Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

NBA Batı Konferansı’nda son durum

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 21/02/2020 - 18:12 GMT+3

San Antonio Spurs’ün play-off serisi sona erecek mi? Houston Rockets’ın kısa beşini nasıl okumalı? Denver Nuggets, neden Los Angeles Clippers’tan daha iyi bir sezon takımı? Kuzey Kılıç, play-off’a iki ay kala ilk olarak Batı Konferansı’nın genel durumu hakkında yazdı.

NBA Batı Konferansı

Görsel kaynağı: Eurosport

Denver Nuggets, Los Angeles Clippers’ın önünde yer alabilir mi?

Nuggets’ın takım istatistiklerine baktığımızda onların hiçbir alanda lig lideri olmadıklarını görüyoruz. Hatta maç başına 97,2 hücum yapıyorlar ve bu alanda ligin sondan ikinci sırasında yer alıyorlar. Keza toplam sayı, üçlük yüzdesi, gerçek şut yüzdesi, blok gibi birçok alanda da ligin orta sıralarındalar.
İşin bireysel istatistik kısmına baktığımızda Nuggets’ın neden konferans ikincisi olabileceğini anlamak pek de zor değil. Bu sezon 15 oyuncusuna en az 12,1 dakika forma giyme şansı veren baş antrenör Mike Malone’un takımında toplam altı oyuncu çift haneli sayı ortalamaları yakaladı. Fakat burada asıl önemli olan iki nokta var: Bu sezon takımda en az 1000 dakika sahada kalan oyuncuların gerçek şut yüzdelerinin %54,1’in altına düşmemesi ve verimlilik ortalamalarının 19,1 olması.
Sorumuzda bahsi geçen Clippers ise Nuggets gibi derin ve çok daha kaliteli bir rotasyona sahip olmasına karşın dakika paylaşımı, istikrar ve hücumdaki karar vericiler konusunda sıkıntı yaşıyor. Tabii ki Kawhi Leonard, Paul George, Lou Wiliiams, Montrezl Harrell gibi isimlerin olduğu bir takımda hücum planı çizmek zor değil. Fakat maçın kırılma anlarında yaşanan bir anlık konsantrasyon bozukluğu, takımın raydan çıkmasına neden oluyor. Normal sezonun rahatlığı ve Nuggets’ın disiplinli oyun yapısı düşünüldüğü zaman evet, Clippers bir ihtimal Nuggets’ın ardında kalabilir.
Paul George ve Kawhi Leonard | Los Angeles Clippers

Oklahoma City Thunder’ın form grafiği, gelecek planlarını nasıl etkileyebilir?

OKC, yaz arasında takaslar yaparak gelecek NBA Draftları’nda ilk ve ikinci turlardan birçok seçim hakkı elde etmişti. Takımın omurgasına Shai Gilgeous-Alexander gibi bir genç yıldızın yerleştirilmesi ve Chris Paul, Danilo Gallinari ve Steven Adams üçlüsünün takas pazarına çıkarılmasıyla Thunder’ın bu sezon draft stratejisi uygulayacağı düşünülüyordu.
Fakat mart ayına yaklaştığımız şu günlerde OKC, 33 galibiyet ve 22 mağlubiyetle konferans altıncısı. Yani sezon önündeki bütün yorumları şimdilik geçersiz kıldılar. Tabii bu, onların gelecek planlarını engellemeyebilir. Hatta tam tersine bu planları daha da iyileştirebilir. Zira Thunder’ın olası bir konferans yarı finali görmesi hâlinde Paul, Gallinari ve Adams üçlüsünün takas değeri artacaktır. Daha çok seçim, daha fazla maaş boşluğu ve genç oyuncu… Daha ne olsun?

Dallas Mavericks ile Memphis Grizzlies, genç nüveleriyle play-off savaşının neresinde olacaklar?

Her iki takım da seyir zevki açısından bir şölen sunuyorlar. Herhangi bir Mavs maçında Luka Doncic’in orta sahadan gönderdiği mandalina üçlükler; Grizzlies maçlarında ise çaylak Ja Morant’in adeta, “boyalı alanda kim varsa yok et” havasıyla penetre edip smaca kalkışması ve Jaren Jackson Jr.’ın evrimine yakından tanıklık etmek, bunun en iyi örnekleri. Peki işler ciddileşince ne olacak?
İkili bir kıyaslama yapmak gerekirse, Mavericks’in play-off yapma şansı çok daha yüksek. Zira daha NBA’e gelmeden Euroleague’de 82 maça çıkan Doncic, Kristaps Porzingis ve baş antrenör Rick Carlisle’ın yavaş yavaş oluşturduğu kimya, takımın potansiyel yetenek tavanını sergilemesini sağlayabilir.
Luka Doncic, Dallas Mavericks
Grizzlies cephesinde ise bunu söylemek için henüz erken. 15,7 sayı ortalamasıyla oynayan Dillion Brooks, yılın çaylağı ödülü için bir numaralı aday olan Ja Morant, 2019 NBA Draftı’nın yıldızlarından Brandon Clarke ve her anlamda kariyer senesini geçiren Jackson Jr; bütün pozitif ışığa rağmen takımın savunma düzeninde büyük bir defo yaratıyorlar.
Fakat gelecek seneden itibaren onlar hakkında, “Play-off’u nerede bitirecekler?” sorusu yöneltilirse pek de şaşılmamalı.

Houston Rockets’ın kısa beşi nasıl bir sonuç verecek?

Clint Capela’yı gönderip Robert Covington’ı alan ve geçtiğimiz günlerde Jeff Green’le 10 günlük sözleşme imzalayan Rockets’ın ideal ilk beşinde herhangi bir uzun forvet ve pivot bulunmuyor. Fakat bu sorun değil. Peki neden?
Russell Westbrook takıma dâhil edildikten sonra akıllarda oluşan en önemli konu, onun James Harden’la topu nasıl paylaşacağıydı. Zira her iki oyuncunun kariyeri boyunca hücum kullanım yüzdeleri %33,5’in üzerinde. Capela’nın takımdan ayrılmasının ardından hem hücumda hem de savunmada pivot pozisyonunu üstlenen Westbrook, delici atletizmi sayesinde Anthony Davis dâhil birçok elit pivot savunmacısını aşıyor.
İşin savunma kısmında ise Robert Covington, Eric Gordon, James Harden ve PJ Tucker dörtlüsü sürekli olarak adam değişerek rakibin hücum alanının belirli bir düzene oturmasını zorlaştırıyor. Tabii bu taktiği istikrarlı bir şekilde sürdürmek zor. Fakat takımın play-off süresinde ekstra bir şeyler yapması düşünüldüğünde hiç de fena bir risk değil gibi.
James Harden ve Russell Westbrook (Houston Rockets)

San Antonio Spurs’ün play-off serisi sona erecek mi?

Baş antrenörü Gregg Popovich olan bir takım hakkında olumsuz iddiada bulunmak ilk bakışta iyi bir kumar değil gibi görünebilir. Fakat onların play-off yapamama ihtimallerini net bir nedene dayandırmak gerekirse; Spurs’ün kritik anlarda ve maçlarda sorumluluk alıp işi koparacak bir oyuncusu yok diyebiliriz. Bu rol için ideal görünen DeMar DeRozan ve Lamarcus Aldridge’in istikrarsız görüntülerini göz önüne aldığımızda Popovich’in efsanevi serisi sona erebilir.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam