Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Patlak basketbol topuyla antrenmandan ragbi şampiyonluğuna

Eurosport Türkiye

Güncellendi 19/06/2019 - 17:16 GMT+3

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinden çıkıp Türkiye Şampiyonu olan Seka Ortaokulu herkesin takdirini kazandı. İmkânsızlıklar içinde, yaşadıkları zorlukları kendi avantajlarına çevirerek büyük bir başarı öyküsü yazan ragbi takımının hocası Sercan Hükümen bu süreci Eurosport’tan Mert Demircioğlu’na anlattı.

Kastamonu Seka Ortaokulu Ragbi Takımı

Görsel kaynağı: Eurosport

“Eğer yürüdüğünüz yolda hiçbir zorluk yoksa o yol sizi hiçbir yere götürmez.” Bernard Shaw
Patlak basketbol topundan ragbi topu, belediye şeritlerinden tag uzantıları, öğrencilerle beraber sporu öğrenen ve beraber taktik geliştiren bir öğretmen… Sercan Hükümen, 40.000 nüfuslu mütevazı bir Karadeniz ilçesi olan Taşköprü’nün kızlarına umut aşılayarak, Türkiye Yıldızlar Ragbi Şampiyonu olmalarını sağladı. “Beden eğitimi dersi dışında 20 dakika antrenman yapabiliyorduk.” diyen Sercan Hükümen, yaşadıkları zorlukları avantaja çevirerek kız öğrencileriyle beraber “imkânsız” kelimesini yok saydılar. En önemlisi de bazen şampiyon olmak için, en iyi ekipmana ihtiyaç olmadığını kanıtladılar. Toplamda 85 kişilik bir okuldan Türkiye şampiyonu çıkaran Seka Ortaokulu Kız Ragbi Takımı’nı şampiyon yapan Sercan Hükümen’den başarı hikâyelerini dinleyelim.
Ragbiyle nasıl tanıştınız?
Ben genelde okul spor branşlarının hepsini sene başında inceliyorum. Ragbiyi de o şekilde gördüm. Daha sonra internetteki videoları izleyerek fikir sahibi oldum. Okuldaki öğrencilerin de ragbiye uygun olduğunu düşündüm ve oynatmaya karar verdim. Ragbiden başka bir spor da olabilirdi. Hâlihazırda okulumuzda oryantiring takımımız var, atletizm takımımız var, satranç takımımız var. Hatta ben şu an okulda golf bile oynatıyorum. Kendi yaptığım malzemelerle, deliklerle bir golf sahası oluşturdum, çocuklar da severek oynuyorlar. Henüz bir takım kurulmadı ama önemli değil. Çocukların severek yapması daha önemli. Ragbi takımını kurarken de amacımız Türkiye şampiyonu olmak değildi.
Kızlara ragbi oynatma fikri nasıl doğdu?
Okulda ayırt etmeksizin her branşı her öğrencime gösteriyorum. Onlar da kendilerini yakın hissettikleri branşa ağırlık veriyorlar. Ragbiye de derste “Bakalım yapabiliyor muyuz?” diyerek başladık. Ben internetten videolar izleyip öğrendikten sonra derste çocuklara gösteriyordum. Daha sonra kız takımını kurmaya karar verdik. Erkek takımını da kurduk. Zaten bizim Taşköprü ilçesi mücadele sporlarını sever. Ancak okul mevcudumuz toplamda 85 kişi ve yıldız takımı seviyesinde öğrenci havuzumuz 25-30 kişi. Kız takımını kurduktan sonra karşısına rakip kız takımı çıkaramadık. Kastamonu’da da başka rakip bulamayınca, biz de kız ve erkek takımını karşılıklı oynatmaya başladık. Aslında bu kızlar için daha iyi oldu diyebilirim.
Kastamonu Seka Ortaokulu Ragbi Takımı
Öğrencileriniz öğrenme aşamasında zorluk çektiler mi? Oyuna kısa sürede adapte olabildiler mi?
Bizim öğrencilerimiz öğrenmeyi çok seviyorlar. Gösterdiğim her sporu büyük bir istekle yapmaya çalışıyorlar. Aralık ayından itibaren 5-6 aylık bir çalışma sürecimiz oldu. Çalışma sürecinde ben de onlarla birlikte bu sporu öğreniyordum. Ben eve gittiğimde internetten videolar izleyip, yeni şeyler öğrenip okulda çocuklara aktarıyordum. Her ders üstüne koya koya gittik. Kendimiz konuşarak taktikler geliştirdik. Turnuvada da bunları uyguladık.
Kızlara ragbi oynatmaya başladıktan sonra ailelerinden ne gibi tepkiler aldınız? Karşı çıkanlar oldu mu?
Ben derste işlediğim zaman ailelerin haberi yoktu diye düşünüyorum. Öğrencilerimin eve gidip “Biz bugün ragbi öğrendik.” dediklerini sanmıyorum. Zaten aileler de beden eğitimi dersinde ne işlediniz diye sormazlar. Ailelerin ilk turnuvaya gideceğimiz zaman haberleri oldu sanırım. İl dışındaki turnuvalara gideceğimiz zaman sorunlar yaşıyoruz. Bazı aileler çocuklarını göndermek istemiyorlar. Kızların tarlalarda çalışacağını söylüyorlar veya başka sebepler dile getiriyorlar. Hatta turnuvaya gitmeden bir hafta önce kızlardan neredeyse yarısı izin kâğıdını getirmemişti. Bu duruma okul müdürümüz İsmail Karakaya müdahale etti. Kendisi Taşköprülü olduğu için aileleri ikna etmesi de daha kolay oluyor. Bazılarını aradı, bazılarının köylerine, evlerine gidip bire bir görüştü ikna etmek için. Ben hatta müdürümüze “Böyle olacaksa isterseniz gitmeyelim hocam.” dedim. O da “Sen merak etme hallederiz.” diyerek durumu çözmek için uğraştı. Benim en büyük şanslarımdan biri de böyle özverili bir müdürle çalışıyor olmam, onun da bu başarıda katkısı büyüktür.
Şampiyonaya hazırlık süreciniz nasıl oldu? Ekipmanınızın olmadığı duyduk, nasıl üstesinden geldiniz?
Ragbi topumuz yoktu ama basketbol topumuz vardı. Patlak basketbol topunu görünce bir anda aklıma geldi. Tipini benzettim. İlk antrenmanlarımızı patlak basketbol topuyla yaptık. Daha sonra internetten ragbi topuna baktım. Voleybol dizlikleri geçirerek ragbi topuna benzetebileceğimi düşündüm ve yaptım. Antrenmanlara öyle devam ettik. Sahamız da yoktu. Normalde çim sahada oynanan bir spor ragbi ama bizim öyle bir imkânımız yoktu. Betonda oynuyorduk. Aslında bu söylediklerim dezavantaj gibi görünse de bize avantaj sağladığı yerler oldu. Mesela patlak basketbol topu normal ragbi topundan daha ağır. Aslında daha ağır olduğunu çok sonra öğrendik ama biz onla şampiyonaya kadar çalıştık. Son 15 gün kala bir tane öğrencimizin İstanbul’da yaşayan akrabasından top getirttik. O da yanlış geldi, meğer Amerikan futbolu topuymuş ama biz yine bilmiyorduk. Şampiyonaya gidince yanlış olduğunu öğrendik. Kızlar topu ilk eline aldıklarında çok hafif olduğunu söylediler. Patlak basketbol topu zaten ağır, biz bir de voleybol dizliklerini geçirince bayağı ağırlaşmış. İşte bu bize avantaj oldu aslında, gerçek top öğrencilere çok hafif gelince uçurdular topu resmen. Bir de yıldız seviyesinde Tag uzantıları var; rakibi durdurmak için onları çekiyorsunuz. Belden dize kadar uzanıyor. Ben de onu neye benzetebilirim diye düşünürken belediyenin şeritlerini gördüm. Onları öğrencilerimizin eşofmanlarına koyarak kullandık. Antrenmanlarımızı öğle arasında yaklaşık 20 dakika yapabiliyordu. Okuldan sonra antrenman yapma şansımız olmuyordu. Çünkü okul servisleri saat 15.00 olduğu gibi hareket ediyorlar. Öğrencilerimizin bazıları da uzak köylerde oldukları için servise binmek zorundalar. Durum böyle olunca biz de 40 dakikalık öğle aramızda, 20 dakikalık antrenman yapabiliyorduk. Günden güne kendi taktiklerimizi geliştiriyorduk. Tek sorun, kendimizi ne kadar geliştirdiğimizi hiç bilmiyorduk.
Kastamonu Seka Ortaokulu Ragbi Takımı
Kendinizi direkt turnuvada test edebildiğiniz anlaşılıyor. Sizin için turnuva nasıl geçti?
Turnuva öncesi teknik toplantıya girdim. Toplantıda bakıyorum; herkes ragbiyi biliyor, teknik taktik konuşuyorlar. Diğer hocalara bakıyorum, bazıları eski ragbi oyuncusu. Ben zaten yeni öğrendiğim için yanlış bir şey söylememek için arkaya geçtim ve toplantı bitene kadar oturdum. Toplantıdan çıkınca “Biz buradan fark yemeden, çocukları üzmeden gidersek iyidir.” dedim açıkçası. Bunu çocuklara söylemedim tabii, kendi kafamda düşünüyordum. Seviyemizi bilmediğim için, o toplantıdan çıkınca kötü olduğumuzu düşündüm.
Turnuvada ilk maça erkekler çıktı. Hepimiz çok heyecanlıydık. Bazı öğrencilerimiz ilk defa Taşköprü’den dışarı çıkıyorlardı. İlk yarıyı 2-0 geride kapattık. Ragbide bir taraf 2-0’ı yakalayınca kaybetmesi zor, yedişer dakikadan iki devre oynanıyor maçlar. Hâl böyle olunca çok zamanınız olmuyor. Devre arası çocukları motive ettim, birkaç taktiksel konuşmamız oldu ve yolladım sahaya. Bizimkiler oyuna iyice alışınca son dakikada gelen sayıyla 3-2 maçı kazandık. Aslında bizim kader maçımız bu maçtı. Kızların şampiyonluğundaki en büyük etkenlerden biriydi. Kızlar kenarda arkadaşlarını izlerken kazanabileceklerini, hem de 2-0 geriden bile gelerek bunu başarabileceklerini gördüler. Yarı finale kadar rakiplerimizi bir bir yenerek geldik. Bu bize moral oldu. Yarı finalde Konya ile karşılaştık. Konya da son şampiyonu çıkarmış il. Ragbide çok iyiler, turnuvanın favorisi onlar. Maç çok çekişmeli geçti, normal süre 1-1 bitince uzatmaya gidildi. Uzatmada altın sayı kuralı var, ilk sayıyı bulan maçı kazanıyor. Sayıyı biz kazanınca yarı finali de geçmiş olduk. Bizim için turnuvanın hem taktiksel hem de psikolojik olarak en zor maçı oldu. Daha sonra finalde Diyarbakır ekibiyle karşılaştık. Onlar da çok iyi savunma takımıydı. Biz o moralle beraber 2-0 kazandık ve şampiyon olduk. Turnuvanın en değerli oyuncusu, okulumuzdan Melike Bekdemir oldu. Kısaca şöyle söyleyebilirim; bizim için kazanmanın hayal olduğu turnuvayı, fark yemeden bitirmemizi umduğum turnuvayı, zirvede tamamladığımız bir turnuvaya çevirdik.
Kızlardan şampiyon olduktan sonra, profesyonel olarak bu işi yapmak isteyen oldu mu?
Oldu. Turnuvada milli takım antrenörümüz Elif Makal Ermut ile tanıştık. Orada kızlar Elif Hoca’yla da konuştular. Elif Hoca onlara devam etmelerini, ileride milli takıma yükselebileceklerini söyledi. Şimdi bazı kızlarımız kendilerine milli takımda oynama hedefi koydu. Beden eğitimi öğretmeni olmak isteyen öğrencilerimiz de var. Biz onların hayatlarına dokunabiliyorsak yeter, bizim için en güzel şey bu.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam