Dört yapraklı yonca

2019 Avrupa Voleybol Şampiyonası, tarihinde ilk kez dört ülkenin ortaklığında düzenleniyor. Polonya’nın Lodz, Macaristan’ın Budapeşte ve Slovakya’nın Bratislava şehirleriyle beraber turnuvaya ev sahipliği yapan Ankara, yarı finalden itibaren maçların oynandığı tek kent olacak. İlk defa 24 takımla düzenlenen organizasyonda, Avrupa’nın en büyüğü 8 Eylül’de Ankara Spor Salonu’nda belirlenecek.

Takım sayısı ve ev sahibi şehirlerin artmasıyla beraber turnuvanın süresi de 17 güne uzamış durumda. Örneğin 2003’te yine Ankara’daki turnuva dokuz günde (12 takım) biterken, iki sene önceki edisyon ise 10 günde (16 takım) tamamlanmıştı. Şimdi son 16 maçları öncesindeki iki günlük boşluktan yararlanarak grup aşamasına bir göz atalım.

Türkiye, yer aldığı A Grubu’nu Sırbistan’ın arkasında ikinci sırada tamamladı ve ikinci turda Hırvatistan ile eşleşti. Grupta Bulgaristan ve Yunanistan yoluna devam eden diğer takımlar olurken beklenenden iyi performans sergileyen Finlandiya ve Fransa evine döndü.

Son maçın ardından grupta oluşan sıralamaya bakacak olursak her şeyin beklendiği gibi gerçekleştiğini söylemek mümkün. İlk gün Fransa’nın Bulgaristan’ı yenmesi, Finlandiya’nın da hem Türkiye’yi hem Yunanistan’ı zorlaması“sürpriz olur mu” sorusunu gündeme getirse de ilk tahminler yanıltmadı.

Geride kalan haftaya Millilerimiz açısından bakacak olursak; hedef, antrenör Giovanni Guidetti’nin deyimiyle, grubu ilk ikide tamamlamaktı. Bunun için de grubun son maçı olan Sırbistan randevusuna namağlup gelip orada kozları paylaşmak gerekiyordu. Bunu başaran Filenin Sultanları, son Avrupa ve dünya şampiyonu Sırbistan’dan ilk seti koparsa da (Millilerimizin turnuvadaki en iyi setiydi) devamını getiremedi ve 3-1 kaybederek ikinci sırada kaldı.

Guidetti grup aşaması boyunca sahadaki altıda arayışlarını sürdürdü. Örneğin zaman zaman genç yetenek Ebrar Karakurt’u alışık olduğumuz pasör çaprazı mevki dışında köşe smaçörü olarak gördük. Köşelerde manşet ve hücumda en fazla sorumluluğu Meliha İsmailoğlu üstlenirken; bazen Hande Baladin, bazen Şeyma Ercan, bazen de Gözde Yılmaz ona eklenmeye çalıştı. Şu an için en büyük problemin bu köşe oyuncularından istikrarlı şekilde skor katkısı almak olduğu söylenebilir. Manşeti de bu isimlerin yüklendiği göz önüne alınınca orada henüz ritim tutturulamamış gibi görünüyor.

Kaptan Eda Erdem Dündar, Zehra Güneş ve Kübra Akman’dan oluşan orta oyuncu rotasyonumuz, İtalyan antrenörün en güvendiği bölge. Pasörler Cansu Özbay ve Naz Aydemir Akyol da manşette çok büyük sorunlar olmadığı sürece takımıyönetmek konusunda herhangi bir problem yaşamıyor.

Millilerin yoluna devam etmesi için anahtar olarak iyi servis karşılama ve köşe oyuncularının skor katkısı öne çıkıyor. Bunu başardığımızda dünya sıralamasının zirvesindeki Sırbistan’a dahi zorlu anlar yaşatabiliyoruz. Ankara Spor Salonu’nda 10 bini aşan seyircinin desteğiyle de birleşince önce ikinci turda Hırvatistan, sonra da diğer muhtemel rakipler Filenin Sultanları’ndan çekinerek sahaya çıkacaktır.

İtalya’nın lider tamamladığı B Grubu, namağlup takımın bulunmadığı tek grup. Burada ev sahibi Polonya’ya takılan İtalya, 3-2’lik mağlubiyet sonunda aldığı bir puanla zirveyi korumayı bildi. Hollanda ise C Grubu’nu zirvede tamamladı.

D Grubu’nda yer alan Rusya ise Almanya karşısında 3-2’lik şok bir mağlubiyet yaşadı ve ikinci sırada kaldı. Bunun sonucunda son 16 turunda Belçika ile eşleşen 2013 ve 2015 şampiyonu Rusya’nın durumu turnuvanın gidişatını nasıl değiştirecek, bekleyip göreceğiz.

Bu noktadan itibaren tek maçlı eliminasyon sistemine geçilmiş durumda. Bir oyuncunun uçlardaki performansı, seyircinin baskısı ya da video challenge sistemine rağmen bir düdük gidişatı tamamen değiştirebilir. Turlar arasındaki boş günlerle beraber takımların, rakiplerine hazırlanmak için yeterli vakitleri olacak. Bu da maçların heyecanını ve kalitesini artıracaktır. Sonuç olarak, 2019 EuroVolley daha çok şeye gebe…