İlk finalist Panathinaikos

Sezona bütçede kesinti yaparak giren Montepaschi Siena, turnuvanın belki de en büyük favorisi Olympiakos’a play-off turunun ilk maçında 54 sayı farkla mağlup olmuştu. Ancak sonrasında adeta bir peri masalına imza atarak üç maç arka arkaya kazanıp Final-Four biletini almıştı.

Panathinaikos ise yıllardan beri süregelen takım olma özelliğini bu yıl da kaybetmedi ve Barcelona’yı geçerek son dörde kalmayı başardı.

Karşılaşmanın ilk dakikaları karşılıklı basketlerle geçilirken Siena Lavrinovic ve Rakovic’in sayılarıyla ilk beş dakikayı 11-7’lik skorla önde geçmeyi başardı. Kalan dakikalarda Panathinaikos daha çok serbest atışlarla sayı bulurken oyunun kontrolünü elinde bulunduran Siena Zizis’in son saniye basketiyle ikinci periyoda 21-17 önde girdi.

İlk çeyrekte Yunan temsilcisinin başına bela olan savunma ribaundu problemi bu çeyrekte de iş başındaydı. Akindele, Hairston, Stonerook gibi isimler Panathinaikos pota altında kamp kurarken Siena çeyreğin son üç dakikasına girerken farkı korumayı başardı: 30-26. Ancak çeyrek sonunda Diamantidis önderliğindeki Pao, Siena’nın yaşadığı faul problemlerinin de etkisiyle devreyi 40-36 önde geçti.

Üçüncü çeyreğe de Panathinaikos Fotsis’in üçlüğü ile başlarken Siena hücumda oldukça zorlanmaya başladı. Yunan temsilcisi de Siena’nın dış atışlarda başarısız olmasından dolayı pota altına iyice gömüldü. Çeyrek sonunda hücumda da etkili olan Pao son çeyreği 56-47’lik skorla önde girdi.

Son çeyreğin ilk beş dakikasında Bo McCalebb'in mücadeleci oyunu, Stonerook'un üç sayılık basketi ile Siena oyunda dengeyi kursa da farkı azaltmayı başaramadı: 64-57. Son dakikalarına müthiş bir heyecanla girilen maçta Panathinaikos Diamantidis'in de tecrübesinden yararlanarak farkı korudu ve 77-69'luk skorla yedinci kez Final-Four'da finale çıkmayı başardı.