Altın Zirve: Dani Alves

Her şeyin size bağlı olmadığı takım sporlarında bu kadar çok ödül toplamak kulağa biraz çılgınca geliyor, öyle değil mi? Peki Dani Alves, bunu nasıl başarıyor? Dilerseniz Brezilyalı yıldızın kariyerini, başarılarını ve yaptığı değerli seçimleri birlikte inceleyelim.

Profesyonel sporculukta herhangi bir ödül kazanabilmek için kariyer adımlarını en doğru şekilde atmanın çok önemli olduğu herkes tarafından kabul edilir. Örneğin, Formula 1 uzmanları, iki dünya şampiyonluğu bulunan efsane isim Fernando Alonso'nun daha iyi seçimlerle en az bir veya iki şampiyonluk daha kazanabileceğinden sıklıkla bahseder. Futbol açısından baktığımızda ise Premier Lig tarihinin en golcü ismi Alan Shearer'ı ele alabiliriz. Rekortmen futbolcu, Blackburn'de yaşadığı lig şampiyonluğunun ardından dönemin en kuvvetli ekibi Manchester United yerine taraftarı olduğu Newcastle United'ı tercih etmiş ve siyah-beyazlılarda geçirdiği 10 yılda zaman zaman çok yaklaşmasına rağmen, tek bir kupa dahi elde edememişti. Shearer, geçtiğimiz sene verdiği bir röportajda kararından pişman olmadığını söylese de Manchester United'ın o süreçte Şampiyonlar Ligi'de dahil olmak üzere 13 kupayı müzesine götürmesi, sanıyorum Shearer'ı da biraz olsun düşündürmüştür. Dani Alves'in kariyeri ise tüm bu örneklerin aksine büyük ödüllerin olduğu seçimleri içeriyor.

Profesyonel kariyerine altyapısından yetiştiği Bahia'da 2001'de başlayan Alves, burada iki kupa kazandıktan sonra Temmuz 2002'de, 19 yaşındayken Sevilla ile Avrupa futboluna giriş yaptı. Dani Alves'in bu hamlesinde, ünlü sportif direktör Monchi ve onun Sevilla'da oluşturduğu sistemin etkisi büyüktü. 2000 yılında küme düşen Sevilla, Monchi'yi futbol direktörü olarak göreve getirmiş ve kurdukları futbolcu ağıyla sonraki yıllarda hem başarı hem de maddi kazanç sağlamıştı.

Dani Alves de o dönem sistemin ürünlerinden biriydi. 2003 yılında Brezilya ile FIFA U20 Dünya Kupası zaferi yaşayan Alves, Sevilla'da geçirdiği altı senede iki UEFA Kupası, bir UEFA Süper Kupası, bir İspanya Kral Kupası ve bir de İspanya Süper Kupası şampiyonluklarını cebine koymuştu.

Sevilla, Alves için 2006'da Liverpool'dan, 2007'de ise Chelsea'den gelen teklifleri reddetti. Bunun üzerine Alves, 2008'e kadar bekleyerek, 32 milyon euro bonservis bedeli karşılığında Barcelona ile sözleşme imzaladı. Sevilla, Alves'in Premier Lig'de oynamasını engellemiş fakat yıldız oyuncunun Guardiola ile çalışmasının, Messi ile takım arkadaşı olmasının ve Katalan ekibinde tam 23 kupa kazanmasının önünü açmıştı.

2008 yılında Barcelona'nın başına geçen Pep Guardiola, ilk iş olarak Dani Alves ile sözleşme imzaladı. Guardiola'ya büyük bir saygı ve hayranlık duyan Alves, onunla konuştuğu ilk günü çok iyi hatırladığını ve onun kendisi için önemini "Guardiola, ilk andan itibaren beni neden istediğini çok iyi anlatmıştı. Guardiola beni bir futbolcu olarak çok geliştirdi. Bana birçok şey öğretti. Çalıştığım en iyi kişi." sözleriyle ifade ediyordu. Guardiola'yla birlikte çok yönlü ve daha nitelikli bir oyuncuya dönüşen Alves, saha içinde İspanyol teknik adamın değişilmezleri arasına girmeyi başardı. İkili, Guardiola'nın takımın başında bulunduğu dört sezonda beşi La Liga ve ikisi Şampiyonlar Ligi olmak üzere 14 kez kupa sevinci yaşadı.

2016 yılında Barcelona'dan ayrılmaya karar veren Alves, Juventus'a imza attı. Burada tek sezonda Serie A ve İtalya Kupası şampiyonluklarına ortak olan Brezilyalı yıldız, sezon sonunda Manchester City'ye transfer olmak ve Pep Guardiola'ya yeniden kavuşmak üzereydi. Ancak sonrasında Manchester City yerine Paris Saint-Germain'i seçti ve kariyerinde pişmanlık duyduğu muhtemelen ender kararlardan birini gerçekleştirmiş oldu.

Geçtiğimiz aylarda konuyla ilgili açıklama yapan Alves, "2017'de Guardiola ile çalışmak için Manchester City'ye gitmemekten pişmanlık duyuyorum. Guardiola gibi insanlarla birlikte olmak size çok şey katıyor fakat konunun Paris Saint-Germain ile kesinlikle bir ilgisi yok. Orada yaşadıklarım inanılmazdı." ifadeleriyle acı-tatlı bir durum olduğunu belirtmişti. Alves, seçiminden dolayı üzgün olsa da Paris'te geçirdiği iki sezonu altı kupayla taçlandırdı ve bir kez daha kazanmayı başardı. Paris Saint-Germain'in ardından ülkesi Brezilya'ya dönen Alves, içinde bulunduğumuz 2021 yılında Sao Paulo ile hazinesine bir kupa daha ekledi.

Genç takımla U20 Dünya Şampiyonu olan Dani Alves, Brezilya A Milli Takımıyla 118 maça çıkıp, ikişer kez Copa America ve FIFA Konfederasyon Kupası zaferi yaşadı. Ayrıca, 2019'da Copa America'yı kazanmakla yetinmedi, o sene 36 yaşında turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi.

Dani Alves'in kaçırdığı en önemli başarı ise Dünya Kupası şampiyonluğu oldu. 2010 ve 2014 Dünya Kupalarında takımda yer alan Brezilyalı oyuncu, 2018'de ise sakatlığı sebebiyle organizasyonun dışında kaldı. Güney Amerika ekibi, üç turnuvada da mutlu sona ulaşamadı.

Olimpiyat Oyunları'nda futbol, genellikle bir adım geri planda kalır. Takımların kadrolarında 23 yaşından büyük yalnızca üç oyuncunun bulunabilmesi, bu durumun en önemli sebeplerinden birisidir. Bu yıl Tokyo'da düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkına sahip olan Brezilya, üç hakkından birisini 38 yaşındaki Dani Alves için kullandı. Tüm mücadelelerin tamamında maç boyunca sahada yer alan Alves, 120 dakika süren final karşılaşmasında bir de asist yaptı ve kupaya giden yolda önemli bir skor katkısı da üretti.

Kariyerinin başından bu yana Dani Alves kupaları, kupalar da Dani Alves'i çok sevdi. Oynadığı her takımda en az bir kez mutlu sona ulaşan Alves, dünya futbolunda en çok kupa kazanan isim olmayı başardı. Bunu yaparken, zafere giden yolda daima sorumluluk aldı. Alves, kariyerinin 10 sezonunda 40 veya daha fazla maça çıktı. Son olarak hanesine bir de olimpiyat altını yazdırarak, bir sporcunun ulaşabileceği zirve noktayı elde etti.