Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

"Şampiyonum sanırken diskalifiye olduğumdan..."

Eurosport Türkiye

Güncellendi 07/05/2014 - 18:03 GMT+3

Fenerbahçe'nin şampiyonlukla tamamladığı sezonu Uğur Aktan yazdı...

Fenerbahçe arması

Görsel kaynağı: Eurosport

Telefonun şarjı ha bitti ha bitiyor, gündem 3 Temmuz'dan beri neredeyse her gün gibi yine yoğun ve stresli. Eski 45'liklerden"Sen varsın ya... Umurumda mı dünya?" çalıyor azıcık şarja rağmen kulaklığımda.
Ömür törpüsü gibi gelen okulda finaller bitmiş, adım attığım anda Cassio Lincoln misali "Tanrının olmamı istediği yerdeyim" diyeceğim staja sayılı günler var. Doğum günüm 20 gün önce geçmiş ama hayatımın en güzel doğum günü kutlaması sadece birkaç saat sonra.
Bir yandan sevip de söyleyemediğim kızla buluşacak olmanın heyecanı diğer yandan elimde tweet az sonra açıklanacak UEFA kararları öncesi gergin bekleyiş... O gün men edilmiştik Avrupa kupalarından. Ama işte kara haberi almadan az evvel dinlediğim şarkı gibi sen vardın ya umurumda mıydı sanki dünya...
Hayatım boyunca unutmayacağım sezon işte böyle başladı. Maç hafızası dedikleri şey arkadaşlarla eski günleri yad edip mahalle maçında attığınız o unutulmaz golü anarken güzel de sonu belli ve değiştirmeye gücünüzün yetmediği hatıralarda acı veriyor her defasında.
Çok sevip bir türlü açılamadığınız kız tam karşınızda otururken gözünüz Karabükspor - Kasımpaşa maçında, aklınızsa Karabükspor kalecisi Waterman sayesinde dolaylı olarak Fenerbahçe - Alkmaar maçındaysa bir yerde sıkıntı var. Lugano sırtı dönük rakibi neden düşürmüştü, Tümer'in ikinci golü insan işi değildi de asıl mevzu taraftarın Alex'i yuhalamasıydı tabi. Alex? Ah Alex... Keşke gitmeseydi, keşke gitmeseydi de Herkes gider mi şarkısına dalıp böyle korkulara kapılmasaydım hiç...
Ben böyle ilginç bir ortamdayken takım da Konya deplasmanındaydı ilk hafta. İzlemedim. İzleyemedim daha doğrusu o tam karşımda öyle güzel gülümserken. Yenilmişiz. İnsan nasıl mutsuzken bardağın boş tarafını görüyorsa mutluyken de dolu tarafından bakıyor hayata. Ersun Yanal'ın Konyaspor'un ikinci golü sonrası reaksiyonu, takımın geçtiğimiz sezonun aksine deplasmanda iki gol bulması gibi şeylerle yetindim. Sezon güzel başlamadı ama güzel bitecek dedim ki zaten o yanımdayken nasıl kötü bitebilirdi ki?
Sonra geldik ikinci haftaya... Arsenal'e kaybetmişiz, Konya'ya maçı 2-0'dan vermiştik. Taraftar hayli gergin. Takım da iyi futbol oynamıyor üstelik. Telefonum çalıyor meşgule atıyorum, sonra bir daha çalıyor ben yine açmıyorum. En sonunda açıp konuşuyorum, ama maça dönmek için hemen kapatmaya uğraşıyorum. Ne saçma 32 maç daha var ligde ama ondan sadece bir tane... Sezon sonunda şampiyonluğa rağmen üzgün olacağımı bilsem ilk çalışında açardım, bilmiyordum. Yine de hem maçı kazanıyoruz, hem takım hem biz her geçen gün biraz daha iyiye gidiyoruz. Yolun sonu şampiyonluk...
Eskişehir sonrası Fenerbahçe Londra'da Arsenal'in karşısına çıkıyor, ben hayatımın en zor günlerinden birinde artık gitmek istemediğimiz o cafede. İlk haftadaki Konyaspor ve 3-3'lük Beşiktaş maçlarıyla birlikte bu sezon izlemediğim üç maçtan biridir deplasmandanki Arsenal maçı. O yüzden maçı bilmem de, O o gün o cafede çok güzeldi be...
Üçüncü hafta Sivasspor ile oynuyoruz. Takım kötü geçen Arsenal deplasmanını geride bırakmış, biz de hatırlamak istemediğimiz o kötü ruh hallerini. Hem Fenerbahçe hem biz yara sarıyoruz yani. "Canım sıkılıyor izlemesen olmaz mı?" diye soruyor, yılların poker oyuncusunu blöfle kandırmak zor iş, görüyorum ve blöf yaptığını anlamamış gibi "Tabi ki olur" diyorum, mutlu olup "Tabi ki izleyebilirsin" diyor... Mutlu mesut maçı izliyorum sezonun en iyi futboluyla 5 atıp kazanıyoruz.
Eskişehir ve Sivas maçlarını seri galibiyetler izliyor en sonunda Galatasaray derbisi gelip çatıyor. Maç haftası Ersun Yanal'ın kalbine takılan stent nedeniyle Fenerbahçe, benim kalbime dert olan sorunlar nedeniyle de ikimiz hayli gerginiz. Derbi atmosferine normal şartlarda bir hafta önceden giren ben, ideal 11'imi bile maça sadece iki gün kala sorunlarımızı halletmişken - ya da hallettimiğizi sanmışken- belirleyebiliyorum. Takım utandırmıyor maçı 2-0 kazanıyoruz. 2-0'lık maç skoruna İddaa oynamıştık Volkan'ın son dakikada kurtardığı penaltıyla onu da kazanıyoruz, keşke kaybetseydik belki kumarda kaybedip aşkta kazanırdık.
İki hafta sonra rakip Beşiktaş'tı. Çok sevdiğim bir filmde geçen "Biliyordum. aslında hep biliyordum. Gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu. Uzun süremeyeceğini. Hayatın böyle olmadığını, cömert davranmadığını. Birini sevmemelisin, birine bağlanmamalısın... Hayat seni kıskanır. Elinden her şeyini alır ve yüzüne güler. Sana ihanet eder." repliği gibiydi olan biten. "Başka biri var" dedi... O günü hatırlatıyor diye maçı hala izlemedim ben. Takım da benim gibi son dakikalarda verilmeyen penaltıyla haksızlığa uğramış öyle diyor arkadaşlar.
Sonrası çok net değil. Benim Harry Potter'daki ruh emicilerle karşılaşmışcasına bir daha hiçbir zaman mutlu olamayacağımı hissettiğim zamanlar oldu, Fenerbahçe'nin özellikle Sivas dönüşü tavan yapan "Bizi şampiyon yapmayacaklar" düşüncesine kapıldığı.
Takım Elazığ deplasmanına çıkarken, gözüm televizyonda, aklım her zamanki gibi onda "maç 1-1 bitsin '1-1 eriyoruz' manşetleri atalım" düşüncesi vardı kafamda. 90 dakika sona erdiğinde hayat skor tabelasıyla şekil yapıyordu adeta: 1-1
Antalyaspor maçı öncesi Alex heykelinin önünden geçerken sezon başındaki şampiyonluk planlarım geliyor aklıma. Tamda burda, birlikte çok mutlu bir şekilde kutlayabilirdik aslında... En nihayetinde Fenerbahçe beklendiği gibi şampiyon oldu, perde kapandı ve bu unutulmaz şampiyonluğu bir şekilde kaleme almak lazımdı.
Şampiyonum sanırken diskalifiye olduğumdan, işte sevgili bayan tüm gevezeliğim bundan...
Uğur Aktan
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam