıştı. O yıl Türkiye Kupası’nı müzesine götüren Galatasaray, daha önce pek çok kez kazandığı bu kupada, 5-1’lik galibiyet nedeniyle çok başka bir mutluluk yaşamıştı.
Perdeyi açan Franck Ribery, farkı ikiye taşıyan Necati Ateş ve üç golle yıldızlaşan Hakan Şükür Olimpiyat Stadı’ndaki o tarihi gecenin mimarları olarak sahne almıştı. Dokuz yıl sonra ezeli rakiplerin finalde birbirlerine rakip olduğu unutulmaz müsabakada unutulmaz goller atan Cimbom, o yıl 43. Türkiye Kupası’nı müzesine taşımıştı.
Fenerbahçe figüran bile olamadı - 4 Mayıs 1991
Beşiktaş’ın tek mağlubiyet yaşadığı ve şampiyon olduğu 1990-91 sezonu. Kıyasıya bir yarış sürüyor Beşiktaş ile Galatasaray arasında. Ligin bitimine dört maç kala siyah-beyazlılarla karşılaşan ve 3-2 mağlup olan Galatasaray’ın kaderi artık kendi ellerine değil. Halbuki o maçta Beşiktaş’ı devirseler, sondan bir önceki karşılaşmada Gaziantepspor kazası yaşanmasa tarih çok başka yazılabilir, şampiyonluk kupası Aslan’ın müzesine taşınabilirdi. Beşiktaş’a Ali Sami Yen’de üç puan kaptıran Cimbom, sonraki hafta bu defa Fenerbahçe’yi ağırlıyordu.
Daha Ebru Gündeş o meşhur albümünü yapmamış, ‘Hatıralar sarmış 4-1 yanımı’ gibi cuk oturan bir başlık henüz icat edilmemişti. Roman Kosecki ve Erdal Keser’in fileleri sarstığı o öğleden sonrada Tanju Çolak da duble yaparak maçın unutulmaz isimlerinden biri olmuştu. O maçta bir başka unutulmaz sahne de Rıdvan’ın sedyeyle sahayı terk ettiği anda yaşanmıştı. Durum 4-0 olduğunda ceza sahasında Erdal tarafından düşürülen Rıdvan omzundan sakatlanmış sahayı sedyeyle terk ederken sarı-kırmızılı taraftarlardan aldığı alkış hafızalara kazınan önemli bir detay olarak tarihe geçmişti.
O golü unutmak mümkün mü? - 28 Nisan 2008
Galatasaray’ın şampiyon olduğu 2007-2008 sezonundaki en büyük rakiplerinden biri yine Fenerbahçe’ydi. Bitime üç hafta kala şampiyonluk düğümünün çözüleceği bir maç oynanıyordu Ali Sami Yen’de. Dakikalar 37’yi gösteriyordu. Türk futbolunun kendi şahsına münhasır oyuncularından Sabri Sarıoğlu’nun ceza alanına doldurduğu top, Edu ile Volkan Demirel’i havada birbirine düğümlüyor, boşa çıkan meşin yuvarlak bir anda Nonda’nın önüne düşüyordu. Ve işte o sezon Galatasaray’a kupayı getiren o golde şampiyonluğun hikâyesi, Kongo’lu golcünün kariyerinde attığı en rahat kafa gollerinden biriyle yazılıyordu.
Krallığını ilan etti - 18 Aralık 1960
Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi 5-0 mağlup ettiği o maçta dört golün altında da Metin Oktay’ın imzası vardı. O sezonu şampiyon tamamlayan Fenerbahçe olsa da Metin Oktay, Celal İbrahim ve Zeki Rıza Sporel’in ardından derbide dört gol birden atmayı başaran üçüncü isim olmuştu. Efsane golcü, o sezon 30 lig maçında ulaştığı 36 golle de üçüncü kez düzenlenen Milli Lig’de üçüncü kez krallığını ilan etmişti.
Müthiş netice! - 11 Nisan 1993
Galatasaray’ın 4-1’lik unutulmaz zaferle şampiyonluğun kapısı araladığı maçta ilk gol bir karambol anında gelmişti. Ceza sahasında oluşan kalabalıkta nefis bir plaseyle topu filelere gönderen Gütschow henüz yedinci dakikada Galatasaray’ı öne geçirmişti. İlk golden sonra bir elin parmaklarını geçecek kadar gol kaçıran sar-kırmızılılar şeytanın bacağını 50. dakikada Tugay Kerimoğlu’nun frikik golüyle kırmıştı. Golden sonraysa tufan. Fark üç olduğunda o klasik Arif-Hakan ortak yapımlarından biri sahnelenmişti. Ceza sahasında topla buluşan Arif, kale önünde önündeki tam istediği yere topu öyle bir kondurmuştu ki, sarı-lacivertli iki oyuncu arasından yükselip kafaya vurmak Hakan Şükür için adeta çocuk oyuncağı olmuştu.
Üst üste kalesinde gördüğü gollerle bir bunalımın eşiğine gelen Fenerbahçe, 63. dakika bir penaltı kazanmış ancak Tanju Çolak’ın vuruşunda Hayrettin gole izin vermemişti. Beş dakika sonraysa bu defa alışkın olduğu şeyi yapmış, sol kanattan Novak’ın ortaladığı topu kafayla filelere göndermişti. Bu gol sarı-lacivertli oyunculara umut aşılamış ancak kalan dakikalarda defans hattında büyük boşlukların oluşmasına neden olmuştu. Bu anlardan birinde Hakan Şükür’ün defansın arkasına yuvarladığı topa hareketlenen Arif Erdem, kaleci tarafından düşürüldüğünde hakem Bülent Yavuz beyaz noktayı işaret etmişti. Altı numaralı formasıyla penaltıyı kullanan Tugay Kerimoğlu, meşin yuvarlakla Hayrettin’i ayrı köşelere göndererek maçın skorunu ilan etmişti: 4-1.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam