Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Gökhan Saki: Türkiye'de yenilmek yok! / Özel Röportaj

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 07/04/2013 - 14:55 GMT+3

İstanbul'un ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Glory World Series'de cumartesi günü ringe çıkacak olan Türk kick boksçu Gökhan Saki, Eurosport spikerlerinden Yücel Tuğan'ın sorularını yanıtladı.

gökhan saki

Görsel kaynağı: Eurosport

İstanbul'un ev sahipliği yaptığı dünyanın en büyük ve en önemli kick boks organizasyonu olan Glory World Series'de, bu cumartesi Gökhan Saki ile Daniel Ghita kozlarını paylaşacak. Ülker Sports Arena'daki 16 maçın arasında yılın maçı olmaya aday bu karşılaşma, aynı zamanda ağır sıklette şampiyonluk maçına çıkacak ismi de belirleyecek.
2010 K-1 finalinde, Gökhan Saki'nin ekstra raundda kazandığı maçın bir anlamda rövanşı olan bu karşılaşma öncesi, iki isim de formda ve şu an kemeri elinde bulunduran Semmy Schilt'i gözüne kestirmiş durumda. 
Mike's Gym'e geçtiğinden ve Mike Passenier ile çalışmaya başladığından beri üstün bir form tutturan Gökhan Saki, şampiyonluk yolundaki bu önemli viraj öncesi Eurosort spikeri Yücel Tuğan'ın sorularını yanıtladı.
Daniel Ghita ile 2010 K-1 finalinde de karşılaştın ve extra round’a gitmişti o karşılaşma, bu maç farklı olur mu, ne düşünüyorsun bu karşılaşma hakkında?
Bu maç farklı olabilir, aradan 2,5 sene geçti, ikimiz de sürekli maç yaptık, ikimiz de vücut olarak daha sertleştik, daha güçlü olduk. Yani daha değişik bir maç olabilir, bunu bekliyoruz.
Tokyo’da Glory Finali’nde fiziksel olarak geçmişe nazaran çok iyiydin. İstanbul ayağı için onun üstüne neler koydun?
Tokyo’daki finalden sonra 2-3 haftalık bir tatil yaptık, dinlendik. Sonra çalışmalarımıza devam ettik. Mike Passenier bana yeni şeyler öğretti ve bunları Cumartesi günü göstermeye çalışacağım.
O zaman Mike Passenier’a dönelim. Mike ile çalıştığınız süreçte neler değişti?
7 aydır birlikte çalışıyoruz. Boks olarak bir hayli değişme var. Koordinasyonum değişti. Her attığım yumruk ve tekmeden sonra koordinasyon olarak yerimde daha iyi duruyorum. Yumruk ve tekmelerimin teknikleri değişti. Sağ tarafım komple olarak daha sağlam oldu.
Sol kroşe artık senin patentin, üzerine neler ekledin?
Bir sol kroşe daha ekledik, daha iyi oldu. Artık benim için ‘Turkish Tyson’ diyorlar, cumartesi günü neler yapabileceğimi göreceğiz.
Semmy Schilt’e kaybettin Tokyo’da, bu maç için neler diyeceksin?
O maçı ben kaybetmedim. Kaybettim ama ben kaybetmedim. Extra round vermek zorundalardı ama vermediler. Bana göre ben o maçta yenilmedim. Diyecek fazla bir şey yok.
Peki Ghita maçını kazanırsan, gene Semmy Schilt ile karşılaşacaksın. Taktik ve stil olarak ne değişir o maçta?
Oyun stilim aynı olur ama tempomun artacağını düşünüyorum. İnşallah o maçı Türkiye’ye getireceğiz. O zaman kesinlikle kazanmaya çalışacağım, Türkiye’de yenilmek yok!
picture

gökhan saki, yücel tuğan

Görsel kaynağı: Eurosport

Eski haline göre daha formdasın fiziksel olarak, kas kütlen artmış durumda, teknik olarak da gelişiminden bahsettin, önceki antrenörün Cor Hemmers ile bu neden olmamıştı?
Cor Hemmers’ın antrenman sistemi başkaydı, Mike daha farklı düşünüyor. Mike ile birlikte bir kondisyon antrenörüm daha var. Birlikte vücut geliştirme çalıştık, kardio ile de birlikte yağları erittik, kaslar da yerine geldi.
Özellikle ağır sıklette senin hızın önemli bir silah, sence artan kaslarının hızına olumsuz bir etkisi olur mu?
Eskiden bundan çok korkuyordum o yüzden kas geliştirmeye çok geç başladım. Ama vücud geliştirme ve halter sisteminiz iyi olursa endişelenmeye gerek yok. Yani body building yapmamak gerekiyor. Body Building’den sonra kaslar büyüyor, kollar büyüyo. Vücut bir dövüşçü vücudu gibi gelişmiyor. Benim kollarıma bakarsanız hiç öyle değil. Ben daha çok gücün geldiği yerlerden, yani eklem yerlerimden, omuz ve bacaklarıma antrenman yapıyorum
Türkiye dışında da sana çok büyük ilgi var. Özellikle Japonların ilgisi çok fazla, sen bunu neye bağlıyorsun?
Sempatik olmak bence çok önemli, ben büyük bir dövüşçüyüm, insanların bana olan ilgilsini biliyorum ve herkese vakit ayırmaya çalışıyorum. Yeri geldiğinde çocukla çocuk oluyorum. Bunlar bir sporcu için önemli şeyler. Teknik olarak da insanlar benim patlayıcı yönümü ve hızımı seviyorlar. Tekniklerim, dönerek attığım tekmeler ilgilerini çekiyor.
MMA’ye geçmeyi düşünüyor musun?
Düşünüyordum aslında ama Glory büyük bir organizasyon. Burada hakkımızı veriyorlar. Hakkımızı aldığımız yerde başka bir organizasyona neden geçeyim?
İnsanlar seni MMA'ya da yakıştırıyorlar ve orada görmek istiyorlar.
İnsanlar yakıştırıyorlar ama hiç Brazilian Jiu-jutsu ile ciddi bir biçimde uğraşmadım. Bir ara 6-7 ay yapmıştım ama sakatlıklar geçirdim. Yine sakatlanmaktan korkuyorum. Sakatlanırsan kafadan bir senem boşa gider ve sonradan da kaybolurum.
Yakın dövüşte bildiğin, uyguladığın bir spor var mı? Güreş mesela?
Güreşi izlemeyi değil ama kendim yapmayı seviyorum. 3-4 ay güreştim de, ama onda da bir sürü sakatlık tehlikesi var, korkuyorum. Tekvando izlemek de çok hoşuma gidiyor.
Boks ve kick boks dışında temel eğitimini aldığın yakın dövüş bir spor var mı?
Judocularla birlikte kondisyon antrenmanları çok antrenman yapıyoruz. Hollanda’nın Olimpiyat sporcuları ile hep bir aradayız.
Başka ilgilendiğin bir spor dalı var mı?
Futbol ve tenis izlemeyi seviyorum. Galatasaray taraftarıyım. Hollanda’da Türkiye’nin maçlarını takip ediyoruz. Antrenman sırasında falan rastladık mı mutlaka izliyoruz. Hollanda’da da Feyenoord taraftarıyım.
Peki bu ‘asi’ lakabın nereden geliyor?
Asi lakabını bana menajerim taktı. Küçük yaşta ağır sikletçi olduğum için, bana gelen maç tekliflerin hiç geri çevirmediğim ve hep büyüklerle maç yaptığım için bu lakabı buldu.
Kars ile bağlantın sürüyor mu?
Kars’a en son 2010’da gittim. Daha önce de 12-13 kere gitmiştim, istirahat etmek ve kendine gelmek için çok uygun bir yer, çok hoşuma gidiyor. Gittiğim zaman annemin ve babamın köyüne de uğruyorum.
Ramon Dekkers hakkında neler düşünüyorsun?
Ramon Dekkers zamanında dünyanın en büyük dövüşçülerinden biriydi ve onun gibisini hiç görmedim. Onun ismini t-shirt’ümde de taşıyorum. Bana çok yardımcı olmuştu.
Türkiye’de dövüşmek senin için neden farklı?
Burada dövüşmek çok gurur verici. Sonsuz destek veriyorlar, bir yumruk attığım zaman salon yerle bir oluyor. Biz de dövüşçüler olarak bunu istiyoruz. Hollanda’da da biraz öyle ama burada ailem arkadaşlarım gelip izliyorlar. Çok gurur verici bir olay.
Kick Boksta bir jenerasyon değişikliği olduğunu düşünüyor musun? Peter Aerts, Semmy Schilt... Hepsi bir yaşa geldi ve bir tek aralarında Semmy Schilt devam ediyor, başarılı nesil olarak siz geliyorsunuz arkalarından.
Onların zamanı geçti galiba. Semmy Schilt boy avantajı ile de bizimle hala dövüşebiliyor ama öbür türlü Peter Aerts’in falan bırakma zamanları geldi.
Sen ve Ghita’nın dışında yeni jenerasyonda başarılı bulduğun kimler var?
Tyrone Spong iyi dövüşçü. Jammal Ben Saddik ağırsikletleden genç ve iyi bir isim, güzel maçlar yapıyor. Errol Zimmerman var bir de ve başka benim için ciddi bir isim yok.
Tarihte en çok sevdiğin dövüşçü kim ve imkanın olsa kiminle dövüşmek isterdin?
Bizim başladığımız zamanlarda Mustafa Dede vardı. 66 kiloda en büyüklerden biriydi ve biz de çok severdik. Onun dışında Ramon Dekkers var. Sonra ağır sikletlerden Ray Sefo, Ernesto Hoost’u severdim. Ama dövüşmek için bir kişi seçmek istesem Ramon Dekkers.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam