Novak Djokovic’ten Paris Olimpiyatları ve Monte Carlo Yorumu

Novak Djokovic, kariyerinde muhtemelen son kez çok arzuladığı altın madalyanın peşinde koşarken bu sezon önceliğinin Paris Olimpiyatları’nda zirveye ulaşmak olduğunu açıkladı.

Olimpiyat zaferi, Djokovic’in ışıltılı kariyerinde eksik olan birkaç başarıdan biri. En iyi sonucunu Pekin 2008’de bronz madalya kazanarak elde etti.

Bu yaz yapılacak olan Paris Olimpiyatları, 36 yaşındaki raketin muhtemelen altın madalya kazanmak için son şansı olacak.

Monte Carlo Masters öncesinde konuşan Djokovic, “Paris Olimpiyatları çok önemli. Olimpiyatlar benim için her zaman bir öncelik olmuştur.” dedi.

“Son üç veya dört olimpiyatta istediğim turlara ulaşmam mümkün olmadı. Şu anda durum biraz farklı. Toprak kortta oynayacağız. Fiziksel ve zihinsel olarak hazır olmak istiyorum.”

Sırp tenisçi, bu yıl 25. Grand Slam zaferini hedefliyor ve Margaret Court’u geçerek tüm zamanların en fazla şampiyonluk kazananı olmak istiyor.

“Her şey toprak kortlarda oyunumu geliştirmekle ilgili.”

“Paris’te zirveye ulaşmak istiyorum, en iyi tenisimi orada oynamak istiyorum. Bunun dışında her şey bonus, bakalım ne olacak?”

Novak Djokovic’in ilk odak noktası Monte Carlo’daki en iyi formuna dönmek olacak.

Son maçında Indian Wells’in üçüncü turunda “Lucky Loser” Luca Nardi’ye kaybetti ve altı yıl içinde ikinci kez Monte Carlo’ya sezon boyunca en az bir şampiyonluk kazanamadan geldi.

“Beklentilerim çok yüksek değil, bu yılki performansım ve önceki yıllarda Monako’da aldığım sonuçlar çok iyi değildi. Bu yüzden beklentilerimi düşük tutuyorum.”

“Benim için bu, oyunumu toprak kortlarda geliştirmek ve tekrar zirveye ulaşmaya çalışmakla ilgili.”

“Benim gibi bazı oyuncuların teniste en üst seviyeye ulaşması biraz daha zaman gerekiyor. Kariyerimin başlarında Monte Carlo’da daha iyi durumdaydım. Uzun zaman önce 2013 ve 2015’te şampiyonluklar kazandım.”

“Burada olduğum için büyük bir heyecan duyuyorum. Miami’de oynamadım. Toprak zeminde antrenman yapmak, vücudumu ve oyunumu bu zemine hazırlamak için yeterince zamanım oldu, bakalım nasıl olacak?”