Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Kyrgios bilmecesi

Eurosport Türkiye

Güncellendi 05/07/2019 - 13:40 GMT+3

Geçtiğimiz gün Rafael Nadal karşısında çıktığı Wimbledon ikinci tur maçında, kendisiyle özdeşleşmiş "aykırı" davranışlarını sergilemekten kaçınmayan Nick Kyrgios, bir yandan da izleyenlere oldukça kaliteli bir oyun sundu. Avustralyalı tenisçiye dair düşünsel ikilemi Emre Yazıcıol kaleme aldı.

Nick Kyrgios vs Rafael Nadal, Wimbledon 2019

Görsel kaynağı: Getty Images

Nick Kyrgios ile sorununuz mu var? Dengesiz olduğunu, sevimsiz, nursuz olduğunu falan mı düşünüyorsunuz? Sizi eleştiremem. Çünkü Nick, onu savunmaya, yaptıklarına bir anlam yüklemeye, en azından hoşgörü göstermeye çalışan herkesin, hepimizin tahammül mülkünü yıktı son bir senede defaatle. Acapulco’da Nadal ile oynadığı maç sonrası ortalık yangın yerine döndü. Tenis yazarı Ben Rothenberg’e Djokovic ve Nadal için söylediklerinden sonra kızılca kıyamet kopuverdi. Roma’da maç esnasında sahaya iskemle fırlatması dibin dibiydi ve en nihayetinde Kyrgios camiada "excommunicado"* damgası yedi.
Büyük yeteneği, doğaçlama kabiliyeti, patlayıcılığı yerin dibine batsındı. Artan profesyonellikle nesli tükenen karakterleri spora tekrar sokma ihtimali çok da tındı. Baştan beri "Tenis sadece sinekkaydı tıraşlı efendi çocukların sporu olmak zorunda değil, Kyrgios gibi kötü çocuklar da gerekli." diyenler kuyruğu kıstırıp araya mesafe koydu. "Çatlak falan ama izlettiriyor be." diyenler çarşı karışırken tertemiz sıvıştı. Oradan dönüş olamazdı artık Nick Kyrgios için. İki cihan bir araya gelse mümkün değildi. Ya da düne kadar öyle görünüyordu.
Nick Kyrgios
Dün Wimbledon Merkez Kortu’nda Nick Kyrgios, Rafael Nadal ile bir kez daha karşılaştı. Hangi Kyrgios’un maçta olacağı papatya falıydı, her zamanki gibi. Bir önceki geceyi bir barda içerek geçirdiği haberi gelmişti. Maç idmanını WTA profesyoneli Carla Suarez Navarro ile, bizzat Nadal’ın tam yan kortunda yapmıştı. Nadal ile İspanyol olması dışında hiçbir ortak noktası olmayan Carla Suarez Navarro ile. En önemli özelliklerinden biri büyük maçlarda, bilhassa da "3 Büyük" ile oynadığı maçlarda performansını zirveye taşımasıydı fakat kendini düşürdüğü pozisyon itibarıyla bunu devam ettirmesi de ciddi bir mesele olacak gibi görünüyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse rezil bir maç oynama olasılığı çok yüksekti, ya da bu ağırlığın altında ezilip kendini diskalifiye ettirmesi, belki de sakatlık bahanesiyle maçtan çekilmesi.
Ne var ki bunlardan hiçbiri olmadı. Evet, Kyrgios Rafa’nın aklına girmeye çalıştı, hem de deli gibi. Maç boyunca rakibinin zaman israf ettiğinden yakındı hakeme, hakemi de buna aksiyon almıyor diye fırçaladı. Fileye gelen Nadal’ın tam üzerine şimşek gibi bir vuruş aşk etti, özür dilemedi. Bir tane sportmenlik dışı hareket ihtarı aldı. Ama bu kadar. Daha ileriye gitmedi. Yine diken gibi sivriydi, tükürdü, bağırdı, zıpladı, provoke etti, şov yaptı. Yöntemleri sorgulanacaktır ve zaten sorgulanmalıdır elbette ama maç boyunca kazanmak için, netice almak için oynadı ve bunu yaptığında ne kadar ilgi çekici olabileceğini uzun bir aradan sonra gösterdi. Rafael Nadal’ın muazzam profesyonelliği ve kararlılığı da denkleme eklenince ortaya şahane bir kontrast ve şahane bir maç çıktı.
Şimdi Kyrgios’un önünde bir şans var. Wimbledon Merkez Kortu’nda, başka bir deyişle tenisin en büyük mabedinde Nadal ile korakor oynadı. Kol altı servis kullandı, tepki görmedi. Ve en önemlisi, insanlara zevk veren yüksek kaliteli bir maçın parçası oldu. Aşırılıklarını, insanı ifrit eden ama çıldırtmayan bu üst limitte tutmaya karar verirse, belki bir noktada yeniden bir tenis oyuncusu olur insanların gözünde, bir madrabazdan ziyade. Hem de çok çok iyi bir tenis oyuncusu. Yolu çok zorlu ve uzun, çünkü üzerinde ah var. Stan Wawrinka’nın, Donna Vekıc’in, Djokovic’in Nadal’ın cümle hakemin ahı. Bir heves bilet alıp hiçbir şey yapmadığı setleri izleyenlerin ahı. Kırdığı cevizler o kadar çok ki. Fakat izlettiriyor oynadığında, yalan değil. Dün Nadal – Kyrgios maçıyla ilgili 50 binin üzerinde tweet atıldı Türkiye’de. 50 bin, şaka değil. Çöpe gitmek için fazla parlak bir yetenek, fazla eksantrik bir kişilik.
Pek ümidim yok. Yine de “ya olursa?” diye düşünmeden edemiyorum. Sanırım herkes gibi.

* topluluktan dışlanmış
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam