Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Yıllar geçse de üstünden..

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 21/04/2012 - 12:13 GMT+3

Süper Final'in ilk Trabzonspor - Beşiktaş maçına artık saatler kalmışken, ezeli rekabette siyah-beyazlıların unutulmaz galibiyetlerini, akılda kalan gollerini bir kez daha hatırlayalım.

beşiktaş

Görsel kaynağı: AA

20 Kasım 1993
Orta alanda Sergen’e yapılan faulü avantaja bırakan Erman Toroğlu’nun o kararı, Beşiktaş’ın Trabzonspor karşısında 7-1 kazandığı tarihi maçtaki ilk golün habercisi olmuştu. Orta alanda Mutlu’nun geliştirdiği atakta meşin yuvarlağın ilk durağı Sarı Fırtına’nın ayaklarıydı. O anda yanında bitiveren iki Trabzonsporlu oyucuyu çok çabuk fark eden Metin, çözümü hücum kademesini tamamlayan Şifo Mehmet’in koşusunda bulmuştu. Topu tarifsiz bir güzellikle Şifo’nun önüne çıkardığında meşin yuvarlak sanki zemine yapışır vaziyette yuvarlanmıştı. Ceza yayının bir adım içerisinde topa gelişine vuran 9 numara, ikinci dakika siyah-beyazlıları öne geçirmişti. Bu golde aktif şekilde pozisyon alan dört Beşiktaşlı’yı karşılaşan üç bordo-mavili defans ve ortaya çıkan manzara olacakların da habercisiydi sanki. İkinci golü yapan şey, attığı çalım sonrası rakibinin müdahalesiyle dizleri üzerine çöken ancak apansız yeniden ayaklanan Oktay’ın arka direğe kestiği ortaydı. Nartallo’nun uçan kafası ise küçük bir ayrıntı! Üçüncü golde Fani Madida kadife ayaklarının ustalığını sergilemişti. İki defans oyuncusunu aşıp Sergen’in önüne düşen topla yapılabilecekler belliydi. Bir omzu kaleye dönüktü. Küçük adımlarla çizgiye kadar inen hınzır sol ayağın kale önüne kestiği topa son dokunan Oktay olmuştu.

İkinci yarının açılışında bu defa başrolde Sergen vardı. Oktay-Metin-Sergen’in kurduğu üçgende top en son Sergen’de kalmıştı. Atak yönü sol kanattı. Top Sergen’in ayağına geldiğinde ceza sahasına deplase olan Metin ve Oktay’ın anlamsız bir çaba içine girdikleri, Sergen’in ceza sahasının dışından topa vuruşundan saniyeler sonda belli olmuştu. Sergen kariyerinin en şahane gollerinden biri atarken, kaleci Viktor Grishko ise futbol yaşamındaki en egzantrik gollerden birini yemişti. Sonrasında 52. dakikada Osvaldo Nartallo ikinci kez sahne almıştı. Madida’nın sol kanattan kale önüne yaptığı topa düşe kalka vuran Arjantinli siyah-beyazlıların beşinci golünü atmıştı. 81’de Oktay ikinci kez fileleri sarsmıştı. Madida’yla girdiği ver-kaç’la geniş alan bulan Sarı Fırtına, sağ ayağıyla topu ceza sahasına kesmişti. Kalecinin uzanması beklenirken unutulmaz bir deparla topu ağlarla kavuşturan Oktay’dan başkası değildi.

Son goldeyse Şifo Mehmet seyirciyi selamlamak için geri dönmüştü. Sergen’in şık pasında Oktay’ı bir duvar gibi kullanan Şifo, son vuruştaki ustalığını kanıtlayan bir gol attı. 7-1 biten karşılaşmada Trabzonspor’un tek sayısı, Şota’dan gelmişti.

20 Mayıs 1997
Başbakanlık Kupası finali. Beşiktaş’ın 4-3 üstünlüğüyle sona eren o maçta Oktay Derelioğlu farkı ikiye çıkaran golü atmıştı. Top Serdar Toprak’ın ayağındayken Amokachi rakip savunmanın arasından ceza alanına doğru göstere göstere koşu yapıyor. Ancak Serdar tercihini aslında en elverişli noktada pusu kurmuş olan Oktay Derelioğlu’ndan yana kullandı. İlk aşamada kaleciye takılan Oktay, Metin Aktaş’ın uzaklaştırdığı topu takip etti. Metin Aktaş’ın kaleyle arasındaki mesafeyi fırsata çeviren Oktay, uzun yıllar hatırlanacak aşırtma golüyle siyah-beyazlıları kupaya bir adım daha yaklaştırdı.

1 Haziran 1986
Şampiyonluk düğümü sezonun son maçında çözülmüştü. Galatasaray ve Beşiktaş o kritik haftaya 53 puanla girerken avantaj siyah-beyazlılardaydı. Ancak rakip zorluydu. O sezon yalnızca Samsunspor ve Denizli’ye mağlup olan Beşiktaş, son maçta Avni Aker’deyi. Sol kanattan kullanılan korner için çeyrek daireye doğru koşan Fikret Demirer’in kullandığı vuruşta meşin yuvarlak öyle falso almıştı ki, topa sahip olmak için hamle yapan kaleci İhsan Derelioğlu başarılı olamadı. İhsan elinden kaçırdığı topa ikinci bir hamle yapsa da bu defa geriye dönüş yoktu. Meşin yuvarlağı ait olduğu yere, filelere gönderen Türk Beckenbauer Gökhan Keskin’di. Galatasaray’a Sarıyeri aynı skorla geçmek yetmeyince, şampiyonluğu kutlayan taraf Beşitkaş oldu.

1 Şubat 1997
Beşiktaş 2-0 öndeyken kahverengi paltosuyla teknik direktör Ziya Doğan’ın içi o soğuk havada çok daha sıcak. Rüzgarın oğlu Daniel Amokachi ikametini Club Brugge’den İstanbul’a aldırmıştı. Siyah-beyazlıların o sezon en çok forma giyen üçüncü futbolcusu olan Nijeryalı, Mutlu’nun pasıyla orta alanın sol kenarında buluşmuştu. İki bordo-mavili oyuncu kene gibi yapışmıştı siyahi oyuncuya. İncelikli çalımlar ve ardından gelen 50 metrelik deparda bir an olsun topun kontrolünü yitirmeyen Amokachi’nin sol çaprazdan şık bir vuruşla noktaladığı koşusu Beşiktaşlıların hafızalarında yer etti.

19 Nisan 1987
Sezonun bitimine sekiz hafta kala Beşiktaş, Trabzonspor’u ağırlıyordu. İlk maçta bordo-mavililere 1-0 boyun eğen Beşiktaş, kazandığı rövanştan çok Ulvi Güveneroğlu’nun röveşatasıyla hafızalarda yer alacaktı. Kale önündeki curcunada metrekareye düşen insan sayısı en kalabalık metropolleri bile geçmişti. İşte o tılsımlı anda, Gordon Milne döneminin en az gol yiyen ekibinin unutulmaz aktörlerinden biri olmasına sayılı günler kalan Ulvi Güveneroğlu röveşatasıyla çıkagelip skoru değiştirecek ve Metin Tekin ile Ziya Doğan’ın atacağı gollerin önünü açacaktı.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam