EuroBasket 2017 gruplarına yabancı kalmayın

Nasıl ki 80’li yıllarda TRT’de yayınlanan “Beyaz Gölge” bir nesle basketbolu sevdirdiyse, ülkemizde düzenlenen EuroBasket 2001 de 80 sonrası doğan çocukları basketbol sahalarıyla tanıştırmıştı. Athena’nın “12 Dev Adam” şarkısı, sporcuların oynadığı kaliteli reklamlar ve yayıncı kuruluşun harika anlatımıyla birlikte sanki o efsane takım her maça evimizin salonunda çıkıyordu. Ülkemizin ev sahipliği yapacağı şampiyonada, 2001’dekine benzer şekilde “ailemizin iri çocukları” duygusunu yaşayabilecek miyiz?

Finlandiya, İspanya, Romanya ve Türkiye’de düzenlenecek Avrupa Basketbol Şampiyonası başlıyor. Hedef, 6 takımlı grupları ilk 4 içinde bitirmek ve üst turlara çıkmak. Turnuvanın açılışına saatler kala takımların son durumunu birlikte inceleyelim.

D-Grubu (Belçika-Büyük Britanya-Letonya-Rusya-Sırbistan-Türkiye)Milli takımımızın da yer aldığı D-Grubu’na turnuvanın “Ölüm Grubu” diyebiliriz. Finalist adayı Sırbistan, son 20 yılda ev sahibi olduğu organizasyonlarda başarılı olan Türkiye, hazırlık maçlarında 82 sayının üzerine çıkamadığı her maçı kaybeden fakat turnuva başlayınca savunma ciddiyetine kavuşacak olan Rusya, Porzingis ve Bertans önderliğinde harika bir hazırlık dönemi geçiren Letonya, Belçika ile Büyük Britanya gibi sürpriz arayacak takımların maçlarını izleyeceğiz. 12 Dev Adam’ın seyirci desteğiyle çıktığı maçlara çok motive olduğunu biliyoruz. Takımımızın en büyük avantajı Koç Ufuk Sarıca’nın oynatmak isteyeceği sert kısa baskısı ve kazanılan toplardan yaratılan hızlı hücumlar. Eğer Cedi Osman, Furkan Korkmaz ve Sinan Güler bu tarz fırsatlar yakalarsa maçları kazanma şansımız artacaktır. Aksi takdirde, sete set hücumlarda Dixon ve Sinan Güler’in yaratıcılığına kalacağımızı ön görebiliriz. Bu tarz oyunun sıkıştığı anlarda Melih Mahmutoğlu’nun yüksek yüzdeli perdeden çıkıp attığı 3-sayılık atışlarına çok ihtiyacımız var.

Favori: Grubun favorisi olarak Sırbistan’ı gösterebiliriz. Her pozisyon için alternatifleri, basketbol kültürleri ve Stimac hariç takımın 30 yaş altında olmasıyla kazandıkları saha içi hareketlilik avantajları var. Tek handikapları takımın alışkın olduğu oyun kurucu Teodosic’in yokluğu. Bu pozisyonda Türk basketbol severlerin TOFAŞ’tan tanıdığı skorer oyun kurucu Micic ve boy avantajını kullanarak eşleşme problemleri yaratabilen Jovic’e sahipler.

Sürpriz: Bir zamanlar Nowitzki’nin Almanya’yı sırtladığı gibi, Letonya’yı da Porzingis’in taşıdığını görüyoruz. Takım Porzingis’e uyum sağlar ve onun savunmada yorulmasını engellerse, grubu ilk iki içinde bitirebilirler.

Seyir zevki en yüksek olan maç: 1 Eylül / Sırbistan-Letonya

Tahmini sıralama: Sırbistan-Türkiye-Letonya-Rusya-Belçika-Büyük Britanya

C-Grubu (Çekya-Hırvatistan-İspanya-Karadağ-Macaristan-Romanya)En güçlü takımın herkesi süpüreceği, geri kalanların onu takip edeceği bir grupla karşı karşıyayız. Turnuvanın en büyük favorisi İspanya’ya, grup maçlarında en çok yaklaşabilecek takım Hırvatistan. Çekya ve Karadağ’ın üçüncülük mücadelesi vereceği, Macaristan’la Romanya’nın çok şansının olmadığı C-Grubu’nda, İspanya ilerleyen turlar için antrenman yoğunluğunda maçlara çıkacak ve doğru rotasyonu bulmaya çalışacaktır.

Favori: İspanya sadece grubun değil aynı zamanda turnuvanın da favorisi. Gasol kardeşleri birlikte olarak Avrupa kıtasında son kez izliyor olabiliriz. Tüm takım olarak bunun farkındalar ve çok hazırlar.

Sürpriz: İspanya’nın lider olarak bitirmediği ve kaybettiği her maç sürpriz olarak değerlendirilebilir.

Seyir zevki en yüksek olan maç: 5 Eylül / Hırvatistan-İspanya

Tahmini sıralama: İspanya-Hırvatistan-Karadağ-Çekya-Romanya-Macaristan

B-Grubu (Almanya-Gürcistan-İsrail-İtalya-Litvanya-Ukrayna)Bu gruba slogan bulmak isteseydik, “Eski Dostlar (!)” veya “Ruhunu Arayan Takımlar” diyebilirdik. Almanya halen Nowitzki sonrası dönemi atlatmaya çalışıyor. İtalya eskiden liginden yaratabildiği iyi oyuncuları milli takıma taşıyabiliyordu. Fakat kaliteli bir lige sahip olmadıkları için oyuncu havuzları baya daraldı. İsrail de, İtalya gibi benzer yoldan ilerliyor. Baktığımız zaman Litvanya dışında komple bir takım olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Favori: Litvanya için fazla söze gerek yok. Oyuncular veya koçlar değişiyor ama oynadıkları yüksek paylaşımlı ve fundemental harikası basketbolları asla değişmiyor.

Sürpriz: Gürcistan’ın tur atlaması. Eğer olağan şüphelilerden bir tanesinin ayağı kayarsa, onları geçmeye en yakın aday.

Seyir zevki en yüksek olan maç: 3 Eylül Litvanya-İtalya

Tahmini sıralama: Litvanya-İtalya-İsrail-Almanya-Gürcistan-Ukrayna

A-Grubu (Finlandiya-Fransa-İzlanda-Polonya-Slovenya-Yunanistan)Fransa’nın favori olarak başlayacağı grupta, Slovenya ve Yunanistan arasında geçecek olan ikincilik mücadelesi basketbol severler için keyifli anlar vadediyor. Yunanistan’ın yaşlanan bir Bourousis’i maçlarda nasıl kullanacağı ve onun oyunda olduğu anlardaki hücum verimlilikleri, sıralamalarını belirleyecek en önemli faktör. Slovenya tarafında ise Goran Dragic ve Luka Doncic’in uyumu onlar için turun anahtarı olacaktır.

Favori: Fransa sadece A Grubu’nun değil aynı zamanda tüm turnuvanın da favorilerinden biri. Eğer oynadıkları basketbol, maç içinde akıcı hale gelmeye başlarsa kısa sürelerde 8-0/10-0’luk seriler yakalayabiliyorlar.

Sürpriz: Son 4 hazırlık maçını kazanan Polonya, Slovenya veya Yunanistan ikilisinden bir tanesini geçebilir.

Seyir zevki en yüksek olan maç: 6 Eylül / Slovenya-Fransa

Tahmini sıralama: Fransa-Yunanistan-Slovenya-Polonya-Finlandiya-İzlanda

2017 Avrupa Basketbol Şampiyonası başlıyor. 31 Ağustos-17 Eylül arasındaki maçlarda umarız Milli Takımımız son güne kadar mücadele etmeye devam eder ve İstanbul’da seyircimizin önünde Final maçını oynama şansını yakalarız. Şimdi elimize bir fırsat geçti. Basketbola olan ilginin katlandığı şu günlerde, yakalanan genç nüveyle elde edilecek başarı, oyunculara özgüven kazandırırken, ülkenin çeşitli yerlerindeki basketbol sahalarını bir kez daha dolduracak. Topunu eline alan Caddebostan’a, Bostanlı’ya, Denizevleri Sahil’e, Liman Mahallesi’ne, herhangi bir okulun potasına koşacak. Kim bilir belki günün birinde bu şampiyonanın kariyer başlangıcındaki önemini, yıldız bir sporcumuzun anılarında görürüz.