Kuşkuya yer yok

Bu cümleyi Steph Curry’nin maçlarda kullandığı ayakkabıların üzerine işlenmiş olarak görebilirsiniz. Malum, günümüzde profesyonel sporcuların ayakkabılarına belirli yazılar veya semboller eklemeleri yükselen bir trend. Kimi oyuncular, yakınlarını bu yolla anarken kimileri de bazı toplumsal olaylara tepkilerini bu yolla gösterebiliyor. Dini inançlarına sıkı sıkıya bağlı olan Curry’nin seçip ayakkabılarına işlediği cümle ise İncil’den alınmış. Kariyeri boyunca önyargılarla mücadele eden bir oyuncu için son derece uygun bir motto belirlediği söylenebilir.

“Eski NBA oyuncusunun cılız ve sadece şut atabilen oğlu” olarak tanımlanmak onun ilk engeliydi. Cılız olsa da mücadeleden kaçmayacağını ve sadece şut atarak (!) ne kadar etkili olabileceğini göstererek NBA Draftı’na girdi. NBA kariyerinin ilk üç sezonunda kaçırdığı maçlar sebebiyle “müzmin sakat” damgası yemek üzereydi ki o sezondan bu yana yedi sezonda sadece 60 maç kaçırdı. 82 maçlık normal sezon için gayet kabul edilebilir bir oran bu. Takıma Kevin Durant katıldığında bu sefer de “Curry eskisi gibi olamaz!” denildi, bir bakıma haklılardı. Süperstar takım arkadaşıyla topu paylaşırken kendi oyununu daha da keskinleştirdi, sistemde daha az yer işgal edip daha çok katkı vermeye çabaladı. Bu örneklere sezon sonunda bir yenisi eklenebilir, zira Golden State Warriors için durumlar pek iyi gözükmüyor.

Kevin Durant’in katılmasıyla haksız rekabet yarattığıeleştirilerine maruz kalan San Francisco temsilcisi, bu başarılı dönemin diyetini geçtiğimiz sezonun sonunda ödemeye başladı. Final eşleşmesinde Durant ve Klay Thompson’ı sakatlık sebebiyle kaybeden Warriors, Curry ve Draymınd Green’in tüm çabalarına rağmen Toronto Raptors’ı zorlayamadan sahneden indi. Yaz dönemine geldiklerindeyse herkesin beklediği hamle gerçekleşti ve Durant takımdan ayrıldı. Aynı şekilde Demarcus Cousins, Quinn Cook ve Jonas Jerebko da takıma veda ederken takımın önemli isimlerinden Andre Igoudala takasla Memphis Grizzlies’ın yolunu tuttu. Birkaç gün önce gelen Shaun Livingston’ın emeklilik haberi de alışık olduğumuz Warriors’ın iyice güç kaybettiğini tescilliyordu. Gidenlerin yerine Willie Cauley-Stein, Glenn Robinson III ve geçen sezon ilk defa All Star seçilen D’Angelo Russell eklendi. Senelerdir Warriors’la özdeşleşen oyun tarzına Russell’ın nasıl uyum sağlayacağı büyük bir soru işareti olarak duruyor. Takım için yeni bir dönemin başladığı kesin; peş peşe çıkılan finaller, sezonlar başlarken onların favori ilan edildiği tahminler ve eski arenaları artık geride kaldı. Değişen kadro, Klay Thompson’ın uzun süreli sakatlığı ve yeni arenalarıyla sezona başlayacaklar. Eskiden Curry’ye kuşkuyla bakanlar bu sezon için onun takımına göz dikmiş durumdalar.

Kuşkuları arkalarında bırakmaları için öncelikle değişmek zorundalar. Lige korku salan oyunu oynayabilecek bir kadroya sahip değiller artık. Değişimin belki de en önemli basamağı, Russell’ın Curry ve Green’e nasıl uyum sağlayacağı. Toplu oyunda harikalar yaratan genç oyuncu, top elinden çıkınca sıradanlaşmaya başlıyor ama Warriors’tan bahsediyorsak top yarı saha geçildiği anda Green’in ellerine geçiyor. Klay’in sakatlığı da göz önüne alındığı zaman Russell için iki seçenek muhtemel olabilir. İlk seçenek Klay’in artık içgüdüleriyle oynadığı setleri aynen Klay gibi oynamak, bir nevi o gelene kadar onun taklidini yapmaya çalışmak ki bu oldukça zor olacaktır onun için. İkinci seçenek ise onun için daha uygun olabilir. Curry’nin tek başına büyük tehdit olduğu ve Green’in onun üzerinden oyun kurduğu senaryonun dışına çıkıp Lou Williams gibi ikinci beşin lideri olabilir. Raptors’la oynanan finalde de görüldü ki Curry ve Green oyundayken fazlasıyla yıpranıyorlar. Bu senaryo onlara da rahat bir nefes aldıracaktır.

Bir diğer yeni oyuncu, Cauley-Stein ise kısıtlı bir rolde iyi bir katkı verebilir. Takımın alıştığı uzun profilinden uzak olsa da mobilitesi yüksek, pick&roll’da içeri fena devrilmeyen genç pivotun oyuna karşı istekli olacağı kesin. Zira bir senelik kontratının ardından iyi bir teklif alabilir. Eski bir smaç şampiyonu olan Robinson III’ın vereceği katkı ise bu cümleyle gayet açıklanabilir. Warriors’ın geçen senelerde harika kadroları olsa da atletizm sıkıntısı yaşadıklarıbir gerçekti.

Normal sezonu beklenenden daha iyi tamamlayacaklarsa takımın domino taşı yine Curry olacak. Klay dönene kadar takımın skor yükünü çekmeli, kimi zaman sert bir takım arkadaşına dönüşebilen Draymond’ın tansiyonunu ayarlayabilmeli ve Russell başta olmak üzere yeni takım arkadaşlarını katkı sağlayabilecekleri şekilde yönlendirmeli. Yeni sezon öncesi normal sezonun en değerli oyuncusu olmak istediğini belirten oyuncu, bu yükü sırtlamaya hazır görünüyor. Bu konuda çok fazla şüphesi olanlar için; tarihin tartışmasız tek MVP’sine karşı bahis oynadıklarını unutmamaları gerekiyor. Bahsettiği üzere o bütün her şeyi yapabilir”.