Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Eda Erdem

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 28/03/2012 - 09:52 GMT+3

Fenerbahçe Universal'in önemli oyuncusu Eda Erdem, Türkiye'ye dönüş uçağında Eurosport spikerlerinden Emre Yazıcıol'un sorularını yanıtladı.

eda erdem

Görsel kaynağı: Eurosport

Fenerbahçe Universal bu sezon CEV Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluğa ulaştı ama bu başarı, sadece bu sezonki hamlelerle açıklanabilecek bir şey değil. Başarının sırrı, kulübün 2005’ten beri yaptığı planlı yatırım. Avrupa’nın zirvesine giden bu süreçte, 2008 yılında Eda Erdem’in transferi Fenerbahçe için kilit bir manevra olarak karşımıza çıkıyor. Beşiktaş’tan o dönemde ciddi bir bonservis bedeli ödenerek transfer edilen Eda, bugün belki de dünyanın en iyi orta oyuncusu. Hiç düşmeyen performansı, müthiş hırsı ve bitmek bilmez enerjisiyle Fenerbahçe’nin dünya voleyboluna armağan ettiği büyük yıldız Eda Erdem, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun kazanılmasından sadece birkaç saat sonra uçakta sorularımı cevapladı.
İki senedir Final Four’da üzerinizde bir lanet vardı. Ama en sonunda Avrupa şampiyonu olmayı başardınız.
Eda: Bu takımla benim 3. Final Four’um. Lanet demeyelim çünkü bence 2.’lik ve 3.lük de çok büyük başarıydı. Ama üçüncü senede kazanmak aslında bu işin tecrübeyle ne kadar alakalı olduğunu gösteriyor. İlk maç bizim için biraz zordu, turnuvanın iki favori takımı karşılaştı, keşke Dinamo Kazan ile finalde oynasaydık. O maçı geçtikten ve üzerimizdeki stresi attıktan sonra final maçı daha rahat geçti. Cannes ekibinin Gamova gibi bir büyük hücum silahı yok, daha ziyade takım oyunu ile sonuca gitmeye çalışıyorlar. İyi servis attığınızda organizasyonlarını bozabiliyorsunuz. Biz de finalde çok iyi servis attık. Onları da kutlamak lazım çünkü Şampiyonlar Ligi başlarken Cannes’ı Final Four adayı olarak gören çok fazla otorite yoktu.
Final maçında 12 sayı üreterek takımın Kim’den sonra en skoreri oldun. Çok uzun süredir çok yüksek bir çizgide oynuyorsun ve artık dünyanın en iyi orta oyuncuları arasında gösteriliyorsun. İstikrarının ve başarının sırrı ne?
Benim her zaman söylediğim bir şey var; orta oyuncuyum ama komple bir voleybolcu olmaya çalışıyorum. Servis atabilen, hücum yapabilen. Ben Fenerbahçe’ye gelmeden önce pasör çaprazı oynuyordum. Altyapıda bizde libero sistemi yoktu. 4’teysem 4’ten hücum yapıyordum, 3’teysem 3’ten hücum yapıyordum. Yani sahanın neresindeysem hücum yapıyordum. Bu da herhalde benim voleybol karakterimi etkiledi. Altyapı dönemimde de hep skorer bir oyuncuydum. İstikrarımın ben de farkındayım ve bunu korumaya çalışıyorum. Bir maç iki maç iyi oynamak demek iyi oyuncu olmak demek değil bana göre. Amacım hep daha iyi olmak. Her geçen yıl kendimi geliştirdiğimi fark ediyorum. Gelişmeye açık bir insanım. Etrafımdaki insanları dinliyorum ve kendimi geliştirebilmek için neler yapabileceğimi düşünüyorum daima. Bir de tabii kendimi oyuna çok fazla veriyorum. Dikkat ederseniz her sayıdan sonra çok fazla reaksiyon veririm. Hatta bazı maçların sonuna doğru gözlerim kararıyor artık. Çok coşkulu ve hissederek oynuyorum, bu da performansıma çok katkı yapıyor elbette.
Ze Roberto’nun takıma katkısını nasıl değerlendiriyorsun?
Ze Roberto insan ilişkileri gerçekten iyi olan bir antrenör. Karakteri çok farklı. Saha içinden bahsetmiyorum, saha dışında tam bir centilmen. Hani İstanbul beyefendisi dersiniz ya, onun için de belki Sao Paolo beyefendisi demek gerek. (Gülüyor) Karşısındakini dinlemeyi seviyor. Saha içindeyse, bu benim kendi yorumum tabii, kendine özgü değişik taktikleri var. Bu final maçında ve Final Four öncesi Rabita maçlarında,ilk sayıdan son sayıya kadar hem bize hem rakibe karşı çok agresifti. Çok iyi oynarken bile en ufak hatamıza aşırı tepki gösterdi. Bence bunu kasti olarak yaptı, iyi oynarken ciddiyeti kaybetmeyelim, rehavete kapılmayalım diye. Bir de, kadın takımlarını idare etmek zordur, sonuçta hepimizin farklı karakteri var ama Ze insan idare etmeyi çok iyi biliyor.
Bundan sonra Fenerbahçe için hedefler ne olacak. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu çok istiyordunuz, bir türlü olmuyordu. Artık Avrupa şampiyonusunuz. Bundan sonra boşluğa düşülmesi gibi bir endişen var mı?
Avrupa şampiyonu olduk, doyuma ulaştık gibi bir düşünce olmamalı. Gelecek sene de tüm kulvarlarda en iddialı şekilde devam edeceğimize inanıyorum. Hem Türkiye hem Avrupa için model olduk çünkü bu kadar kısa sürede bu başarıları elde edebilen bir başka ekip yok voleybolda. Ulaştığımız bu noktada kalıcı olmak istiyoruz ama bunun için istemek ve çalışmaya devam etmek gerekiyor.
Bundan sonrası için kendinle ilgili düşüncelerin neler? Fenerbahçe’de devam edecek misin?
Eskiden İtalya’nın büyük bir cazibesi vardı ama artık eskisi kadar yatırım yapmıyorlar ve bizim ligimiz İtalya’yı geride bıraktı gibi gözüküyor.
Bundan sadece üç sene öncesine kadar İtalya Ligi her voleybolcunun oynamak istediği bir ligdi, bu doğru. Ben de İtalya Ligi’ni çok seviyordum. Ama yaşadıkları mali kriz İtalya Ligi’ne büyük darbe vurdu. Şu anda Avrupa’nın gözü Türkiye’de. Rusya da iyi bir seviyede ama daha ziyade Türkiye ve Azerbaycan ligleri önde, çünkü yatırım çok arttı. Ben kulübüm Fenerbahçe’yi çok seviyorum. Fenerbahçeli olduğumu herkes biliyor. Geçen sene kontratım bittiğinde üç senelik yeni anlaşma yaptım. Bir sezon bitti, iki senem daha var. Kulübüme gönülden bağlıyım ve burada çok mutluyum. Gönül ister ki voleybol kariyerimi Fenerbahçe’de bitireyim.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam